Sınır kapılarının açıldığı ilk günlerdi...
Kıbrıslı Türklerin çok büyük bir kısmı güneydeki mağazalara ve marketlere hücum etmişti...
O günlerde iflası kesinleşen en büyük süpermarketlerden Orfanides için de kurtuluş şansı doğmuştu...
Nitekim; Kıbrıslı Türklerin akıttığı paralar sayesinde bu marketin iflası en az 8 yıl ertelenmişti...
Orfanides; Kıbrıslı Türklerin ilgisinden memnun kaldığı için, mağazada Rumca şarkıların yanı sıra Türkçe şarkıların da çalınması için harekete geçmişti...
Ve kuzeydeki bir radyo kanalına çok sayıda cd siparişi vermişti...
“En popüler şarkıları kaydedin, markette çalalım” diyen Orfanides’in niyeti müşterilerini memnun etmekti...
Ne var ki; daha ilk gün ve ilk saatte bu heyecan sona erdi...
Orfanides’in Türkçe parça çaldığını öğrenen güneydeki egemen güçler anında müdahalede bulunarak, bunu sonlandırdılar...
Kıbrıslı Türkler; bu rezil duruma aldırmadan alış-verişe devam etti...
Öyle ya...
“Yapan utansın” demek doğru olandı...
Çok kez yazdım ama bir kez daha tekrarlamak istiyorum...
Sertunç Akdoğu isimli müzisyen gencimiz, Larnaka’daki Rainbow Festivali’ne katılmıştı...
Amacı; ırkçılığa karşı mesaj vermek ve iki toplumun yakınlaşmasına katkı sağlamaktı...
Konser gecesi; terör örgütü ELAM’cılar tarafından bıçaklı saldırıya uğradı...
Bugün oldu, Sertunç’u öldürmek için bıçak saplayanlardan bir tanesi dahi cezalandırılmadı...
Ortak şarkılar ne güzeldi
Yine sınır kapılarının açılması sonrasında Rum kesiminden Adamos Katsandonis, Türk kesiminden Yıltan Taşçı adlı müzisyenler bir araya geldi...
Ortak konserler düzenleyip, ortak beste yaptılar...
Katsandonis’in güneydeki işleri kötüydü...
Ortak bestelerin yer aldığı CD satışları kendisine moral verdi...
Fakat bu CD’lerin çok büyük bir kısmını kimler satın aldı bilir misiniz?..
KKTC Cumhurbaşkanlığı...
Lefkoşa Türk Belediyesi...
Bazı kişi ve kurumlar...
Ancak aynı yaklaşımı Rumlar göstermedi...
Trodos’ta yalnızlar rıhtımı
Zaman zaman Türk ve Rum gençlik örgütlerinin Trodos’ta buluşmaları olur...
Neden arada bir olsun Beşparmaklar değil de her zaman Trodos diye sorabilirsiniz...
Herhalde öyle gerekiyor da ondan!!!
Şimdi Beşparmak diye ısrar edip, barışa darbe mi vuracağız?..
Olmaz öyle şey...
Rumlar ne isterse biz onlara uyacağız...
Ne var ki; Trodos’taki buluşmalara Rumlardan fazla Türkler katılıyor...
Beş Rum’a karşılık bazen 15, ya da 20 Türk katılıyor...
Nüfus açısından çoğunlukta olan Rumlar, bu tür etkinliklerde ise azınlığa düşüyor...
Herhalde bunun nedenini merak etmezsiniz...
İngiliz Okulu
Daha sıralayabileceğimiz birçok örnek var...
Özellikle de iki toplumlu gençlerin okuduğu İngiliz okulundan...
Bir örnek verelim...
Kıbrıslı Türk öğrenci, okulun açtığı kompozisyon yarışmasına gerçek ismiyle değil de ‘rumuzla’ katılmıştı...
Sonunda tüm kâğıtlar incelendi ve Kıbrıslı Türk öğrencinin yazdığı kompozisyon birinci geldi...
Kuşkusuz ‘rumuzla’ olduğu için ilk anda eserin kime ait olduğu bilinmiyordu...
Öğretmen sınıfa girdiği zaman “Çocuklar birincilik bizim sınıfımızdandır... Çok mutluyum” deyince alkışlarla karşılandı...
Müthiş bir coşku vardı sınıfta...
Ama rumuzun kime ait olduğu açıklandığı anda, sinir ve öfkeden masaları dağıtmaya başlamışlardı...
Çünkü kazanan Kıbrıslı Türk kızıydı...
Burada ‘provakasyon yaptığımızı’ iddia edenler varsa aldanıyordur...
Yazdıklarımızın tümü yaşanmış olan ve yaşanmaya devam eden gerçeklerdir...
İngiliz okuluna gidip, okul yönetimiyle de konuşmak mümkündür...
Aynı okulda birçok olay yaşandı...
ELAM üyeleri sopalarla Türk çocuklarına saldırarak, kan akıttı...
Ama bizim velileri yıldıramadı...
Onlar “devam çocuklar” diyerek, evlatlarının bu okulda öğrenim görmesine destek oldu...
Ne için?..
Çözüm için, barış ve dostluk için...
Okulda barışa destek veren bir müdür yardımcısı vardı...
Kıbrıslı Rum’du...
Ortodoks Hristiyan...
Almanya’da, İngiltere’de başarılı çalışmalarıyla tanınıyordu...
Tek arzusu kendi vatanında birleşmenin sağlanmasıydı...
Bunun için de Kıbrıslı Türk ve Rum çocuklarını yakınlaştırmaya çalıştı...
Sonuç?..
Okuldan kovuldu...
Hem de Anastasiadis’in onayı ile...
İki toplumlu koro
Şimdi en sonuncusuna geçelim...
Geçtiğimiz günlerde, Güney Lefkoşa’daki Strovolo Lisesi’nde bir etkinlik vardı...
İki toplumlu koro bu etkinlikte konser verecekti...
Seslendirecekleri çok sayıda parça arasında sadece bir tane Türkçe parça vardı...
Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) ile Rum Teknik Eğitim Öğretmenleri Hareketi’nin ortaklaşa organize ettiği bu konser son anda iptal edildi...
Peki neden?..
Sadece bir tane Türk şarkı okunacağı için...
Şimdi bizdeki ‘çok ilericiler’!..
Gözü kapalı çözümcüler...
Kıbrıs’ta çözüm zamanının geldiğini söyleyerek, askeri çekme planı yapanlar...
Şarap masalarında ‘tek Kıbrıs’tan söz eden Avrupalılar...
Oturun yerinize...
Bu adayı yine kana bulamayın...
İnsanlar güvenlik içinde yaşarken, onları ateşe atmayın...
Adamlar yüzümüze bakarak “Sizi istemiyoruz... Türk’ten nefret ediyoruz” diyor...
Çocuklarımıza, kardeşlerimize, abilerimize, babalarımıza hakaret ediyor...
Değil ‘aylar içinde’, aradan yıllar geçmeli ve değiştiklerini test edildikten sonra bu çözüm gerçekleşmeli...
İnsanlık, hak, adalet bunu gerektiriyor...
Yoksa biz yıllar öncesinden “hazırız” dedik...
Ama uzattığımız zeytin dalı elimizde kaldı...
Kalmaya da devam edecek...
Orfodiniz 9 Yıl Önce
orfodiniz batmadi sahibi kapati ezy jetin da sahibi asil nadir in eski ortagi kibrislar için birsey yapmaya calisan iki buyuk insan peki siz naptiniz
Atilla MAHMUTOĞLU 9 Yıl Önce
eline, beynine, fikrine sağlık reşat bey. ikaz yazılarınız herzaman yerinde ve zamanında. anlayana saz.
MMTopukcu 9 Yıl Önce
bizim en içten iyi niyetlerimize rağmen her zaman böyle olmuştur. korkarımkı ve umarım yanılırım ancak biz bu adada gerçek barışı biraz zor göreceğiz. bu sefer çözüme çok yaklaştık dediğimiz her defasında muhataplarımız caymak için muhakkak bir bahane bulmuşlardır. bunca yıldır iyi niyet işareti olarak tek birşey gördükmü acaba. görürseniz banada söyleyin belki benim gözümden kaçmıştır.