Diyalog Gazetesi
2017-08-17 10:25:00

Vatan-Millet mi dediniz?

Reşat AKAR

rakar@diyaloggazetesi.com 17 Ağustos 2017, 10:25

Kıbrıs’ın kuzeyinde, güneyinden ‘daha sosyetik’ bir yaşam vardır...
Nüfusa göre daha çok mersedes, daha çok BMW, daha çok Jeep, daha çok villa, daha çok yüzme havuzu, daha çok eğlence, daha çok gezi...
Bu sadece özel yaşamda değil, iki tarafın devlet kurumlarındaki uygulamalarda da böyledir...
Rumlarda Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı ve bakanların dışında makam aracı kullanan yoktur...
Resmi Hizmet Aracı hiç yoktur...
Peki devletin işlerini nasıl yapıyorlar?..
Gerek duyulması halinde görevlendirilen memur kendi aracını kullanıyor ve ‘sadece benzin parası’ ödeniyor...
Kuzey Kıbrıs’ta 5 bine yakın Resmi Hizmet Aracı vardır...
Bunlar ne maksat için kullanılıyor?..
Çoğu ‘üst kademe yönetiminin’ özel işlerini halletmek için kullanılıyor...
Bakan’ın en yakınındaki ‘üst kademe yöneticileri’, partinin en önemli isimleridir...
Durum böyle olunca, bakan makam aracı kullanıyorsa, üst kademe de kullanacak...

Öyle yağma yok...

Devlet varsa makam da olacak...
Makam varsa otomobili, yemesi-içmesi, meyhane toplantıları da olacak...
Sağa, sola çelenkler gönderilecek...
Yakınlara istihdam sağlanacak...
Gelirlerin toplamı, giderleri karşılamıyorsa bile 13’üncü maaşlar ödenecek...
Devlete 3 ayrı kanal tahsis edecek...
Bu 3 ayrı kanal için her ay 50 bin dolara yakın uydu kirası ödeyecek...
Yılda 50 milyon TL bütçe ayıracak...
Tanıtma, Enformasyon Daireleri olacak ama ‘tanıt-mayacak...’
Tüm bakanlıklara ‘özel danışmanlar’ atayacak...
Karayollarında ‘yolları düzeltecek’ teknik kadrosu olmayacak...
Tam 150 tane memuru bina içinde tutup maaş ödeyecek...
Müdürlük ve müsteşarlık görevine getirilen insanları her iktidar değişikliğinde görevden alıp, müşavirler ordusuna gönderecek...
Tam 150 kişiye her ay kişi başı 7 ile 9 bin TL arasında maaş ödeyecek...
Ancak diğer yandan asbestli su borularını değiştirmeye para bulamayacak...
Hayvancının süt parasını ‘inleterek’ verecek...
Hastaneye uzman doktor getirmek için maaşı 6 binin üzerine çıkamayacak...
Sonra da kamera karşısına geçerek ‘vatanı ve milleti’ korumaktan söz edecek...
Vatan ve millet nasıl korunur?..
Bu kadar çok hizmet aracı kullanmakla mı?..
Devleti batırma pahasına istihdam yapmakla mı?..
Devlet yayın kurumuna yılda 50 milyon harcarken, Erenköy belgeseli için 280 bin lirayı ödemeyip, tarihi unutturmakla mı?..
Erenköy belgeseli için 280 bin liradan bahserken, tam 83 kişinin katledildiği Taşkent Şehitliği’ndeki müzenin genişletilmesi için istenen paranın da 280 bin lira olması sadece bir tesadüf eseridir...
Şehitlerin üzerine basarak siyaset yapanlar Taşkent Şehitleri Müzesi için de 280 bin lirayı bulamadı...
Ne büyük bir ayıp!..
Bu müzenin parasını şehitlerin hayatta kalan eşleri ve çocukları ödeyecek...
Buna ne denir arkadaşlar?..
Adını siz koyun...
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.