Diyalog Gazetesi
2016-10-16 09:43:17

Uluslararası polis gücü mü?

Reşat AKAR

rakar@diyaloggazetesi.com 16 Ekim 2016, 09:43

Güney Kıbrıs’taki siyasi partilerin, Kıbrıs sorununun çözümü konusundaki ana hedefleri yüzde yüz aynıdır...
Ne var ki; KKTC halkına gerçekleri yanıstmaktan kaçınanlar ‘azınlık olan bir ret cephesinden’ söz ediyorlar...
Ret cephesinin ‘federasyona karşı çıktığını’, ancak AKEL ve DİSİ gibi iki büyük partinin buna destek verdiğini iddia ediyorlar...
AKEL’in, iki bölgeli federal çözüme destek verdiği doğrudur...
Fakat bir yandan destek verirken, diğer yandan da bunun ‘Acı verici’ olduğunu da itiraf ediyorlar...
Öyleyse; bir siyasi parti veya onu destekleyenler ‘acı verici’ bir oluşuma sonsuza dek katlanabilir mi?..
Kesinlikle katlanamaz...
Tıpkı ‘İki Toplumlu Kıbrıs Cumhuriyeti’ne katlanmadıkları gibi...
Dönemin Cumhurbaşkanı Başpiskopos Makarios, Londra ve Zürih Anlaşmaları’nın imzalanmasının hemen ardından yaptığı açıklamada “Bu anlaşmalar ENOSİS’e giden yolda engel değildir” demiş, 
3 yıl sonra da Kıbrıslı Türklere yönelik silahlı saldırıları başlatmıştı...
Makarios gibi, sağcısı ve solcusuyla tüm Rumların ana hedefinin ENOSİS olduğu, ilerleyen yıllarda daha da belirgin hale geldi...
Dönemin AKEL Lideri Ezekias Papayuannu’nun, 1973 yılında CTP’nin yöneticileri ile gerçekleştirilen görüşmede ENOSİS için destek talep ettiğini, Kıbrıs Türk toplumu yıllar sonra öğrenebilmişti...
İçimizdeki bazı kesimler “O günden bugüne çok şey değişmiştir” diyebilir...
Ama gerçekler pek bir değişikliğin olmadığını gösteriyor...
Değişmiş olsaydı, Şener Levent’in bir hafta önce ENOSİS’le ilgili sözleri Rum medyası tarafından ambargoya tabi tutulmazdı...

Güvenimiz yoktur

Türk askerinin adada bulunduğu bir dönemde dahi ELAM gibi terör örgütlerinin Kıbrıslı Türklere yönelik saldırılarını görmezden gelemeyiz...
AKEL gibi bir partinin federasyon için ‘Acı verici’ demesinin ardındaki düşünceyi de anlamazdan gelemeyiz...
Niyetleri bu güzel adayı bizlerle birlikte paylaşmak ve güvenlik içinde bir yaşam ise o zaman ENOSİS’in tarihe gömüldüğünü bugünden açıklasınlar...
Kıbrıslı Türklere yönelik herhangi bir saldırının olmayacağını iddia ediyorlarsa; bizlere 20 yıllık bir süre versinler...
Bu süre zarfında Türk askerinin de garantilerin de devamına karşı çıkmasınlar...
Bizlere yönelik saldırı olmadığı sürece Türk askeri onların kılına dahi dokunmaz...
İki toplum arasında güvenli bir yaşamın oluşması halinde, garantileri o zaman konuşabiliriz...
Ne var ki; şimdiki durumda bizlere 2 bin 500 kişilik Uluslararası Polis Gücü önermeleri komiktir...
Ne Akıncı, ne de başka bir lider; Türkiye’nin etkin garantörlüğünü terk ederek, böylesi komik bir öneriye “evet” demez...
Birleşmiş Milletler Barış Gücü 1964’ten beri bu adada görev yapıyor...
1974’e kadar başımıza gelenleri nasıl seyrettiklerini unutmuş değiliz...
İçimizde unutanlar veya unutturmak isteyenler varsa, onların yok denecek kadar az sayıda olduklarını artık hem Rum liderliği, hem BM, hem de AB yetkilileri anlamalıdır...
Herkese iyi pazarlar...

Yorumlar (1)

Hasan Abdurrazak 9 Yıl Önce

Bu uludlararası polis gücüne ELAM ve KKTC' Elam uzantılarından! Başka kimse evrt demrz

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.