Güney Kıbrıs’ta yayımlanan Politis gazetesinde dün ilginç bir haber vardı...
“Çözüm Ekonomiyi Uçuracak” başlıklı bu haberde güneyden ve kuzeyden bazı işadamları ile ekonomistlerin görüşlerine de yer verildi...
Haberde ‘oldukça dikkat çekici’ rakamlar ve ‘gerçeklerle bağdaşmayan’ ifadeler var...
Yapılan hesaplamalara göre; 2012 yılında KKTC’de fert başına düşen milli gelirin 14 bin 821 dolar, Güney Kıbrıs’ta ise 26 bin 70 Dolar olduğu iddia edildi...
Rum ekonomist; belli ki bizdeki bazı kişilerle öyle müthiş bir hesaplama yaptı ki; kuzeydeki milli gelir 2004 yılında 8 bin 95 dolar iken, 2012’de 14 bin 821’e yükselmesinin en büyük etkenlerden birinin sınır kapılarının karşılıklı geçişlere açılması olduğunu iddia etti...
Kuşkusuz buna kargalar bile güler...
Sınır kapılarının açılmasından değil, Annan Planı’nın kendileri tarafından reddedilmesi sonrasında kuzeyde bir inşaat patlamasının yaşandığı ve bunun dabir süre için milli geliri yükselttiği doğrudur...
Ama bu balon 2007 yılında tamamen söndü...
Sınır kapılarının açılması sonrasında kuzeyde milli gelirin arttığına ilişkin iddia tamamen hayalidir...
Kıbrıslı Türk ekonomistler veya işadamları ‘eğer bu iddiaya destek vermişlerse’ hesaplamaları nasıl yaptıklarını kamuoyuna açıklamalıdırlar...
Devede kulak misali
Sınır kapılarının açılması sonrasında Kıbrıslı Türklerin güneye akıttığı milyonlardan söz edilmiyor...
Yaşanan birçok olumsuzluğa karşın, kuzeyden, güneye para akışı devam ediyor...
Halbuki; Kıbrıslı Türklerin son 10 yılda güneye yönelik satışlardan elde ettiği para sadece 70 milyon Euro’dur...
Bunun 28 milyon Euro’su ise elektrik parasıdır...
Hatırlanacağı gibi; güneydeki askeri cephanenin patlaması sonrasında Matri’deki elektrik santrali devre dışı kalmış ve Rumlar bir süre için kuzeyden elektrik satın almıştı...
Bu satıştan elde edilen bir kar yoktur...
Öyleyse; 2003 ile 2013 döneminde güneye yapılan mal satışlarının toplamı sadece 42 milyon Euro’dur...
Türkiye’nin, kuzey Kıbrıs’a yönelik mali yardımlarının ise son 10 yılda 300 milyon dolaran bir milyar dolara ulaştığı her ne halse dikkatlerden uzak tutuluyor...
Kaynak bellidir
Türkiye, özellikle AK Parti iktidarından sonra Kuzey Kıbrıs’a yönelik mali yardımları önemli miktarda artırdı...
On yılda 42 milyon Euro’luk mal satışı nerede, bir yılda bir milyar dolar nerede?..
İkincisi; Kuzey Kıbrıs’a gelen Türk ve yabancı üniversite öğrencilerinin sayısında ciddi artışlar yaşandı...
Üçüncüsü, özellikle Türkiye’den gelen turistlerin sayısı neredeyse ikiye katlandı...
Ülke ekonomisindeki gelişmeler hesaplanırken, bunlar gözardı edilemez...
Hele hele bizdeki ekonomistler bunları görmezden gelemez...
Kuzey Kıbrıs’ta eğer insanların karnı doyuyor, hemen her evde bir kişi devletten maaş çekiyorsa, bunun kaynağı sadece ve sadece Türkiye’dir...
Bu büyük desteğe hepimiz teşekkür borçluyuz...
Uçak hangi model olacak?
Bir diğer balon ise ‘çözüm olması halinde ekonominin uçacağı’ iddiasıdır...
‘Kıbrıs’ olarak elbette karlı çıkılacak...
Ülkeye yüklü miktarlarda para girecek...
Fakat bu para, adada yaşayan toplumlara nasıl yansıyacak?..
Allah aşkına; yüzlerce narenciyeci tarlasını ve işini kaybedecek...
Türk turistlerden ve askere yapılan satışlardan geçinen yüzlerce küçük işyeri, cafe ve restoran kapanacak...
Yaklaşık 60 bin kişi evini terk edecek...
Üniversitelerin ve bankaların ne olacağı belli değil...
Turizmin hangi şartlarda devam edeceği, Türk turistlerin buraya nasıl gelecekleri de belli değil...
Öyleyse bu hesaplamaların temeli neye dananıyor?..
Henüz rakamsal olarak ne getireceği belli olmayan doğal gaza mı?..
Maraş’a yapılacak yatırımlara mı?..
Nereye dayandırılıyor?..
Türkiye buradan elini çektiği gün, yılda bir milyar dolarlık yardım da kesildiği takdirde, Kıbrıslı Türklerin hangi uçakla, hangi ülkeye uçurulacağını da söylemelidirler...
Balonu uçurmak kolay da...
İnsanları uçurmak çok zor!..