Diyalog Gazetesi
2017-01-30 07:25:03

Türkiye, İngiltere ve Kıbrıs

Reşat AKAR

rakar@diyaloggazetesi.com 30 Ocak 2017, 07:25

İngiltere Başbakanı Theresa May’in, ABD Başkanı Donald Trump ile görüştükten sonra Ankara’yı ziyaret etmesi; Türk siyaset çevresinde pek tartışılmamış olsa da önemli bir gelişmedir...
Bir defa İngiltere, Kıbrıs’ın garantör 3 ülkesinden biridir...
Adada 2 tane üssü vardır...
Türkiye ile 400 yıllık dost bir ülkedir...
İki ülke arasındaki ticari ilişkiler ise AB öncesindeki ikili anlaşmalara dayalıdır...
Bugün hala belli bir miktarda para transfer ederek yatırım yapan Türk vatandaşlarına devamlı oturma izni veriliyor...
İngiltere pazarı Türkiye açısından hayati önem taşıyor...
Türkiye’nin, 2015 yılında İngiltere’ye ihracatı 10 milyar 585 milyon dolar olarak gerçekleşti...
Türkiye, elektronik eşya ve tekstil ürünlerinin yanı sıra bu ülkeye önemli miktarda gıda ürünleri satıyor...
Her 10 İngilizden 3 tanesi Türk çorabı giyiyor...
Türkiye’nin, İngiltere’den ithalatı ise 2015 yılında 5 milyar 335 milyon dolar olarak gerçekleşti...
Bir önceki yıla oranla yaklaşık bir milyarlık azalma oldu...
İşte, İngiltere Başbakanı May’in ziyaretinde birinci gündem maddesini oluşturan ‘Ticari ilişkiler’ bu kadar önem taşıyor...
May, Türk hükümetine “Bizden daha çok mal alınız... Özellikle savunma sanayinize desteğimiz artmalıdır” mesajını verdi...
Peki bunun karşılığında Türkiye, İngiltere’den ne tür güvenceler istedi?..

Tanınma değil ambargolar

İşte burada bizim için büyük önem taşıyan Kıbrıs meselesidir...
Başbakan May “Kıbrıs konusunda taahhütlerinin’ olduğunu söyledi, ama bunu açmaktan kaçındı...
Bu taahhüt nedir?..
Rumların istediği şekilde ‘garantilerden arındırılmış’ bir çözüm ise; böylesi bir durum AB’den çekilen İngiltere’nin de işine gelmez...
Ayrıca İngilizler ‘kılı kırk yaran’ insanlardır...
Yunanistan Başbakanı Çipras’ın, geçtiğimiz haftalarda Komünist parti lideriyle yaptığı görüşme sonrasındaki açıklamasını bir yerlere not etmişlerdir...
Benzeri açıklamaları zaman zaman AKEL Lideri Andros Kiprianu da yapıyor...
 Rum-Yunan tarafının stratejisi şudur:
“Önce Türkiye’yi kovalım, sonra referandum yaparak İngilizleri gönderelim...”
Olası bir çözüm durumunda, tamamen etki alanına alacakları çok sayıda Kıbrıslı Türkün de desteği ile bunu başarabilirler...
İngiltere ve bu üsleri kullanan ABD’nin, ayrıca Türkiye’nin, Kıbrıs konusundaki çıkarları örtüşüyor...
Ankara ziyaretinde ‘ince konuların’ ele alındığı kuşku kaldırmıyor...

Başka ne yapmalı?

AB üyeliğinden dışlanan Türkiye’nin de İngiltere ve ABD ile ‘en üst düzeyde’ ilişki kurmasından daha doğal bir şey olamaz...
Türkiye ayrıca NATO’nun üyesidir...
Kıbrıs’ta ‘garantör ülke’ olarak bulunması, Doğu Akdeniz’in güvenliği açısından da son derece önemlidir...
Ne ABD, ne de İngiltere bunu gözardı edemez...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İngiltere ile ticaret hacmini ilk etapta 20 milyar dolara çıkarma hedefinde olduklarını açıklayarak, Başbakan May’e güzel bir müjde verdi...
Bunun karşılığında, Kıbrıs için bir şeyler aldı mı bilmiyoruz?..
Ama İngiltere’den, ambargolar konusunda bir esneklik bekliyoruz...
Çözüm konusunda ciddi ve istekli taraf olan Kıbrıslı Türkler daha fazla ambargo altında tutulamaz...
İngiltere; Kıbrıslı Türklerin mal satışına yeniden izin vermelidir...
Ayrıca; hiç olmazsa TC kayıtlı uçakların doğrudan uçuşuna engel çıkarmamalıdır...
Böylesi bir gelişme, Kıbrıs’ta her iki tarafın da ekonomik açıdan ‘eşitlenmesine’ ve ileride daha sağlıklı müzakere yapabilmelerine de yardımcı olur...
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.