Diyalog Gazetesi
2017-03-16 08:41:35

Tüketici ve Sağlık

Reşat AKAR

rakar@diyaloggazetesi.com 16 Mart 2017, 08:41

Tıp Bayramı 14 Mart’ta, Tüketici Günü ise 15 Mart’ta kutlandı...
Her 2 gün de yaşamakta olduğumuz ‘hayati sorunları’ tartışmamız ve önlem almamız için önemli bir fırsattır...
Fakat bunu tam olarak yapamıyoruz...
Ülkemiz artık öyle bir noktaya geldi ki; bazı sorunları sadece konuşarak çözemeyiz...
Hiç kimsenin konuşmalardan etkilendiği veya dersler çıkardığı yoktur...
Hatta ‘sorumlu makamlarda oturanlar’ söylenenlerin çoğunu dinlemiyor, ilgilenmiyor, merak etmiyor...
Çok önemli araştırmalar yaparak ortaya bazı sonuçlar koysanız bile; bunları ciddiye almıyorlar...
Hemen her kademede “En iyisini biz biliyoruz... Başkalarından ders almaya ihtiyacımız yok...” anlayışının hakim olduğunu çok net bir şekilde görebiliyoruz...
Siyasetin bu yanlışı nedeniyle de küçük ülkemizde sorunların sürekli artmakta olduğuna tanık oluyoruz...
Hemen her kademede ciddi sorunlar vardır...
Mahkemelerin gündeminde 10 binden fazla dava dosyasının bulunmasını bir başka güne bırakalım...
Ancak tüketici gününden söz ederken, insanlarımızın özellikle beslenme konusunda yaşamakta olduğu sıkıntıları bugün, yarın ve hergün konuşmalı, tartışmalıyız...

Üretimi teşvik sadece para değildir

Üretimin yeterince teşvik edilmediği veya üretilenlerin ambargolar yüzünden satılamadığı yönündeki şikayetler hiç gündemden düşmedi...
Fakat kaliteli üretim için gerekli önlemler konusu hep gözardı edildi...
Bunların başında ise su sorunu geliyor...
Kaliteli sebze ve meyve üretimi için kaliteli su kullanılması gerekiyor...
Fakat; KKTC’de bugüne kadar sebze ve meyvelerin tamamına yakını, kuyu sularıyla yetiştirildi...
İçilmesi veya kullanılması sakıncalı, kirlenmiş, tuzlanmış sularla üretim yapılamayacağını kabul edip, içilebilir kalitede suyu elde etmenin yolları aranmadı...
Sonunda Türkiye buraya deniz altından döşenen borularla içilebilir kalitede su getirdi...
Ama bu suyu ülkenin tamamına dağıtamıyoruz...
Dağıtım yapılan bölgelerde ise tarımsal amaç için kullanılmıyor...
Fiyatların yüksek oluşu nedeniyle, kullanılması da mümkün değildir...
Diğer yandan saatte 8 bin metreküp su denize dökülüyor...
Bu anlaşılır bir durum değildir...
Anamur’dan gelen suyu Geçitköy barajından denize dökmek yerine, halkın kullanımına sunabilmek için çok acilen proje üretmeli, bu hayati konu 16 Nisan sonrasında Ankara’da masaya yatırılmalıdır...
Ne tarım kesimi, ne de turizmciler tonu 5 ile 7 liradan su alamaz...
Her iki sektörün de ülke ekonomisi açısından hayati önem taşıdığını kabul ederek, fiyatların aşağılara çekilmesi için çareler üretilmelidir...
Kalitesiz su ile tarımsal üretim yapmanın bir başka sakıncası da sağlık konusunda ciddi sorunların yaşanmasıdır...
Kanser hastalıklarının patladığı bu ülkede, sağlıklı koşullarda üretim yapılmaması halinde, vatandaşların ezici bir çoğunluğunun güneydeki marketlere ilgisinin devam edeceğini de unutmayalım...
 
Bir teşekkür

Sağlık ve sağlıklı tüketim konularında her zaman duyarlı olan; ciddi araştırmalar yaparak kamuoyunu aydınlatan, yetkilileri de korkusuzca uyaran Diyalog Medya’ya dün 7 ödül birden verildi...
Tüketiciler Derneği’nin tüm yöneticilerine bu konuda teşekkürlerimizi sunuyor, halkımızın sağlığını ilgilendiren konulardaki duyarlılığımızın süreceğini belirtmek istiyoruz...
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.