KKTC Merkez Bankasının yayınladığı 3. Çeyrek raporu, KKTC Bütçesinin 4 milyar TL açık vermesi sorununu, Taşınmaz Mal Komisyonuna yapılan başvurulara karşılık ödenen tazminat ve mülk bedelleri ile ilişkilendirildi. Bu ifade, Hükümetin açığı yalnızca HP ödemelerine indirgemesini sorgulanır kılar.
Çünkü Türkiye, 2024 yılında KKTC Maliyesine bir milyar 400 milyon TL dolayında destek olmayı taahhüt etti . Ama 2024 yılında bunun gerçekleşmesi yalnızca 67 milyon TL dolayında oldu. Bilindiği gibi Ekim 2024’te bir önceki yılın aynı ayına göre KKTC’de HP, %65 olarak gerçekleşti. Bu nedenle elbette KKTC Bütçesi ağır enflasyon baskısı altında eriyecekti. İnsanların maaş ve ücretlerini HP oranında yeniden düzenlemek; ayrıca sağlık, eğitim ve yaşamın her alanına hizmet götürmek için gereken mal, hizmet alımları ve reel sektöre destek adımları ile birlikte kamu giderinin daha da artacağı açıktı. Bu nedenle KKTC’ deki ağır enflasyonun esas nedenlerinden birinin TL’nin değer kaybı olduğu; dolayısı ile Türkiye’nin Maliye Bütçesine vereceği desteğin önemi daha da artmaktadır.. Eğer bu destek, taahhüt edilenin çok gerisinde kalırsa, Bütçe açığının artması kaçınılmazdır. .
Bu nedenle, KKTC Merkez Bankasının, Bütçe Açığının nedenini, Taşınmaz Mal Komisyonunca, Kıbrıslı Rumlara ödenen tazminat ve mülk bedellerine bağlamasını irdelemek, yaşamsal önem taşımaktadır. Yani burada verilen mesaj, KKTC Maliye Bakanlığına destek için söz verilen 1 Milyar 400 milyon TL’ ye yakın desteğin büyük bir bölümünün, bu ödemelere gittiği mi? İşte bu nedenle bu konuyu, yani Taşınmaz Mal Komisyonunun tazminat ve mülk bedellerinin düzenli ödenmesi meselesini; Kıbrıs Türk tarafının ve Türkiye’nin samimiyetle ele alması gerekir. Ancak Kıbrıs Türk tarafının CB, Hükümet, muhalefet ve sivil toplumu ile aydınlarının, akademisyenlerinin, kanaat önderlerinin de konu ile ilgili politika üretmesi gereklidir. Çünkü bu mesele; ne ağır enflasyon koşullarında yaşayan Kuzey Kıbrıs’ın ekonomisine ve insanlarına Türkiye’den verilecek desteği minimize ederek, nede Kıbrıs Türk tarafının da bu sürece nasıl katkı üreteceği konusunu yok sayarak ele alınamaz.
Taşınmaz Mal Komisyonu meselesi hayati önem taşımaktadır. Nasıl ki aylarca yıllarca savsaklayarak, en nihayetinde Güneyin bağnazlarına, YÖDAK’ın Avrupa Yükseköğretimde Kalite Güvencesi Birliğinden (ENQA) çıkarılması fırsatı, kendi yanlışlarımız nedeni ile verildi. Şimdi de TMK konusunda, akıl dolu yaklaşımlar gelişmezse, Taşınmaz Mal Komisyonun da başına bunun benzerinin gelmesi olasıdır. Böyle bir gelişmenin, Kıbrıs Türk tarafı ve Türkiye için getireceği sorunların büyüklüğü herkes için yıkıcı olur.. Şimdi 2025 KKTC Bütçesinin 17 milyar TL açık vereceği Bütçe tasarısında ifade edildiğine göre, enflasyon nedenleri yerine bunun, TMK ödemelerinden kaynaklandığı ifadesinin resmi olarak yapıldığı noktada; halkımız, insanlarımız, sektörler ve TMK için daha da endişelenmek gerekir.
Taşınmaz Mal Komisyonu ve bütçe
Paylaş