Diyalog Gazetesi
2015-11-14 09:14:23

Son nokta

Reşat AKAR

rakar@diyaloggazetesi.com 14 Kasım 2015, 09:14

Kıbrıs Türk tarafı, iki toplumun yakınlaşması ve uzun yıllar çözümsüz kalan sorunların aşılması için elinden geleni yapmaya devam ediyor...
Ne mi yapıyor?..
Mayın tarlalarının temizlenmesine yardımcı oluyor; kayıp aramalarının askeri bölgelerde yapılmasına 52 yıl sonra ilk defa izin veriyor...
Derinya ve Aplıç kapılarının açılması için çalışmaları aksatmadan ilerletiyor...
Güney Kıbrıs’tan alış-veriş yapan KKTC vatandaşlarına gümrük kapılarında zorluk çıkarmıyor...
Peki Rum tarafı ne yapıyor?..
Kuzeyden bir çöp alanı gümrük kapısında durduruyor...
Hem elindeki çöpü alıyor, hem de hakaret ediyor...
Ne demek Türke para vermek!!!
Bundan daha önemli konulara geçelim...
Müzakerelerin daha ilk gününde liderlerin uzlaştığı ‘Güven Artırıcı Önlemler’ konusunda dahi en ufak bir adım atmıyor...
Avrupa Birliği’nin temel şartlarından biri ‘Haberleşme Özgürlüğü’ değil midir?..
Öyleyse bırakın insanlar adanın her yerinde istedikleri gibi konuşabilsinler...
Olmaz efendim...
Rum kesimindeki ‘yasal mevzuat’ buna engelmiş!..
Engeli kaldırmak senin elinde değil mi?..
Niye kaldırmıyorsun?..
Kıbrıs Türk tarafı sana askeri karargâhlarını bile açarken, sen hala yasal engelden söz ederek, bir adım dahi atmıyorsun...
Hâlbuki GSM, araç sigortası ve elektrik konusunda daha ilk günden ‘birleşme’ kararı alınmıştı...
Bunların üçü de gerçekleşmedi...
“Yasal engel” diyerek, Türk ve Rum şirketlerinin iş yapmasını neden engellediklerini anlamak zor değildir...
Çünkü ana düşünce, Türklerle ortaklık yapılmayacağıdır...
Ana düşünce, bir Kıbrıslı Rum’un, Türk patronun yanında çalışmayı reddetmesidir...
Ana düşünce, Kıbrıslı Türklerin bu ülkede ‘azınlık’ olduğu ve herhangi bir konuda ‘eşit hak’ talep edemeyeceğidir...
Akıncı’nın yerinde uyarısı
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, dün kendisini ziyaret eden İngiltere Lordlar Kamarası üyelerine, bu konuyla ilgili düşüncelerini de aktardı...
Akıncı, Rum tarafının “yasal engel” diyerek GSM konusundaki birleşmenin engellenmesini ‘kabul edilemez’ bulduklarını açık bir şekilde duıyurmak zorunda kaldı...
Ayrıca, çok önemli bir uyarıda bulundu...
Yarım asırdan beri devam eden müzakerelerde son noktayı koyma zamanının geldiğini söyledi...
Son nokta nedir?..
Ya kalıcı çözüm...
Ya da kesin ayrılık...
Çözüm için parametreler ortada...
Öyleyse “Gel şu işi bitirelim” dediğinizde takvimlere karşı olduklarını söylüyorlar...
Ancak, masa başında bunları kabul etmek, masayı terk edince Haçlı Seferi yürüterek, başka ülkelerle, Türkiye’ye karşı ‘stratejik ortaklıklar’ kurmak son derece tehlikeli bir siyasettir...
Rum tarafı, geçmiş yıllarda bu tür siyasetlerin bir fayda etmediğini hala anlamamış ise; yoluna bu şekilde devam edebilir...
Ne var ki; bu siyaset Kıbrıs’ın bölünmüşlüğünü 50 yıl daha ortadan kaldırmaz...
Nesiller değiştikçe, ayrılık daha da kalıcı hale gelir...
Sayın Akıncı’nın ‘Son nokta’ uyarısı son derece isabetlidir...
Ve Rum tarafı bunu dikkate almalıdır...
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.