Diyalog Gazetesi
2014-09-21 08:38:15

'Sınır (lar) mı delindi?'

Reşat AKAR

rakar@diyaloggazetesi.com 21 Eylül 2014, 08:38

Müthiş (!) bir heyecan yaşandı önceki gün...
Lefkoşa’nın Türk kesiminde bazı bölgelere giriş ve çıkışlar yasaklandı...
Çok sayıda insan işine gidemedi...
Neden?..
‘Kıbrıs Rallisi’ (Cyprus Rally), kuzeyden de geçtiği için...
Bir ‘ilk’ yaşandı...
Republic of Cyprus (Kıbrıs Cumhuriyeti) tarafından verilen izin doğrultusunda, söz konusu rallinin ‘Lefkoşa şehirçi etabında’ Kıbrıslı Türkler de yarıştı...
Birçok gazete, hatta Türkiye’nin büyük gazeteleri ‘Kıbrıs’ta sınırların kaldırıldığını’, ya da ralli nedeniyle ‘sınırların delindiğini’ yazdı...
Yenidüzen gazetesinin ‘kısa notlarında’ dikkat çeken bir ayrıntı daha vardı...
Yarışta yer alan Kıbrıslı Türklere ait araçların üzerlerinde Kıbrıs Cumhuriyeti bayrağının bulunduğuna dikkat çekti...
Süpriz mi?..
Kesinlikle değil...
Çünkü adı üzerinde ‘Cyprus Rally’...
Organizasyonun yapıldığı ülke ise Republic of Cyprus...
Eğer, Lefkoşa’nın Türk kesiminde kısa süreli bir etap için izin veriliyorsa, Kıbrıs Cumhuriyeti bayrağının taşınmasını da şart koşacak!..
Zaten adamların değişmeyen parolası ‘egemenliğin tüm adaya yayılması’ değil mi?..
Bizimkiler ne yaptı?..
İnanılır gibi değil...
Bizimkiler, bu olayı müthiş bir coşku içinde karşıladı...
Organizasyon için büyük paralar harcandı...
Gazeteler sınırların delinmesinden, pasaportsuz geçişlerden söz etti...
Sınırlar delinmedi mi?..
Elbette delindi...
Ama tek taraflı...
Güneyden, kuzeye...
Güneyden gelen yarışçılar, kuzeye pasaportsuz geçti...
O da doğru...
Ama bu sınırların tek taraflı delindiğini de görmezden gelmeyelim lütfen...
İnsanlara yanlış mesaj vermeyelim...
Bayram gelmeden, bayram havasına girerek, yaşanan gerçekleri ve olayın hangi şartlar altında gerçekleştiğini insanlardan saklamayalım...
 
Kötü mü oldu?..
Uluslararası bir rallinin hiç olmazsa Lefkoşa özel etabında Kıbrıslı Türklerin de yer alması kötü mü oldu?..
Elbette ki hayır...
Sınırların ortadan kalkmasını istemiyor muyuz?..
Elbette istiyoruz...
Ama sınırlar karşılıklı kalkmalı...
Bunun için de mevcut ‘ateş kes’i ortadan kaldıracak kalıcı bir anlaşma yapılmalı...
Ayrıca, Kıbrıs Cumhuriyeti bayrağı altında ticaret yapmamız, sportif ve kültürel faaliyetler konusunda ‘başvuru’ yapmamız için Rum tarafının yıllardan beri çağrı yaptığı unutmamalı...
Unutturulmamalı...
Kendine güvenen, gider güneydeki kuruluşlara üye olur, ‘imkan tanınması halinde’ ise uluslararası yarışlara katılma şansı bulur...
Sınır kapılarının açılması sonrasında bazı futbolcularımızın güneydeki takımlara katıldıklarını, kısa bir süre sonra da kadroda yer alamadıklarını ne çabuk unuttuk?..
Eroğlu niye çarpışıyor?..
Kıbrıslı Türkler; özellikle de toplumu yönetenler artık bir karara varmalı...
Futbol ile başlayıp, Ralli ile devam eden ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ şemsiyesi altında faaliyet yapılması resmen onaylanıyorsa...
O zaman, Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun, müzakereci Özersay’ın veya Dışişleri Bakanı Nami’nin ‘iki eşit kurucu devlete dayalı federal çözüm’ ısrarı havada kalıyor demektir...
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenliği dalga dalga kuzeye yayıldıkça, Türk tarafının müzakere masasındaki tezi gülünç duruma düşer...
İşte o nedenle bir karar verilmeli...
Eğer, Kıbrıs Cumhuriyeti’ne dönüş olacaksa, masa başında bunun pazarlığı yapılır...
Halka da doğrular söylenir...
Bavullar hazırlanır...
Ve eski yaşama dönülür...
Geçtiğimiz Cuma günü delinen ‘sınırlar’ değildi...
KKTC’nin kontrolündeki barikatları aşıp, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenliğini Kuzey Lefkoşa’ya taşıdılar...
Hayırlı olsun!..
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.