Türkiye’nin sınır kapılarını açması ve binlerce mültecinin Yunanistan’a akın etmesi üzerine Kıbrıs Rum Yönetimi, faşist ELAM’ın baskısı altında aptalca bir karar aldı... Bu karar toplam 7 geçiş noktasından 4’ünün kapatılmasını öngörüyor...
Anastasiadis “ELAM’ın baskı ve tehditleri karşısında böyle bir karar aldım” diyemediği için bunu corona virüse bağladı...
Tamamen uydurma, inandırıcı olmayan, komik bir gerekçe öne sürdü...
Rum lideri Anastasiadis’in, Cumhurbaşkanı Akıncı’yı telefonla arayarak “Corona virüs önlemleri çerçevesinde bu kararı aldık” demesinden daha büyük bir skandal olamaz...
Hele AB üyesi bir ülke için trajikomik bir durumdur...
İtalya’da corona virüs görülüyor diye 28 AB ülkesi İtalya’ya kapılarını mı kapadı?..
Kaldı ki Kıbrıs’ın kuzeyinde tek bir vaka yoktur...
Olsa bile güneydekiler gibi karantinaya alınacak...
Dolayısıyla, Rum tarafı son derece yanlış, zeminsiz ve komik bir karar aldı...
Üstelik AB’ye danışmadan ve iki tarafın komiteleriyle herhangi bir toplantı yapmadan…
Yazıklar olsun…
Faşist ELAM’ın dünkü Rum gazetelerinde yer alan açıklamasını okuyunca, Kıbrıs’ta ‘çözümün daha da zorlaştığını’ anlıyoruz…
“Kıbrıs Yunandır” sloganıyla faaliyete geçtiği zaman ELAM’ın gücü “100 tane aptal” olarak gösterilmişti…
Sonra bunların sayısı 30 bini aştı…
Ve bu terör örgütü meclise iki milletvekili gönderdi…
Anastasiadis, bu terör örgütü lideriyle görüştükten iki saat sonra Akıncı’yı telefonla arayıp, kapıların kapatıldığını bildirdi…
Peki biz ne yapacağız?
Şimdi önemli olan KKTC Yönetimi’nin bu karar karşısında izleyeceği politikadır...
Rum Yönetimi’nin; 4 sınır kapısını kapatırken, aynı anda diğer 3 kapıda ‘ikinci kimlik kontrolü’ bahanesiyle muhaceret taktikleri uygulaması ve geçişleri işkenceye dönüştürmesi karşısında AB yetkilileri harekete geçirilmelidir...
Onlara söylenecek tek söz vardır:
“Ya bu rezaleti sonlandırın ya da karşı önlemleri alırız...” Karşı önlem alınabilir mi?..
Bal gibi de alınır...
Kuzeydeki dini ayinler ‘kapılar açılıncaya kadar’ durdurulur...
Bunu mu istiyorsunuz...
İstiyorsanız devam edelim...
Ayrıca; Lokmacı’yı kapatarak Arasta esnafını mı cezalandırıyorsunuz...
O zaman kuzeyden, güneye geçişlerin zorlaştırılması halinde Athianidis’in, Alfa’nın, Zara’nın, Mesios’un gelirlerinde yarı yarıya düşüşe de hazır olun...
Kıbrıslı Rumların kuzeye geçerek akaryakıt almaları önemli bir gelişmedir...
Ama Kıbrıslı Türklerin güneyde harcadığı milyonlarca Euro’yu da göz ardı etmeyelim...
İlişkiler daima ‘kazan kazan’ siyaseti üzerinde yürümelidir...
Küçük ülkemizi yeniden birleştirmek istiyorsak; o zaman karşılıklı saygı esastır...
Bunun için Türkçede kullandığımız bir söz vardır:
“Sev beni seveyim seni...”
Sev beni seveyim seni
Paylaş
Aziz M Kent 5 Yıl Önce
SEVGILI RESAT YERINDE BIR SOYLEYIS SEV BENI SEVEYIM SENI
Op.Dr.İlkan Ertuğ 5 Yıl Önce
Karşı adım atacak,babayiğit var mı ki ?