Diyalog Gazetesi
2015-05-31 12:35:30

Pazar’lık çeşitlemeler

Reşat AKAR

rakar@diyaloggazetesi.com 31 Mayıs 2015, 12:35

Diyalog muhabirine konuşan Gazimağusa sakinlerinin bir kısmı, Maraş’ın sözde Belediye Başkanı Aleksis Galanos’un “Kıbrıslı Türkler cezaevinde yaşıyor” şeklindeki yorumuna destek verdi...
Bu görüşte olanlar; Maraş’ın kapalı olması nedeniyle, kentin genişleyemediğini ve yeterince ticaret yapamadıklarını söyledi...
Derinya Kapısı açılınca, Türklerin bölgesi genişleyecek mi?..
Veya Türkler, tahmin ettikleri gibi ticari faaliyetlerini genişletebilecek mi?..
Derinya’nın Belediye Başkanı Andros Karayannis, bunun tam tersini söylüyor...
Türklerin, güneyde tüketici olduğunu ve ‘müşteri’ kabul edildiğini belirtiyor...
“Kapı açılsın, Türkler, özgür bölgeye (!) daha kolay geçip, daha çok para harcasın” diyor...
Öyleyse; bizdeki hesaplar yine tutmayacak...
Yanlış hesap Bağdat’tan döner sözü boşuna söylenmemiş!..
Kuveyt bilmecesi
Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, geçtiğimiz hafta içinde özel uçakla Kıbrıs’a geldi...
Akıncı ile görüşüp, ortak basın toplantısı düzenledikten sonra da Kuveyt’e gitti...
Burada İslam İşbirliği Teşkilatı Dışişleri Bakanları toplantısı vardı...
Toplantının ayrıntılarını düne kadar bilmiyorduk...
Sadece; KKTC Dışişleri Bakanı’nı temsilen ‘gözlemci’ sıfatıyla Kuveyt’e giden Çevre Bakanı Dinçyürek’in açıklamalarıyla yetinmiştik...
Bakan Dinçyürek, Kuveyt’te bulunduğu sürece bu ülkenin ve Somali’nin Dışişleri Bakanları ile kısa süreli görüşme olanağı bulmuştu...
Ona da eyvallah...
Ne var ki; Rum basınının dünkü haberleri hiç de sevindirici değildi...
Toplantının sonuç bildirgesinde ‘Kıbrıs Türk Devleti’ ifadesinin yer alması için girişimlerde bulunan Türkiye’nin, Mısır’dan sert tepki gördüğü iddia edildi...
Malum ya, Mısır son zamanlarda Rum ve Yunan tarafına kaydı...
Türkiye; General Sisi ile defterleri yırtınca, Kıbrıs politikası da bundan olumsuz bir şekilde etkilendi...
Mısır deyip geçmeyin...
Azerbaycan ve Pakistan dışındaki İslam ülkelerini etkilediği ve Rum-Yunan tezlerini güçlendirdiği yönünde ciddi iddialar var...
Bu durum, KKTC’nin umut ettiği ‘Arap Dağlarına’ kar yağması şeklinde değerlendirilebilir...
Hemen bozulmayalım...
Yaz ayında Kıbrıs’ta yağmur yağıyorsa...
Arap Dağlarına kar yağması çok doğal!!!
Onkolog için para yok
KKTC devleti aslında çok zengin...
Altın ve petrol rezervleri olduğundan dolayı mı?..
Kesinlikle hayır!..
Türkiye’den gelen milyarlar sayesinde devletin gücü oldukça yükseklerde...
Devletin gücü olmasaydı; siyasi partilere mali yardım yapar mıydı?..
Devletin gücü olmasaydı; 50 kişinin yeterli olabileceği bir kuruma 850 kişi doldurulur muydu?..
Devletin gücü olmasaydı; fazla mesai uygulamasını sürdürür müydü?..
Devletin gücü olmasaydı; 10 yıl önce binin altında olan Resmi Hizmet Araçlarının sayısı 3 bine dayanır mıydı?..
Devletin gücü olmasaydı; her parti başkanına bir şoför verir miydi?..
Devletin gücü olmasaydı; KTHY’yi tek başına yönetmeye ve milyonlarca Euro’yu gözden çıkarmaya cesaret eder miydi?..
Devletin gücü olmasaydı; bazı kurumlara her ay on binlerce lira ‘örtülü yardım’ yapar mıydı?..
Demek ki devletimiz çok güçlü...
Petrole, altına gerek yok...
“Yandım anaaaa” dedin mi gönderiyor...
Buradakiler de bir şekilde harcıyor...
Ne var ki; 5 binden fazla kanser hastasına bakacak Onkolog tayini yapamıyor bu devlet!!!
Bu kadar hastayı bir doktorun sırtına yüklemek suretiyle tasarruf sağlamaya çalışıyor...
Ya da göstermelik münhal ilanı çıkarıyor, başvuran doktora ayda 2 bin TL maaş önermek suretiyle kaçmasını sağlıyor!..
KKTC’de Onkolog mu olacaksın?..
Al sana ayda 2 bin TL...
Neyine yetmez...
Bırak İstanbul’dan aldığın 30 bini, gel benden 2 bin al!..
Vay vay vay...
Bu kadar zengin bir devlet, neden acaba Onkolog için cimrilik yapıyor?..
Haydi bakalım...
Bugünkü Pazar bilmeceniz benden...
Cevabı sizden...
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.