Diyalog Gazetesi
2017-09-07 10:22:01

Önümüze bakalım

Reşat AKAR

rakar@diyaloggazetesi.com 07 Eylül 2017, 10:22

Oldukça kritik bir süreçten geçiyoruz...
Böylesi bir dönemde, iç sorunlarımızın çok daha az olması ve hemen herkesin ağırlıklı olarak ekonomik kalkınma için mücadele vermesi gerekirdi...
Ne yazık ki; olması gereken noktanın çok gerisindeyiz...
İçte parçalara ayrılmış bir durumdayız...
Eleştirilere tahammülün azaldığı, karşı görüşten olanlara seviyesiz saldırıların doruk noktasına ulaştığı bir noktadayız...
Yılların yanlış uygulamaları ve çıkara dayalı ilişkiler nedeniyle vefa duygularımızı büyük ölçüde yitirmiş olmanın üzüntüsü içindeyiz...
Dıştan bakıldığında negatif bir görüntü verdiğimizi kabul etmek zorundayız...
Üreticiyi desteklemeyen, üretileni satamayan, Türkiye’den aldığı paraları aybaşlarında kamu görevlilerine ve binlerce emekliye pay eden bir kamu sistemi yarattık...
Bu görüntü nedeniyle bizleri eleştirenlere kızmaya hakkımız olmamalıdır...
Tam tersi eleştirilerden ders çıkarmasını ve önlem almasını öğrenmek zorundayız...
Bugünkü görünüm gerçekten iyi değildir...
Toplumu ileriye taşıyabilecek bir durumda olmadığımızı kabullenmeliyiz...

Çok eksikler ve yanlışlar var

Çukur yollarını asfalt ile kapatamayan...
Musluklarından kullanılabilir su akıtamayan...
Üçlü kararname adı altında kamu düzenini yerle bir edip, devleti batıran...
Her meseleye partizanlığı bulaştıran...
Sendikacılık ve grev hakları konusunda sadece KKTC’ye özgü bir düzen yaratan...
Narenciye ve patates üretimini geri götüren...
Hastalıklı hayvanları tedavi edemeyen...
Yatırımcılarla alay eden, usandırıp, bıktırıp ülkeden kaçıran...
Geçitkale Havaalanı’nı kendi yanlışlarıyla devre dışı bırakan...
Ercan’ın ihalesindeki karmaşıklığı gideremeyen...
Mağusa Limanı’na 43 yılda 43 kuruşluk yatırım yapmayan...
Girne-Alanya-Antalya-Marmaris arasında bir kruvaziyer işletmesini başaramayan...
Eğitimdeki yanlışları hala göremeyen ve sağlıklı düzenlemeye gidemeyen...
Yatırım yapanlara karşı vefasızlık sergileyen...
Ganimet sarhoşluğu içinde paha biçilmez olanakları yok eden...
Yeşil adayı betonlaştıran...
Asırlık dere yataklarını yok eden, pınarları kurutan...
Kalp ve kanser hastalıklarında rekor kıran...
Nasıl bir gelecek istediğini belirleyemeyen, proje üretemeyen...
Partizanlıktan uzak kalmış ‘yetenekli ve değerli insanları’ ülkeden kaçıran...
Övündüğümüz iki yerli ürünü, hellim ve şeftali kebabını yenmez hale getiren...
Rüşvet, yolsuzluk, suistimal olaylarını sürekli örtbas eden...
Kuzeyde kemer bağlamayan, kırmızı ışıkta durmayan, güneye geçildiğinde ‘tüm kurallara uyan’...
Çelişkiler içinde bocalayan bir yapımız vardır...

Toplumsal seferberlik

Kıbrıs sorununun çözümü, Rumların tavrı yüzünden gerçekleşemedi...
Öyleyse tüm gücümüzle kendi evimizi toparlama seferberliğine girişmeliyiz...
İşimize, ekmeğimize, toprağımıza sarılmalı...
Devlet dairesine gelen vatandaşa hizmet etmeliyiz...
Hizmet vermeyen kamu görevlilerini, doktorları ve diğerlerini şikâyet etmeli...
Suç işleyerek zenginleşme hayalinden vazgeçmeliyiz...
Parti veya aday tercihini sandık saatine bırakmalı...
Çok arzuladığınız Avrupa ülkelerinde olduğu gibi ‘parti rozetine bakmadan’ hizmet vermeliyiz... 
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.