Diyalog Gazetesi
2017-02-03 07:07:30

Onlar zamana oynuyor

Reşat AKAR

rakar@diyaloggazetesi.com 03 Şubat 2017, 07:07

Kıbrıs müzakerelerinde ‘Güvenlik ve Garantiler’ konusu listenin en sonundadır...
Öncelikle ilk 5 başlık sonuçlanacak, uzlaşı olması halinde sonuncusuna geçilecekti...
Fakat; Rum lideri Anastasiadis müthiş bir diplomatik manevra ile ilk 5 başlık tamamlanmadan garantör ülkelerin Dışişleri Bakanlarını bir araya getirmeyi başardı...
 Ayrıca 43 yıldan bu yana ilk defa Türk tarafından harita aldı...
Ne var ki; ilk 5 başlıkta ‘bizim açımızdan’ hala çözülmemiş onlarca sorun var...
Bunlardan bir tanesi; Kırmızı Çizgilere karşı olmakla birlikte Sayın Akıncı’nın başından beri ‘Olmazsa olmaz’ dediği ‘Dönüşümlü Başkanlık’ konusudur...
Anastasiadis, ‘dost sohbetinde’ bunu kabul edeceğini söylemiş ama uyarmış:
“Sakın deklare etmeyin sonra bizdeki fanatikler beni yutar...”
Anastasiadis’in korkusu kendi tarafındaki fanatiklermiş...
Kimdir bunlar?..
EDEK, Yeşiller, Vatandaşlar İttifakı, DIKO ve ELAM...
Ya kendi partisi DİSİ?..
İlerici bir parti mi?..
İlerici partinin ELAM’cılarla birlikte, EOKA terör örgütünün lideri Grivas’ın mezarı başında düzenlenen ‘kahramanlık töreninde’ ne işi vardı?..
Öyleyse mesele ‘onlardaki fanatikler’ meselesi değildir...
Onlarda tek hedef vardır; o da Kıbrıs’ın tamamını ele geçirmek...
Bunu başarabilmek için acele etmiyorlar...
“Bunca yıl bekledik, bir süre daha bekleyebiliriz” diyorlar...
O nedenle de Türkiye’nin bir daha dönmemek üzere buradan ayrılmasını şart koşuyorlar...
Diplomatik girişimlerle, çok sayıda yabancı ülkeyi yanlarına çekmeyi de başarabiliyorlar...
Özellikle de AB üyesi ülkeleri...
Son zamanlarda, Türkiye’nin ‘eski dostlarını’ yani Arap ülkelerini de yanlarına aldılar...
AB pasaportu dağıtarak zengin Mısırlı, Lübnanlı, Ürdünlü, Katarlı, Kuveytli Arapları Kıbrıs’a çekiyor, büyük yatırımlar için onlara kırmızı halı seriyorlar...

Cenevre’ye neden ara verildi

Tekrardan müzakere sürecine dönelim...
Kıbrıs’taki görüşmelerde ilk 5 başlık üzerinde tam uzlaşı sağlanmadan Cenevre’ye gidildi...
Burada ‘Dönüşümlü Başkanlık’ ve ‘Birincil Hukuk’ gibi temel sorunlarda uzlaşı sağlanmadan Haritalar masaya kondu...
Rum tarafı istediklerini büyük ölçüde elde edince, garantiler konusuna geçildi...
Türkiye’nin ve Yunanistan’ın tutumu başından beri bilindiği halde, müzakerelerde aynı görüşler tekrar edilerek, topu teknik heyetlerin kucağına attılar...
Onların buluşmasında yine zıt görüşler içeren listeler sunuldu...
Sonuç: Başarısızlık...
Rum tarafı ve Yunanistan, Türkiye’nin ilk defa ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ ile müzakere masasına oturmasından dolayı bunu önemli bir kazanç olarak niteledi...
Ve bundan sonrası için umutlanmaya başladı...
Anastasiadis “Aceleye gerek yok” dedi...
Akıncı ile haftada bir kez görüşme kararı aldı...
Türk tarafının taleplerini kabul edeceğine dair teminat vermediği halde, garantör ülkelerin Mart ayında yeniden toplanması yönünde karar üretildi...
İşte burada durmak ve düşünmek zorundayız...
Aralık 2016’da çözüm hedefimiz vardı...
Olmadı 2017’ye sarkıtıldı...
Şimdi garantör ülkelerin Mart’ta görüşmesi kararı alınıyor...
 Yine olmayacak...
Bu kez Nisan, Mayıs...
Derken Rum tarafında seçimler gelecek...
Kıbrıslı Türkler ise bu süreçte dokuz doğurmaya devam edecek...
Sadece taviz bölgelerinde oturanlar değil, Rum mülkü kullananların tümü bundan böyle duvarına bir çivi çakmayacak...
İleride Mülkiyet Mahkemesi karşısında her şeyini kaybedebileceği korkusuyla ülkesine yatırım yapmayacak...
Bunun ekonomik sektörlere çok ağır darbeler indireceği kesindir...
Öyleyse bunları neden yapıyoruz?..
Neyi amaçlıyoruz?..
Zaten döviz ve terör sorunlarından dolayı dibe vuruş var...
Kıbrıs müzakere sürecinin, Rumların istediği şekilde uzayıp gitmesi de bunun üzerine tuz, biber ekiyor...
Çok üzücü bir durum...
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.