Diyalog Gazetesi
2015-10-09 08:54:55

Onlar konuşuyor, biz susuyoruz

Reşat AKAR

rakar@diyaloggazetesi.com 09 Ekim 2015, 08:54

Türkiye, 1 Kasım seçimleri ve Rusya ile meşgul ediliyor...
Geçici hükümetin tüm üyeleri seçim derdinde...
Rum ve Yunanlılar ise, son 41 yılda ‘en mükemmel fırsatın’ yakalandığı düşüncesiyle, Kıbrıs sorununu istedikleri gibi çözmeye çalışıyorlar...
Kendi aralarında müthiş bir işbirliği ve uyum var...
Rum tarafının atmış olduğu adımlar, Anavatanları tarafından güçlü bir şekilde destekleniyor...
Yunanistan ve Güney Kıbrıs; iflas etmiş iki AB üyesi oldukları halde, güçlü Türkiye karşısında adeta kükrüyor...
Hele Yunanistan’ın Dışişleri Bakanı Kocais...
Çipras hükümeti için dünkü güvenoylaması sırasında söz alarak, Kıbrıs ve Türkiye ile ilişkiler konusunda ‘kahramanca’ bir konuşma yaptı...
Kıbrıs’taki garantilerin artık uluslararası geçerliliğinin bulunmadığını savundu...
Türkiye’nin, Kıbrıs’ta bir işgalci olduğunu söyledi...
İşgalci (!) Türk askerinin adadan ayrılmasını istedi...
Kuşkusuz; garantilerin uluslararası geçerliliğinin kalmadığı yönündeki iddiası tamamen balondur...
Eğer 1959-60 Garanti ve İttifak Anlaşmaları’nın uluslararası geçerliliği kalmadıysa, diğer anlaşmaların durumu ne oluyor?..
Böylesi saçma bir iddia karşısında Kuzey Lefkoşa ve Ankara’nın tepkisizliği ise üzücüdür...


Derdimiz çözülme değil
Kıbrıs sorununun çözümü konusunda hala Rum ve Yunan tarafı ile aramızda çok büyük uçurumların olduğunu görüyoruz...
 Toprak düzenlemesi konusundaki beklentilerine bugüne kadar hiç tepki göstermedik...
Dönüşümlü başkanlığın 20 yıl Rum, 5 yıl da Türk olabileceğine ilişkin alayvari tavırlarına da ses çıkarmadık...
Ancak; bizler için hayati önem taşıyan Türkiye’nin garantisini tamamen ortadan kaldırmaya yönelik taleplerini daha yüksek sesle ortaya koymaları karşısında sessiz kalamayız...
Gerek KKTC, gerekse Türkiye hükümetleri; hatta muhalefette olan partilerin liderleri bu konuda seslerini yükseltmeli “Dur bakalım Kocais” demelidir...
Garanti ve İttifak Anlaşmaları, 3 ülkenin onayı olmadan ortadan kaldırılamaz...
Ortadan kaldırılmadığı sürece uluslararası geçerliliği devam eder...
Bunu çok güçlü bir şekilde onlara söylemekten çekniyorsak, o zaman müzakere sürecinden endişe duyanlara hiç kimse eleştiri getiremez...
Bizim derdimiz çözümsüzlüğün devamı değildir...
Kalıcı bir çözümü hepimiz destekliyoruz...
Çözüm için bazı tavizlerin verileceğini de biliyoruz...
Ne var ki; Kıbrıslı Türkleri çözecek, buğday taneleri gibi etrafa saçacak bir çözüm istemiyoruz...
Türkiye’nin güvencesinden mahrum bırakılacağımız bir çözüm, bu adada Türklüğün en fazla 10 yıl içinde yok olması demektir...
Çocuklarını ve vatanlarını seven insanlar...
Onların geleceğini karartamazlar...
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.