Diyalog Gazetesi
2016-03-17 10:04:26

Önce ver, sonra bakarız

Reşat AKAR

rakar@diyaloggazetesi.com 17 Mart 2016, 10:04

Rum Yönetimi Dışişleri Bakanı Yuannis Kasulidis; Avrupa Birliği ile müzakere başlıklarının açılmasını isteyen Türkiye’ye ‘çözüme kadar sabretmesini’ önerdi...
Müthiş bir teklif...
Bunu biraz açmakta fayda vardır...
“Kıbrıs’ta çözüm olmadan, yani Türk askeri tamamen çekilmeden ve Rum tarafının şartları yerine getirilmeden, Türkiye’nin, AB ile müzakereleri başlayamaz!..”
Diyelim ki; Türkiye askerlerini çekmeyi kabul etti...
Maraş’ı mı istiyorsunuz?..
Buyurun onu da alın...
Başka ne istiyorsunuz?..
Sömürgeciler gitsin!!!
Daha başka?..
Garantörlük sona ersin...
Daha başka?..
Herkes mülküne dönsün...
Peki bunun karşılığında bizler ne alacağız?..
Sadece hava...

Üyelik çantada keklik değildir

Türkiye’nin, AB ile müzakereleri başlatması, üyeliğin garanti olduğu anlamına gelmiyor...
Hele bir Kıbrıs meselesi Rumların istediği şekilde bitsin, ondan sonra gündeme nelerin geleceğini hep birlikte göreceğiz...
İnsan hakları, basın özgürlüğü, ekonomik ve sosyal sorunlar, yargı ve daha onlarca sorun çıkacak ortaya...
 O nedenle, hiç kimse “Kıbrıs sorunu biterse, Türkiye’nin AB yolu açılır” yanılgısına düşmesin...
Bir veya iki başlığı açarlar, sonra yeni şartlar ortaya koyarlar...
Avrupa’nın, Türkiye’ye ihtiyacı vardır...
Ama bu ihtiyaç nedeniyle tam üyelik vereceklerini düşünmek, en azından şu an için hayalden öte değildir...
Bizler ne kadar istesek de vermezler...
Türkiye büyük bir ülkedir...
Yaklaşık 80 milyonluk nüfus Avrupalılar için korku dolu bir rüyadır...
Ayrıca Türkiye Müslüman bir ülkedir...
Onlar buna izin vermezler...
Hele Fransa...
Hiç kimse yanlış hesap yapmasın...
Yanlış hesaplar yüzünden de Kıbrıs’ı kaybetmeyi göze almasın...

Toroslara bir bakalım

Kıbrıs’ın önemi, sadece burada yaşayan 300 bin kişi değildir...
Burası Doğu Akdeniz’in en önemli merkezidir...
Sabahleyin Girne’nin yüksek bir yerinden baktığınız zaman Torosları görebiliyorsunuz...
Türkiye’ye bu kadar yakın mesafedeki bir adanın önemini görmezden gelemeyiz...
Peki Kıbrıs sorunu hep böyle mi kalsın?..
Elbette bu sorunun artık bitmesini bizler de istiyoruz...
Kıbrıslı Rumlarla iyi ilişkiler içinde olmayı, ortak iş yapmayı gönülden arzuluyoruz...
Ne var ki; tek yanlı çıkar beklentileri ve şantajlarla bunu başaramayız...
Kıbrıslı Türklerin; bunca yıllık kazanımlarını bir anda yok edemeyiz...
Güvenlik endişelerimizi, kendi oylarımızla bertaraf edemeyiz...
Sorun Maraş’ın iadesi veya sınır düzenlemesi değildir...
Sorun, güvenliğimizin ve garantimizin yok edilmesini öngören taleplerdir...
Sorun AB’nin, tek yanlı siyasetiyle Kıbrıslı Türkleri azınlık durumuna düşürme siyasetidir...
Bu oyuna gelmemeliyiz...
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.