Diyalog Gazetesi
2017-01-02 08:11:03

Öğretmen kilise mi?

Reşat AKAR

rakar@diyaloggazetesi.com 02 Ocak 2017, 08:11

 Rumların ve Yunanlıların, Türkiye ve KKTC aleyhindeki propaganda faaliyetleri oldukça etkilidir...
 Büyük ölçüde yalana dayalı bu faaliyetler sayesinde, birçok ülkeyi kendi yanlarına çekmeyi başarabiliyorlar...
 Kendi insanlarını dahi yalanlarla aldatarak, Türk düşmanlığını sürekli körüklüyorlar...
 Çocuklarına ve torunlarına, adadaki çatışmaların 1963’te başladığını asla anlatmıyorlar...
 Anlatanların sayısı bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar azdır...
 Birleşmiş Milletler Barış Gücü askerlerinin neden 1964’ten beri adada görev yaptığını soranlara ise, hiç çekinmeden ve utanmadan “Türk saldırılarını önlemek için gelmişlerdi” diyorlar...
 Bu yazdıklarımızın doğruluğunu anlamak için, Rum Başpiskoposu Hrisostomos’un tam bir yıl önce ‘Yeni Yıl’ röportajında yapmış olduğu açıklamaları okumak yeterlidir...
 Kendisine “Toplumlar arası çatışmalar hakkında ne düşünüyorsunuz?” diye sorulduğu zaman müthiş bir pişkinlikle “Bu ülkede toplumlar arası çatışma olmadı ki” yanıtını vermişti...
 Peki olanlar neydi?..
 “Türkler silahlı saldırıya geçince biz de kendimizi savunmak zorunda kaldık…”
 Onlarca masum Kıbrıslı Türk’ün Aralık 1963’ten itibaren, EOKA teröristleri tarafından öldürülmesinden hiç söz etmiyor...
 Kanlı Noel’i unutturmaya çalışıyor...
 Rum gençlerine, hatta çocuklara, Kıbrıs’ın tarihini 180 derece çarpıtarak anlatıyor...
 Doğal olarak beyinleri yıkanmış Rum çocukları da Türk düşmanı olarak yetişiyor...
 Cennetten bir parça olan şu güzel ülkede insanların neden barış içinde yaşayamadığını ve neden ayrıldığını, neden yüzlerce insanın hayatını kaybettiğini, neden on binlerce kişinin göçmen durumuna düşürüldüğünü anlatırken, tüm güçleriyle Türkiye’ye saldırıyorlar...
 “Türkiye kan akıtarak burasını işgal etti” diyorlar...
 Yazık ve günah değil mi?..
Tarihi zirvenin arifesinde
 
Rumların; gerçekleri saptırarak yürüttüğü propaganda savaşına, tarihi Cenevre zirvesi arifesinde kendi içimizden bazı kesimlerin de destek verecek eylemlerde bulunması dikkat çekicidir...
 Müzakere sürecinde en zor başlık olan ‘Güvenlik ve Garantilerin’ görüşüleceği bir dönemde ‘saldıran tarafın Türkler olduğunu’ ima eden bu girişimler, aynı zamanda KKTC Yönetimlerinin bir zaafiyetidir...
 Tüm bunlar iflas etmiş siyasetimizin bir sonucudur...
 Devlet otoritesinin yerlerde sürünmesi, etkisizleşmesidir...
“Türkler silahlarla saldırınca biz de kendimizi savunmak zorunda kaldık” diyen Başpapaza, kendi içimizden destek anlamına gelen faaliyetlerin yürütülmesini başka türlü izah edemeyiz...
 Annan Planı’na ‘Hayır’ kampanyasını yürüten eski Rum lideri Tassos Papadopulos da “Biz tek bir Türkü öldürmedik” demişti...
 Başpapaz “onlar saldırdı” diyor...
 Halbuki; 1960’lı yıllarda Kıbrıslı Türklerin saldırı araçları yoktu...
 Silahsız bir toplumun üzerine otomatik tüfeklerle yürüyen onlardı...
 Bilinen bu gerçeklere karşın bizler Kıbrıs sorununun çözümüne büyük destek veriyoruz...
 Artık silahların konuşmayacağı, saldırıların yaşanmayacağı, herkesin eşit bir şekilde yaşayacağı federal bir devletin kurulmasını istiyoruz...
 Ancak bunun için öncelikle ‘zihinlerin değişmesi gerektiğini’ ısrarla vurguluyoruz...
 Rum okullarında Türk düşmanlığını körükleyen derslerin müfredattan kaldırılması için sürekli uyarılar yapıyoruz...
 Ne var ki; bugüne kadar en ufak bir harekette bulunmadılar...
 Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın önerisi üzerine, Rum lideri Nikos Anastasiadis ‘Eğitim Komisyonu’ kurulmasına itiraz etmemişti...
 Aradan aylar geçtikten sonra komite kuruldu ama, Rumların tarih kitapları değişmedi...
 Tıpkı cep telefonları ve adanın tümünde geçerli araç sigortası konusunda olduğu gibi...
 Bilinen bu gerçekler ışığında ‘harita sunmak’ ve ‘Garantileri konuşmak’ için Cenevre’ye gidiyoruz...
 Son noktanın burada konmasından söz ediyoruz...
 Allah yardımcımız olsun...

Yorumlar (2)

Bayram Güney 8 Yıl Önce

Tek merakım, bu son görüşmecimizin Bunları masaya getirip bunları görüşmemesi, ve ayni rum ve kilse gibi görüşe sahip olması. Tek soru sormalıydı. TÜRKİYE BURAYA NİYE MÜDAHALR ETTİ.

Bayar Rahmi 8 Yıl Önce

Teşekkür ederim Reşat bey. Tarihi gerçeklerden ödün vermediz. Yazan ellernize sağlık.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.