Diyalog Gazetesi
2017-08-22 10:32:13

O hayal gerçek olmayacak

Reşat AKAR

rakar@diyaloggazetesi.com 22 Ağustos 2017, 10:32

Türkiye 1963’ten beri Kıbrıslı Türklere yardım yapıyor...
En zor günlerimizde Türkiye’den gelen yiyeceklerle karnımızı doyurduk...
Yaralarımızı Türk Kızılayı’nın hastanesinde sardık...
Emekli Rum Ordu Komutanı Korgeneral Andreas Pendaras’ın itiraf ettiği gibi; 1963 saldırılarından sonra ortak devletin kurumlarından dışlanan ve parasız kalan memurlarımızın maaşlarını Türkiye gönderdi...
Silahlı saldırılara uğradığımızda, Mücahitlerin maaşlarını, yiyeceklerini, içeceklerini de o gönderdi...
Makarios; kanlı saldırıları 3-5 yıl içinde sonlandırmayı hedefliyordu...
Türkiye 1967’de uçaklarını göndermeseydi; Erenköy’de ve diğer bölgelerde Türk kalır mıydı bilinmez...
Sonrasında ne oldu?..
Yunanistan’daki askeri yönetim ENOSİS için düğmeye bastı...
Önce Rumlar arasında temizlik yaptı, sonrasında tankların namlusu Lefkoşa’nın Türk bölgesine çevrildi...
Türkiye 20 Temmuz’da müdahale etmeseydi, Lefkoşa’daki Türk mahallesinin düşmesi herhalde 2 gün bile sürmezdi...
Türkiye bize ne yaptı?..
Kendi askerlerini, tanklarını, tüfeklerini, uçaklarını ve donanmasını göndererek hayatımızı kurtardı...
Sonrasında kendi kendimizi yönetmeye başladık...
Zaman zaman müdahaleler olmadı mı?..
Elbette oldu ve olacak da...
Dev bir ülkenin; şefkatli bir annenin, evladına iyilik yapması olarak görebilirsek bundan rahatsızlık duymayız...
Peki Türkiye bize ne yaptı?..
Efendim sattığından daha az mal aldı...
Ne ürettiğimizi, kaça ürettiğimizi biliyor muyuz?..
Bilirsek; bunların içi boş sözler olduğunu anlamakta zorlanmayız...
Ama Türkiye’den çok mal alıyoruz...
Peki neden?..
Diğer ülkelerden daha ucuz olduğu için...
Elini, kolunu bağlayan yok...
Beğenmiyorsan git başka ülkeden alıver...
Öyleyse Türkiye bize ne yaptı?..
Sınırlarımızı korumaya devam etti...
Savunma giderlerimizi de karşıladı...
Buradaki askerlerinin tüketiminde önceliği yerli ürünlere verdi...
Çiftçimizin kuraklık paralarını her yıl Türkiye ödedi...
Hasta hayvanlarımızın aşılarını o gönderdi...
Maaş ödeyemez durumdaki hükümetlerimize yardım eli uzattı...
Cari bütçemize aylık 100 milyon lira yardım yapmaya devam ediyor...
Altyapı sorunlarının çözümü için yılda 1,5 milyarlık yardım gönderiyor...
Peki bizler ne yaptık?..

Bizler de popülist yöneticiler sayesinde hazır bulduklarımızın tümünü yok ettik...
Su kaynaklarını kuruttuk...
Türkiye’nin yaptırdığı barajları da bakımsızlıktan bizler kuruttuk...
Asbestli su borularını değiştirmek yerine, fazladan maaş dağıtmaya başladık...
Genç insanları emekliye çıkardık...
Vatani hizmet yıllarını iki ile çarparak, kamuda emekliliğin üzerine bindirdik...
Böylece 35 yaşındaki adamı 30 yıl üzerinden emekliye çıkarma başarısını göstererek dünya rekorlar kitabına girdik...
Kamuya istihdam üstüne istihdam yaparak devletin yükünü kaldırılamaz hale getirdik...
“Biz yöneteceğiz” diyerek teslim aldığımız hava yolu şirketini batırdık...
Türkiye; tüm bu olanlara karşın yardım elini geri çekmedi...
En ufak sıkıntımızda yardımımıza koştu...
Yangınları söndürmek için uçaklarını gönderdi...
Üniversitelerimize denklik verip 60 bine yakın öğrencisini adamıza gönderdi...
Böylece ekonomimize müthiş bir destek verdi...
Kendi işadamlarını cesaretlendirerek buraya gönderdi...
Ağır bürokratik engellere karşın Türk işadamlarının tanınmamış bir ülkeye bir milyar doları aşkın yatırım yapmasını sağladı...
En sonunda ‘Asrın Projesini’ gerçekleştirerek bizleri susuzluktan kurtardı...

Türkiye bize ne yaptı?

Turist vizesiyle adaya gelen bazı kişilerin adli suç işlemeleri hepimizi üzüyor...
Ancak; bu tür suçlarla mücadele için öncelikle kendi tedbirlerimizi kendimizin alması gerekmiyor mu?..
Peronel patlaması yaşayan bakanlıklara ve resmi kuruluşlara hala istihdam yapan hükümetlerimizin, 600 polis açığını kapatmaması Türkiye’nin suçu mudur?..
Kooperatife, KIB-TEK’e, diğer bakanlıklara istihdam yapmaya devam ederken, neden polis almıyorlar?.. 
Türkiye mi engelliyor KKTC hükümetini?..
Kendi ayaklarımızın üzerinde durabilmemiz için, Troyka’nın Rumlara söylediğini Türkiye de bize söyleyince kötü oluyor...
Bir anda “ne seni, ne paranı” diyoruz...
Denizleri aşarak su gönderiyor, bu defa ‘kazıklandığımızı’ söylüyoruz...
Yatırımcı gönderiyor, her tarafın işgal edilmesinden yakınıyoruz...
Emlak sektörünün “battık, bittik” diye ağladığı bir dönemde Türkiye’den alıcılar geliyor, bunun adı asimilasyon oluyor...
Dar gelirli vatandaş elektrik faturasını ödeyemez duruma geldi...
Türkiye’den ucuza elektrik gelsin denilince bu defa “memleketi başınıza yıkarız” tehditleri başlıyor...
Bu kadarına da “El insaf” denir artık...
Amaçlanan Türkiye’yi bıktırıp, usandırıp, gücendirip buradan göndermekse...
Kimse boşuna hayal kurmasın...
O hayal asla gerçek olmayacak...

Yorumlar (3)

S I Ali 8 Yıl Önce

Turkiye olmadan Kibrista hicbir sekilde bir TURK toplumu yasayamaz Rumlar ve abrupt bizi ulkemizden syrup a dayi bir Helen adasina cevirirler

Fuat Tosun 8 Yıl Önce

Gerçekleri güzel ifade ettiniz.Unutanlar veya bilmeyenler okusun ve ögrensin.Geçmişten günümüze kadar Türkiye Kıbrıs Türklerinin hep yanında olmuştur.

Hamit musalar 8 Yıl Önce

Türkiye girdiği yerden hiç çıkmadı şimdiye kadar onun için üzülmeyin bu adadan çıkmaz golayina

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.