Diyalog Gazetesi
2017-01-10 08:26:36

Mülkiyet ve güvenlik

Reşat AKAR

rakar@diyaloggazetesi.com 10 Ocak 2017, 08:26

Liderler Kıbrıs’ta neredeyse 20 ay süreyle görüşme yaptı...
Bu süre içinde en fazla mesai mülkiyet konusunda harcandı...
KKTC kanadı, sırf süreç zarar görmesin ve Kıbrıs sorunu çözülsün diye; mülkiyet konusunda Kıbrıs Türk halkının tepki göstereceği, hatta önemli bir kesimi ‘hayır’a yönlendireceği kesin olan tavizler verdi...
Rumlara verilen tavizlerden en önemlisi, mal sahibine öncelik verilmesiydi...
Halbuki; KKTC makamlarının elinde çok sağlam bir belge vardı...
O da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Dimopulos kararı...
Mahkeme ‘Aradan 30 yıl geçtikten sonra mülkün içinde oturanın, ilk sahibinden daha fazla hak sahibi olduğu’ kararına varmıştı...
Elimizde bu kadar güçlü bir koz varken, biz ‘çözüm olacağı’ hayaliyle bunu çöpe atarak söz hakkını mal sahibine verdik...
Bunca zaman Kıbrıs sorununun neden çözülmediğini belgeleriyle ortaya koymak ve Kıbrıslı Türklerin çözümsüzlük nedeniyle Rum mülklerinde oturmak zorunda olduğunu savunmak yerine, on binlerce insanın geleceğini tehlikeye sokabilecek bir tuzağın içine düşürüldük...
Çözümsüzlüğün ana sebebini ortaya koyacak belgenin üzerinde, eski Rum siyasilerinin imzası vardır...
Bunların en önemlisi Rum Dışişleri eski Bakanı Nikos Rolandis’in yazdıklarıdır...
Son 43 yılda çözüm için ortaya konan öneri ve planların tümünü Rum liderliğinin reddettiğini çok kez yazdı...
Buna karşın çözümsüzlüğün faturasını, çözüme destek veren Kıbrıslı Türklere yüklemek yazık ve günah değil midir?..

Hala tatmin olmadılar
 
Hal böyle iken 20 aylık müzakere sürecinde elde edilenlerden tatmin olmayan Rum liderliği, bu konuyu Lefkoşa’da kapatmak yerine Cenevre’ye taşıdı...
Dün başlayan liderler görüşmesinde mülkiyet yeniden masaya yatırıldı...
Daha sonra konu teknik heyete aktarıldı...
Nereden bakarsak bakalım üzücü ve ürkütücü bir durum...
İçimizdeki azınlık bir kesim; ya dürtüler sonucunda, ya kıskançlık duygusuyla, ya da temelsiz siyasal görüş veya ideolojik nedenlerle mülkiyet konusunda kendi halkını yok etmek isteyen görüşlere destek verebilir...
Ne var ki; Kıbrıs sorununun çözümsüz kalmasını isteyen ve ‘Uzun Vadeli Mücadele’ programı çerçevesinde bugüne kadar bizlerle uzlaşmayan Rum liderliğinin tavrı yüzünden on binlerce insanımız Rum arazisi üzerinde inşa edilen konutlardan satın aldı...
Bazıları arazi satın alarak üzerine inşaat yaptı...
 Bankalara yüklü miktarda borçlar vardır...
Siz bu insanları bir süre sonra ‘Mülkiyet Mahkemesi’ne havale ederseniz, ellerindeki KKTC tapusu geçersiz addedilecek...
Banka ipotekleri tumba!..
Ortaya çıkacak kaosun boyutunu düşünmek bile insanı rahatsız ediyor...

AB etkili pozisyonda
 
Liderlerin yarın akşama kadar uzlaşması halinde 12 Ocak günü garantör ülkelerin katılacağı bir toplantı düzenlenecek...
Avrupa Komisyonu Başkanı, bir numaralı Rum-Yunan hayranı Jean-Claude Juncker’in de orada olacağı açıklandı...
‘Heyet üyesi’ olarak değil ama ‘etkili bir rol’ almak üzere gideceği açıklandı...
Juncker’in rolü elbette çok önemli!..
Avrupa’nın, Kıbrıs’ın garantisini sağlayabileceğini söyleyecek...
AB üyesi bir ülkenin güvenliğini, üye olmayan bir devletin karşılayamayacağını, bunun AB hukukuna aykırı olduğunu iddia edecek...
Dünyada şartların değiştiğini, Kıbrıslıların 1960’ın şartlarına bağlı kalamayacaklarını anlatacak...
Ninni yavrum ninni...
Uyutayım sizi...
Ama ne bu toplumun, ne de 80 milyonun uyumaya niyeti var...
Boşuna kürek sallamayın...
Sabrımızı taşırmayın...
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.