Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar, KKTC Meclisinin nisap sorunu yaşayacağını bile bile Eskişehir’i ziyaret etti. Bu ziyarette ise “Maraş Evkafındır” diyen popülist söylemi ile Güney Kıbrıs’ın tüm bağnazlarına Kıbrıs Türk Toplumu ile Türkiye’yi suçlama malzemesi verdi. Bu açıklamayı da gerek kendisinin gerekse Türkiye yetkililerinin Maraş’ı; “orada mülkiyeti bulunan Kıbrıslı Rumların mallarını onlara iade edeceğiz” diyen kendi ve Türkiye’nin açıklamalarını yalanlarcasına yaptı. Üstelik bu açıklamayı da KKTC Yüksek Mahkemesi ve onun itibarını bile bile yerle bir ederek yaptı. Çünkü kendisi ile birlikte herkes de bilmektedir ki KKTC Yüksek Mahkemesi; “Maraş’ta esas alınacak olan 1974 Koçanlarıdır” dedi. Üstelik “bu koçanlar geriye dönük sorgulanmaya tabi tutulamaz” da dedi. Buna rağmen bu demeci verdi. Yani Türkiye kamuoyuna milliyetçi şov yapmak için bunu yaptı.
Gerek bu konuda gerekse de diğer konularda öyle çakma gürüldeme ile demeçler verip açıklamalar yaparken; ne hikmetse, 23-30 Eylül arasında Güneyde Kıbrıs Rum Milli Muhafız Ordusu ile ABD Özel Askeri Birlikleri arasında yapılan askeri tatbikat ile ilgili tek kelam etmedi CB ve KKTC Hükümeti.
Üstelik bu askeri tatbikatın, “Kıbrıs Cumhuriyeti” ile ABD arasında yapıldığı açıklanan “karşılıklı savunma programı” çerçevesinde olduğu açıklamasına karşın bu sessizlik oldu. Ayrıca bu tatbikatın amacının, “RMMO Özel Gücünün operasyon kabiliyetini artırma” olduğu ifade edilmesine rağmen bu sessizlik var. Ayrıca bu görmeme, konuşmama ve değerlendirmeme hali; bu tatbikatı RMMO Komutanı Sayın Korgeneral Demokritos Zervakis ile ABD Avrupa Özel Operasyonlar ve Hava Gücü Komutanı Sayın Tümgeneral David. H. Tabor’un birlikte katılımı olmasına karşın sürüyor.
Peki bu tatbikat neden bu zamanda yapıldı ve kime ne mesaj veriyor? Bildiğimiz gibi Ekim sonu itibarı ile ABD’nin petrol devi Exxonmobil’in; Katar Petrolleri ile birlikte ortak olduğu 10. Parselde sondaj çalışması yapacağı açıklandı. İşte bunun öncesinde ABD ve RMMO özel birlikleri planlı ve programlaştırılmış bu askeri tatbikatı yaptı. Bununla mesajın kime verildiği nettir. Bu suskunluk söz konusu mesajın alındığı ve söylenecek söz bulunulmadığının işaretidir. Peki bu kime cesaret verir? Elbette ki Güneyin bağnazlarına. Üstelik Sayın Tatar’ın gündeme getirdiği güya en keskin milliyetçi politika olan “artık Federal Kıbrıs yoktur ve gündemde iki devlet vardır” tezi ile bu sessizlik oluyor. Yani kendi elleri ile KC ortaklık temelimizden doğan Güney denizlerinde var olan hak ortaklığımızdan da vazgeçtiğini dolaylı olarak ilan ederken bu sessizlik oluyor. Dolayısı ile bu suskunluğun bir nedeni de bu haklardan fiilen olmasa bile ruhen vazgeçmiş olmak mı demektir? Çünkü Federal çözüm öldü demek budur.
ABD’nin RMMO ile yaptığı bu ortak tatbikat kabul edilebilir değildir. Hele KC ile ABD arasında akdedildiği ifade edilen karşılıklı savunma programı ise hukuken ve siyaseten sorunludur. Çünkü RMMO, Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasasında öngörülen Kıbrıs Ordusu değildir. Aksine KC Anayasasına aykırıdır. Bu nedenle ne Eskişehir’de verilen Maraş demeci ne de bu ABD ile Güneyin yaptığı askeri tatbikata dönük suskunluk hali hayra alamet değildir. Federal Kıbrıs tezinden uzaklaşmak bize daha pek çok sorun taşıyacak ve zemin kaybettirecektir. Esas siyasi, diplomatik tutarlık ve ilkeli tavırdır.
Maraş ve RMMO, ABD Ortak Tatbikatı
Paylaş