Diyalog Gazetesi
2016-07-25 09:33:08

Krizlere karşı da çareler vardır

Reşat AKAR

rakar@diyaloggazetesi.com 25 Temmuz 2016, 09:33

Güney Kıbrıs, son 4 yıldan beri ekonomik açıdan ağır bir kriz yaşıyor...
Ve bu krizi mümkün olan en kısa sürede atlatabilmek için sürekli önlem alıyor...
Kamu harcamalarında kesintiden tutun, personel azaltmasına kadar ne gerekliyse çekinmeden yapıyor...
Ayrıca ithalatı kısarken, ihracatı ve adaya gelen turist sayısını artırmaya çalışıyor...
Geçtiğimiz yılın ilk 6 ayına göre bu yılın ilk 6 ayındaki turist sayısında yüzde 27 dolayında artış vardır...
En fazla turist artışı ise İngiltere, Rusya ve İsrail’den oldu...
Kuşkusuz bunun en önemli nedeni Türkiye’nin yaşamakta olduğu sıkıntılardır...
İsrail ve Rusya ile ilişkiler daha yeni düzeldi...
Terör sorunu nedeniyle İngiltere, Almanya gibi ülkeler tercihlerini Yunanistan ve Güney Kıbrıs’a kaydırdı...
Kuzey Kıbrıs ise, bu krizden hak ettiği payı alamadı...
Bunun ana nedeni Rum ambargosunun devam etmesi ve THY’nin de İran, Lübnan, İtalya gibi ülkelerden Ercan’a ‘aktarmasız’ sefer koymamasıdır...

Turistlerin mülk alımı

Güney Kıbrıs, turistler için pahalı bir ülkedir...
Kuzey’deki 5 yıldızlı otellerde yemek ve her türlü içki 24 saat bedavadır...
Güneydeki lüks otellerde bir şişe bira 10 Euro’dur...
Buna karşın, Türkiye’ye gidemeyenler öncelikle Güney Kıbrıs’a yöneliyor...
Kuşkusuz; bir ülkeyi ziyaret eden turist sayısının artmasını, sadece otellere ve lokantalara giden para olarak düşünmemeli...
Birçok sektör, adaya gelen turistlerden gelir sağlıyor...
Taksi işletmecileri, hediyelik eşya satıcıları, cafeler, barlar da adaya gelen turistlerden pay alıyor...
Ayrıca otellerin ağırladığı turist sayısı arttıkça, iç piyasadan alınan gıda ve diğer tüketim maddelerinin miktarı da artıyor...
Bir başka önemli nokta ise, turist olarak gelen bazı insanların adadan mülk satın almasıdır...
Rum tarafının umudu haline gelen Rusların, son zamanlarda güneyden mülk alımlarını artırdıkları ve milyonlarca Euro harcadıkları biliniyor...
Tıpkı 2004-2007 yıllarında İngilizlerin, kuzeyden mülk alımları gibi...
Ne var ki; kuzeyde yapılan yanlışlar, yani çok sayıda İngiliz’in kazıklanması, 3 yıl gibi kısa bir sürede emlak piyasasını mahvetti...
Devleti yönetenler, yabancıların kazıklanmasını görmezden gelerek, önlem alma yönüne gitmedi...
Sonunda ne oldu?..
Yaklaşık 10 bin konut atıl vaziyette kaldı...
Büyük bir servet, ilgisizlik, bilgisizlik, plan ve programsızlık yüzünden heba edildi...

KKTC ne yapmalı?..
 
Kuzey Kıbrıs’ı yönetenlerin fazla uzaklara gitmesine gerek yoktur...
Güneydeki uygulamaları dikkate alarak, kuzeyde bazı önlemler almaları halinde, hem turizmde, hem de mülk satışlarında ciddi artışlar bekleyebiliriz...
Yapılması gerekenler bellidir...
Öncelikle THY’nin, dış ülkelerden, Ercan’a ‘aktarmasız seferler’ başlatması gerekiyor...
Milano’dan, Antalya’ya veya Adana’ya inen uçak, kısa bir süre bekledikten sonra Ercan’a kadar devam etmelidir...
Diğer yandan KKTC hükümeti, atıl vaziyetteki konutları ekonomiye kazandırmak için finansman bulmalı, yabancı alıcılara cazip teklifler sunulmalıdır...
Yaşadığımız ülkenin önemini biliyorsak, bunları çok hızlı bir şekilde yaparız...
Bugünkü kafada gidersek, güneydeki gelişmeleri uzaktan seyreder, sonra dizlerimizi döveriz...
Evet, hissedilen bir kriz vardır...
Önümüzdeki günlerde bu kriz daha da büyüyebilir...
Ancak önemli olan böylesi durumlarda krizi, fırsata çevirebilmektir...
Küçük bir ülke bunu başarabilir...
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.