Kıbrıs Türk halkı; Cumhurbaşkanı’nı seçmek için 19 gün sonra sandık başına gidecek...
Seçilecek olan Cumhurbaşkanı’nın en önemli sorumluluğu; müzakere sürecini başarıyla yürütmektir...
Gelişmelere bakacak olursak; büyük bir olasılıkla ikinci referandumun olabileceği gibi, kesin bir ayrılık oylaması da gündeme gelebilir...
Dolayısıyla çok kritik bir sürece girmiş olacağız...
Türkiye’nin, Barbaros Hayreddin Paşa Gemisi’ni çekme kararı alması, bir iyi niyetin göstergesidir...
Rum liderinin sadece bu gemiye takılarak, müzakerelerden çekilmesi doğru bir karar değildi...
Buna karşın Türkiye, bir iyi niyet jesti olarak gemiyi bölgeden çekiyor...
Bundan sonraki süreçte artık Kıbrıs konusunda kesin kararların alınması gerekir...
Bir 50 yılı daha bu şekilde kararsızlıkla geçiremeyiz...
Ya bu adaya kalıcı bir barış gelecek...
Ya da iki toplum ‘yan yana ve iyi ilişkiler içinde’ bugünkü gibi yaşamaya devam edecek...
Kalıcı bir çözümün şartlarını burada tekrarlamaya gerek yoktur...
En önemlisi iki bölgeliliğin korunması ve Türkiye’nin etkin garantörlüğünün devam etmesidir...
Ekonomi güçlenmeli
Kıbrıs Türk halkı olarak bu süreçte birlik ve beraberliğimizi korumak çok önemlidir...
Özellikle Futbol Federasyonu’nun, çözüm öncesinde KOP’un kanatları altına girecek ve tüm halkı sıkıntıya sokacak bir adım atmaması gerekiyor...
FIFA’ya gönderilen mektubun özeti, Kıbrıs Türk takımlarının KOP şemsiyesi altında ‘mahalle takımları gibi’ maç yapması ise bunun ciddi zararlarının olacağı bilinmelidir...
Dolayısıyla, öfke ile kalkıp, zararla oturmak yerine konunun ciddi bir şekilde ve uluslararası hukuk bilgisi olanların da katkılarıyla yeniden değerlendirilmesinde fayda vardır...
İçinde bulunduğumuz süreçte, toplumun kamplara ayrılmasının hiç kimseye fayda sağlamayacağını kabullenmek zorundayız...
Özellikle hızlandırılmış müzakere sürecinde haklarımızı tam olarak elde edebilmek için çok ciddi mesajların verilmesi ve tek yumruk gibi hareket edilmesi gerekir...
Hükümetin yapması gereken ise, ister çözüm olsun, isterse ayrılık devam etsin, Kıbrıs Türk ekonomisini güçlendirici önlemler almaktır...
Bu ülkeye ne kadar çok yabancı yatırımcı getirilirse, o kadar çok güçlü savunucumuz ve destekçimiz olur...
Bu ülkeye ne kadar çok turist getirilirse, o kadar bedava tanıtım yapmış oluruz...
Köylü ve çiftçi ne kadar çok mutlu olursa, o kadar çok üretim ve ihracat olur...
“Çözümden başka çaremiz kalmadı” noktasına getirilirsek eğer...
İleride çok büyük acılar çekeriz...
Ve son pişmanlıklar hiç kimseye fayda getirmez...