Diyalog Gazetesi
2016-04-21 09:24:16

Kendimizi sorgulamalıyız

Reşat AKAR

rakar@diyaloggazetesi.com 21 Nisan 2016, 09:24

Büyük şirketler, yılın son günlerinde medyanın karşısına geçerek, başarılarını anlatmaya başlarlar...
Üretimde, satışta, karlılıkta, istihdamda kaydedilen artışları ortaya koyarlar...
Ve geleceğe yönelik projelerini açıklarlar...
Plan ve program dahilinde hareket eden şirketlerin büyümesi, büyürken başarılarını ve kazançlarını artırması daha kolay olur...
Hareket tarzını her kafadan çıkan sese göre veya temelsiz düşüncelere göre yönlendirenler ise genelde pek başarılı olamazlar...
Arada bir başaranlar olsa da; bilin ki tamamen tesadüflerin veya rakipsizliğin bir sonucudur...
Buna karşın hak ettiği büyümeyi yakalaması söz konusu değildir...
Kuşkusuz; proje hazırlayabilmek için insanların önceden araştırma yapmaları ve hangi konularda, ne tür eksiklerin bulunduğunu ayrıntılarıyla saptamaları gerekir...
Yoksa “Bu yıl listemize iki yeni ürün daha kattık, gelecek yıl 5 ürün daha katacağız” diyerek, başkalarının başarılı olduğu sahalara girerseniz, sonunda kaybetmek de vardır...
Ama başkalarının başarısız olduğu sahaları iyi tespit eder, istikrarlı bir girişim başlatırsanız mutlaka önünüz açıktır...
“Kuzey Kıbrıs’taki iş sektöründe planlı hareket eden şirketlerin sayısı bir elin parmaklarını geçmez” diyorlar...
Bu saptamanın doğruluğunu anlamak için, her yıl kaç şirketin kapandığına ve açıldığına bakmak gerekir...
Ayrıca bilanço büyüklükleri de yol göstericidir...
Küçük bir ülkede yaşadığımız için bilanço rakamları da pek büyük değildir...
En iddialısı bir milyar TL’den söz ederse, gerisi artık çok basit kalıyor...
Küçük ve orta ölçekli işletmelerin pek başarılı oldukları söylenemez...
Birçoğu gün işleyip, gün tüketiyor...
Aynı meslek dalında çok sayıda kişi faaliyet gösteriyorsa, pastanın sürekli küçülmesi kaçınılmazdır...
Kendi ayakları üzerinde duramayan KKTC devletinin bir zamanlar ‘erken emeklilik’ adı altında yarattıklarının acılarını hala yaşamaya devam ediyoruz...
Devlette 10 yıl çalışıp, emekli çıkan, aldığı ikramiyeyi konfeksiyona veya hediyelik eşya sektörüne yatıranlar oldu...
Bu ülkenin konfeksiyon alanında ihtiyaçlarının ne olduğunu, ne kadar kar getirdiğini hiç bilmeden paralarını kör kuyuya atanlar kısa sürede iflas etti...
Hem ikramiyeler gitti, hem de bankalardan alınan krediler ödenemedi...

Devletin kendisi plansız

Kuşkusuz; özel sektörü analiz yaparken, devletin kendisine de bakmak gerekiyor...
En önemli konularda bile plan ve programı olmayan bir devlet yönetiminden söz ediyoruz...
Önümüzdeki aylarda eğitim ve sağlıkta ‘tam gün’ uygulamasına geçilecek mi?..
Geçilecekse ne tür önlemler alınacak?..
Ne kadarlık bir kaynak gerekecek?..
Ve bu kaynak nereden sağlanacak?..
Bunları önceden belirlemek gerekiyor...
Son 30 yıldan beri tartışılan bu konularda bir ilerlemenin olacağı yoktur...
Bu konularda kafa yormak ve sakıncalı durumları ortadan kaldırmak suretiyle hizmetleri artırmak isteyen bir siyaset anlayışına sahip değiliz...
Tamamen günlük politikalarla ülke yönettiğimizin de farkında değiliz...
En büyük başarı; alacaklı olanlara belirli bir sürede taksitler halinde para ödemek...
Bütçe sıkıntıya girdiği zamanlarda Ankara’nın yolunu tutmak...
Ne var ki; Ankara artık ciddi adımların atılmasını istiyor...
Yatırımların teşvik edilmesini, zararlı devlet kuruluşlarının elden çıkarılmasını öneriyor...
Bunları, yıllar öncesinde bizdeki hükümetlerin yapması gerekirdi...
Ancak sırf parti çıkarları ve seçim kaygıları yüzünden hiçbir şey yapılmadı...
Sonunda KKTC devleti maaş ödeyemez duruma geldi...
Sayın Türkeş’in bugün adaya gerçekleştireceği ziyaret, Ekonomik Protokol’ün ivedilikle imzalanması açısından önemli bir fırsattır...
Yeni hükümet, bu fırsatı iyi değerlendirmeli ve protokolün imzalanmasıyla birlikte adaya para akışı sağlanmalı, yeni yatırım projeleri hayata geçirilmelidir...
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Rum lideri Nikos Anastasiadis’in, müzakere sürecinde olumlu ilerlemelerden söz etmesi herkesin dikkatini çekmelidir...
Özellikle Sayın Akıncı’nın “2016’da çözüm” mesajı çok önemlidir...
Tüm kurum ve kuruluşlar, olası değişimlere karşı hazırlanmalıdır...
Bunu becerebilenler ayakta kalır...
Beceremeyenler ise müthiş bir hayal kırıklığı yaşar...
 
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.