Diyalog Gazetesi
2016-11-28 03:11:26

İyi ki konuştu

Reşat AKAR

rakar@diyaloggazetesi.com 28 Kasım 2016, 03:11

 İkinci Mont Pelerin zirvesinden 2 gün önce Atina’yı ziyaret eden Rum lideri Nikos Anastasiadis, Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras ile Türk tarafının toprak önerilerini görüştü...
Ayrıca, bu görüşmede Rum tarafının yol haritası çizildi...
Görüşme sonrasında Çipras, Mont Pelerin’i dinamitleyen bir açıklama yaptı ve 5’li konferansa gitmek için 2 şart ileri sürdü:
*Türk askeri adadan çekilecek...
*Garantilerin kaldırılması peşinen kabul edilecek...
Üstelik, garantilerin yerine başka bir garanti sistemi de görüşülmeyecek...
Yarım asırdan beri var olan sorunları müzakere ediyorsanız, taraflardan birinin açık bir şekilde ortaya şart koymasıyla herhangi bir sonuca varmak mümkün değildir...
O zaman da Yunanistan ve Kıbrıs Rum liderliğinin hala çözüme hazır olmadığını anlarsınız...
İşte Mont Pelerin’i dinamitleyen ve başarısızlıkla sonuçlanmasını sağlayan buydu...
Anavatanlardan bir tanesi “Biz hala bir adım öndeyiz ve bu sorunu 2016 sonuna kadar bitirmek istiyoruz” diyor, diğer taraf ilk dört başlıkta birçok taviz elde ettiği halde Kıbrıslı Türkleri bir anda sıfırlayacak taleplerde bulunmak suretiyle süreci dinamitliyor...

Değişen bir şey yok

Mont Pelerin başarısızlıkla sonuçlandığı halde Rum- Yunan cephesinde herhangi bir değişiklik olmadı...
Yunanistan Başbakanı Çipras, dünkü Rum basınında yer alan açıklamasında yine ‘İşgal kuvvetlerinin (!) çekilmesinden ve garantilerin iptal edilmesinden’ söz etti...
Aynı gün Kıbrıs Rum Yönetimi Savunma Bakanı Fokaidis de, Rum Milli Muhafız Ordusu’nun olası bir çözümden sonra da var olacağını açıkladı...
Cesarete bakın siz...
Anası “Türk askeri tamamen çekilsin, garantör de olmasın” diyor...
Yavrusu, kendi ordumu muhafaza edeceğini açıklıyor...
Yani bu durumda kaybeden Türkiye ve Kıbrıs Türkleri olacak...
Rum Savunma Bakanı “En ufak bir terör örgütünün bile devletlere ve insanlara zarar verebileceğini yaşayarak görüyoruz” diyerek, Rum ordusuna ihtiyaç duyulduğunu ve dağılmayacağını söylüyor...
Diğer yandan Türk ordusunun çekilmesini müzakere şartı olarak ortaya koyuyor...

Hayaller sona ermeli

Gelinen noktada Rum ve Yunan siyasi liderliğine artık açık ve net bir şekilde mesaj verilmelidir...
Karşılarında aklını, beynini yitirmiş, dilenen ve yerlerde sürünen millet yoktur...
Türkiye; bir cent’e muhtaç olduğu dönemlerde dahi, şimdiki tehdit ve şantajların yüzde birini kabul etmedi...
Türk milleti, ağır ambargolar karşısında Kıbrıs’ı terk etmedi...
Bugünkü koşullarda Kıbrıs gibi stratejik önemi bulunan bir adayı asla terk edemez...
Uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan haklarını Rum-Yunan tarafına hediye edemez...
Böylesi kritik bir süreçte bile, dünyadaki terörizmi örnek göstererek Rum Milli Muhafız Ordusu’nun devam edeceğini açıklayan Rum Savunma Bakanı’nın yüzüne bakarak söyleyeceklerimiz olmalıdır...
Güney Kıbrıs bugün terörizme kucak açan bir ülkedir...
EOKA-B’nin ayak seslerini herkes duyuyor...
Daha da önemlisi sopalı, bıçaklı saldırılarla Türklere şimdiki durumda bile saldıran ELAM adlı terör örgütü vardır...
Bu örgütün bugüne kadar gerçekleştirdiği çok sayıda kanlı eylemin bir tanesi dahi Rum makamlarınca cezalandırılmadı...
Öyleyse bu terör örgütüne karşı Rum Milli Muhafız Ordusu caydırıcı güç olamaz...
Olsa olsa Türk ordusu olur...
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.