İstikrar, vay…

Gerçekten olacak gibi değil. Tüm dünyanın karmakarışık olduğu. Ekonominin en derin kriz içinde, insanların geçim derdinde, tüm sektörlerin gelecek endişesi olduğu bir konumda hükümet krizi doğdu. Üstelik bu krizi, ne muhalefet, ne de dış güçler yarattı. Bu krizi, son seçimlerde %40 oy alan ve bunu da “iktidar bizim işimiz, istikrar” diye görüş beyan eden iktidar partisi yarattı.

Ama ne isterse olsun, sonuçta bu sloganlarla seçilen UBP’nin, sonuçta sözünün eri olduğunu kanıtladığına inanıyorum. Çünkü istikrar dediler ya. Gerçekten istikrarlı olarak yine kriz ürettiler. Şimdi arka arkaya yazmayayım, yarattıkları siyasi krizleri. Her 2-3 yılda bir ürettikleri parti içi krizlerle toplumun gündemini alt üst etme becerilerine yine devam ettiler. İstikrarlı bir şekilde.

Kendi hükümetleri döneminde, üstelikte Cumhurbaşkanlığı makamını da aldıkları bu dönemde, krizleri arka arkaya yine ürettiler. Ancak bu kriz tüm toplumu daha da felakete sürükleyecek. Bunun nedeni, artık değer kavramının bunlar için farklılaşmasıdır. Toplum, siyasi değerler, halk, millet, devlet ve en önemlisi insan gibi değerler bunların düşünce merkezinden kaydı. Merkezleri ego, bencillik ve ben merkez odaklı kişisel, grupsal, dar zümre çıkarları oldu.

Okuyucu kusura bakmasın, toplumun ve insanın içinde bulunduğu bu zor ve çetin şartlarda bu abuk sabuk hükümet krizini yorumlamakta zorlanıyorum. Çünkü hiçbir akıl, vicdan, bunu tartacak bir terazi bulamaz.

Yaşatılan bu çok büyük bir rezalettir. Yazıktır. Reform, popülizm yok, eşit egemenlik gibi iri iri lafların altından çıkan bu, abuk sabuk krizi başka türlü ifade edemem. Ama ne isterse olsun; yurda, insana, topluma, demokrasiye dair hukuk devletine yönelik istek ve talepleri göz ardı etmemeliyiz.

İstikrar diyenlerin istikrarlı kriz üretme çabalarına karşın; demokrasi, toplumsal kalkınma, adalet, barış ve ekonomik krizi aşma çabasına dönük istikrarlı talep ve duruştan toplumun aklı başındaki farklı tüm kesimleri asla geri durmamalıdır. İstikrarlı kriz üretenlere karşı, istikrarlı bir şekilde akıl dolu çabalardan geri durmamalıyız.