Diyalog Gazetesi
2016-04-23 08:35:23

İnsan olanın kıymeti bilinmeli

Reşat AKAR

rakar@diyaloggazetesi.com 23 Nisan 2016, 08:35

İnsanlar, yaşadıkları sürece mutlaka daha iyi şeyleri arzularlar...
Bunun için de uğraş verirler...
Veya birilerinin kendilerine yardımcı olmasını beklerler...
Önce Kıbrıs meselesinden başlayalım, sonra özel yaşama geçelim...
Kıbrıslı Türkler; 1974 öncesinde çok büyük acılar çekti...
1974 sonrasında doğanlar, bu acıların ne olduğunu bilmezler...
Analar, babalar, dedeler, nineler anlatsa da, yaşamadıkları bir şeyin acısını, yaşayanlar kadar hissetmezler...
Sonrasında haklı bir savunmaya geçerler:
“Dünya değişti ama...”
Doğrudur...
Dünyamızda çok şey değişti...
Geçmişte savaşmış devletler arasında barış sağlandı...
Birleşmeler ve ayrılmalar oldu...
Teknolojide inanılmaz gelişmeler yaşandı...
Ne var ki; Kıbrıslı Rumların, bu ada üzerindeki ‘Büyük İdeali’ hiç değişmedi...
Onlar; geçmişi yaşamayan çocuklarına ve torunlarına, gerek okullarda, gerekse kiliselerde sürekli Türk düşmanlığı aşıladılar...
Bugün 18 yaşındaki Rum genci, KKTC plakalı bir araç gördüğünde küfrediyor veya tükürüyorsa, bilin ki; okuldaki eğitimin ve kilisenin etkisindendir...
İşte bu gerçek karşısında ‘kalıcı bir barışın’ çok sağlam olması gerektiğini ısrarla tekrarlıyoruz...
Kalıcı barış için de bazı önemli şartlar yerine getirilmelidir...

Daha güzel günler gelmeli

Kuzeyde iş bulamayan veya ülkenin genel sorunlarından bunalan insanlar, özellikle de gençler; olası bir çözüm sonrasında kendilerini daha iyi bir yaşamın içinde bulunacaklarını düşünebilirler...
Çok güzel hayaller de kurabilirler...
Ama güneyde şu an itibarıyla 50 binden fazla Rumun işsiz olduğu, yüzde 28’inin fakirlik sınıfında yaşadığı unutulmamalı...
Bundan 4 yıl önce ayda 2 bin Euro alan adamın, şimdi bin Euro’ya şapka çıkardığını da görebilmeli...
Hepsinden önemlisi, olası bir çözüm sonrasında iade edeceğimiz bölgelerde yaşayan insanların, nerelerde iskân edilecekleri, ev ve iş sorununun nasıl çözüleceğini herkes sorgulamalı ve önceden gerekli tedbirlerin alınması sağlanmalıdır...
Daha güzel günler yaratılacağı veya daha karlı bir duruma geçileceği düşüncesiyle yanlış adımların atılması halinde, bir süre sonra ısırılan parmakların acı vereceğini de insanoğlu unutmamalıdır...
Bu son örnek özel yaşam için de geçerlidir...
Arkadaşlar, eşler, çalışanlar, iş verenler ve yönetenler arasındaki ilişkiler çok önemlidir...
Sağlam karakter sahibi olmak, doğru yolda yürümek ve kıymet bilmek kadar önemli bir kazanım olamaz...
Kısa süreli çıkarların, insanları uzun süre mutlu edemeyeceğini anlayabileceğimiz bir kültüre sahip olduğumuz gün, bileceğiz ki en büyük zenginlik bizlerdedir...

Ne anlamlı bir gün

Bugün, Büyük insan Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk çocuklarına armağan ettiği bir gündür...
Aynı zamanda Ulusal Egemenlik Bayramı’dır...
Böylesi bir günde herkesin hatırlaması gereken yine Atatürk’ün egemenlik üzerine söyledikleridir:
“Hürriyetin de, eşitliğin de, adaletin de dayanak noktası Ulusal Egemenliktir...”
Bayramınız kutlu olsun...
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.