Diyalog Gazetesi
2025-01-29 10:33:58

İleride nelerin olabileceğini düşünmeliyiz

Reşat AKAR

rakar@diyaloggazetesi.com 29 Ocak 2025, 10:33

Tarihe not düşmek açısından bazı hayati konularda ‘uyarıcı’ yayınları sürdürmek zorundayız…

Bunlardan biri iki toplumlu mülkiyet meselesidir…

Basit bir örnek verelim…

‘Kermiya bölgesi’ olarak adlandırılan Lefkoşa’nın Metehan Sınır Kapısı’na yakın bölge, bundan 25 yıl öncesine kadar kuru bir ova şeklindeydi…

Sonrasında siyasiler, Rumlardan kalma bu arazileri şehit çocuklarına verdiler…

Adamın cebinde inşaat yapacak para yoksa bu arsayı ne yapar?..

Doğal olarak satışa çıkarır…

Önceleri burada bir dönümün altındaki bir arsanın fiyatı 5 bin Sterlin’di…

Parası olan 5 bini bastırıp arsayı satın aldı…

Bir gün gelecek ve arsanın gerçek sahipleri buradan yüklü miktarda para talep edecek diye bir endişeye kapılmadan, Şehit Çocuğu arsaları üzerinde yüzlerce lüks villa yükseldi…

Ne güzel…

Bizde “Onun var da benim neden olmasın” diye bir anlayış olduğu için; ilerleyen yıllarda Şehit arsalarına talep patlaması oldu ve fiyatlar 5 binden 200 bine kadar yükseldi…

Bölgede çok sayıda villa inşa edildi…

İyi güzel de; ileride bu binaların durumu acaba ne olacak?..

Düşünen var mıdır?..

Bu arazilerin güneyde karşılığı yok…

Güneyde karşılığı olmayınca veya bir eşdeğer hak sahibinden satın alınmadıysa, ileride bunların bedelini kim, nasıl ödeyecek?..

İşte bu gibi ince hesapları yapmayan siyasiler yüzünden önümüzde ciddi kriz beklentileri vardır…

Taşınmaz Mal Komisyonu çalıştırılmadığı sürece, kuzeydeki tüm Rum mülklerinin geleceği karmaşıktır…

Komisyonun çalıştırılsaydı, hiç olmazsa Rumların satmak istediği mülkleri kurtarabilirdik…

Ama bunu da beceremedik…

Kırsal kesim arazileri

Bir başka ilginç uygulama ise Kırsal Kesim arazileriyle ilgilidir…

Yıllardan beri her seçim döneminde iktidardaki partiler tarafından gençlere yüzlerce arazi dağıtıldı…

Bunların önemli bir kısmının yolu, elektriği, telefonu yok…

Yine arazi alan gençlerin büyük bir çoğunluğunun konut yapacak parası yok…

İşin üzücü yanı; bu gerçekleri herkes bildiği halde yanlış bir uygulamada hala ısrar edilmesidir…

Halbuki; ihtiyaçlı kişi ve bölgelere göre projeler üretip, toplu konut inşasına girişmek ve evsiz gençleri düşük maliyetlerle mülk sahibi yapmak çok daha mantıklıdır...

Ne var ki; ülke yöneticileri uzun yıllardan beri sosyal konut ihtiyacını görmezden geliyor ve kırsal kesim arazisi dağıtımıyla vatandaşlardan oy toplamaya çalışıyor…

Gelinen aşamada bu tür icraatların artık ülkeye ve insana fayda yerine zarar getirdiğini görmeli ve doğru yolu bulmalıyız… 

Yorumlar (2)

Hasan Nuri 1 Gün Önce

Zamanın Uluslararası Hukuk Uzmanlarımız olan Degerli Avukatlarımızın Rum Mallarını Koçanlayıp Satmayın ve sadece Kiralayın Uyarılarını kayde almayan KKTCyi Yönetenlerimiz Rum Mallarının yağmalanıp Koçanlanıp Satılmasına onay vermişlerdir ! TMK çalıştırılmadan Rum Mallarının Yağmalayıp Satılması bir bir Suç olduğunu her geçen gün daha da anlayanlarımız bugün KKTC dışında Tutuklanmakta olup Güney Kıbrıs veya Avrupa’ya gitmeye korkar olmuşlardır! TMK çalıştırılmadan işlediğimiz Suçun Bedelini Güney Kıbrıs ve Avrupadaki Tutuklamalar’la kalmayıp olası bir çözüm sonrası KKTC içinde de Uluslarası Hukuk ile yüzleşip ağır Bedel ödeyeceğimiz kesindir ! Bugün dökülen okullarımız nedeniyle Konteynerlerde ve Çadırlarda Eğitim gören Çocuklarımız Yarınlarda Rum Mallarında oturanlarımızı de görmemizde hiç de şaşırmayalım ! Uluslarası Mülkiyet Hikukunu bir avuç Yağmacı Kıbrıslı Türkün değiştirebilmesi mümkün değildir ! Kimin Malını Kime Satıyoruz ! Gerçekçi olalım KKTCde Şapka düştü ve Kel göründü Yağmacı bir Ülke olduğumuzu Hırsızlık Mal Sattığımızı Geleni Gideni Kazılkladıgımızı Mısırdaki Sağır Sultan bile duymuştur, KKTCyi yöneten Şahinlerimizin bugün Rum Mallarını Yapın Satın ve korkmayın çağrılarının sonrası yarın Başımıza ne Geleceğini gerçekten bilmiyorlar mı yani ! TMK’nunu Bugün Çalıştırmamanın Bedelini Yarın Bizler veya Çocuklarımız niye ödesinler ki ? KKTCnin maalesef bugün Hırsızlar Suçlular Gaspçılar Tacizciler Uyuşturucu ve Tetikçilerin Ülkesi bir Korsan Ülke olmadığını Kim Söyleyebilir ki ?

Öz 1 Gün Önce

KKTC de Rum malları üzerine bu inşaat patlamasının amacı nedir.KKTC için ne kadar nüfus öngörülüyor? Buradaki villalardan veya apartman dairelerinden alan yabancıların amacı sadece turizm kaynaklı mı? Tüm adanın AB toprağı olması, talep üzerinde etkili mi? KKTC de bu olansız programsız inşaat ve nüfus patlaması, elektrik, su ve ekili toprağın tüketilmesine yol açmayacak mı? Aslında bu güzel adanın kuzeyi, kanserleşmiş bir devlet yapısı tarafından habire mahvedilmekte ama işin garibi, bunu yapanlar iyi bir şey yaptıklarını sanmaktadırlar. Egemen devlet diyerek de AB umudunu söndürmektedirler. AB birliği, kuzey Kıbrısın tek kurtuluşudur. Egemen devlet ile AB biter. AB olmaması hukuksuzluğun daha da artması, demokrasinin yok olması demektir.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.