Diyalog Gazetesi
2014-09-26 08:43:12

İflas eden siyasettir

Reşat AKAR

rakar@diyaloggazetesi.com 26 Eylül 2014, 08:43

Eğitim Bakanlığı görevinden istifa eden Dr.Mustafa Arabacıoğlu, gerekçelerini sıralarken sistemin iflas ettiğini söyledi...
Ardından Başbakan Özkan Yorgancıoğlu bir açıklama yaptı ve “sistem iflas etti” dedi...
Ne kadar güzel...
Ne kadar uyumlu sözler...
Dün de Arabacıoğlu ile birlikte kameraların karşısına geçen Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş aynı sözü tekrarladı:
“Sistem iflas etti...”
Etti mi üç...
İstifa eden Eğitim Bakanı, Başbakan ve Başbakan Yardımcısı aynı söz etrafında birleşti:
Sistem iflas etti!..
İlginç olan şu ki; kendi bakanının ‘sistemin iflasından dolayı’ istifasını kabul eden Serdar Denktaş, diğer yandan yeni Eğitim Bakanı’nı birkaç gün sonra açıklayacaklarını söyledi...
Sistem iflas etmişse, yeni gelen ne yapacak?..
İster Taçoy, ister diğerleri, Arabacıoğlu’nun yapamadıklarını mı yapacak?..
Ayrıca ‘olmayan bir sistem’ nasıl iflas eder, bu da ayrı bir soru...
Bu ülkenin hangi kamu sektöründe sistem var, birisi çıkıp da bunu açıklayabilir mi?..
Ekonomide, sanayide, trafikte, yol güvenliğinde, çevre konusunda, enerjide, tarım ve hayvancılıkta, ulaşım ve haberleşmede, hangisinde sistem var?..
Güzel söze şapka çıkarılır
Kuzey Kıbrıs’ta başından beri ‘sistemsizliğin’ olduğunu hepimiz biliyoruz...
Öyleyse iflas eden sistem değil, sistemi kuramayan siyasettir...
Ülkeyi yöneten ise, yine Sayın Arabacıoğlu’nun söylediği gibi, sendikalar ve siyasiler tarafından itiraf edilmese de ‘delegelerdir’...
Delegelerin karşı çıktığı konularda önlem almak mümkün değildir...
Geniş yetkilerle donatılan sendikaların tepkisini dikkate almamak da mümkün değildir...
Sendikalar “ver” dedikçe veren siyasiler, bugünkü çöküntünün baş sorumlularıdır...
Verme alışkanlığını ortadan kaldırabilmek için de ‘kalıcı tedbirlere’ ihtiyaç vardır...
Hükümetler, bakanlar değişse de, kalıcı bir sistem kurmak kaçınılmazdır...
Kalıcı bir sistem kurulduğu zaman, herkes kurallara uymak zorundadır...
Kurallar uygulandığı sürece, sektörlerde verimlilik sözkonusu olabilir...
Aksi halde 40 yıldan beri konuştuklarımızı, bir 40 yıl daha konuşmaya devam ederiz...
Ne yapılmalı?
Gelinen noktada; Arabacıoğlu’nun yerine bir başka DP’li bakan atamak yerine, iktidarın iki ortağı ve Meclis’teki muhalefet partileri biraraya gelerek siyasetin geleceğini sorgulamalı, keskin kararlar üretmelidir...
Bu çerçevede siyasal partiler ve seçim yasası başta olmak üzere, temel yasaların tümü ele alınarak, AB ile uyumlu hale getirilmelidir...
Siyaset profesyonel meslek haline getirilmeli, buna karar verenler belirli bir süreçten geçtikten sonra aday olabilmelidir...
Milletvekili seçilenler parlamentoda görev yapmalı, bakanlar teknokratlardan oluşmalıdır...
Ve çok ivedi bir şekilde ‘Başkanlık Sistemi’ hayata geçirilmelidir...
Milletvekili seçimleri ‘tek bölge’ olmalıdır...
Belediyelerin sayısı çok ivedi kararlarla 8’e, 10’a düşürülmelidir...
Bu saydıklarımızı yıllardan beri yazıyoruz...
Bundan 5 yıl önce önerdiklerimize karşı çıkanlar, şimdilerde “keşke bunları yapsaydık” diyorlar...
‘Keşke’leri sonlandırmak; halkımızın ve devletimizin geleceğini güvence altına alabilmek için ciddi kararlar almak zorundayız...
Sadece bugünü düşünerek siyaset yapma anlayışı artık sonlanmalıdır...
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.