Diyalog Gazetesi
2016-09-17 10:23:42

Hedefimiz küçülmek değildir

Reşat AKAR

rakar@diyaloggazetesi.com 17 Eylül 2016, 10:23

Birleşmiş Milletler Barış Gücü askerlerinin adaya geldiği 1964 yılından beri Kıbrıs sorununun çözümüyle uğraşıyoruz...
Aradan tam 52 yıl geçti...
Ama çözüm olmadı...
Daha doğrusu iki toplum, tek devlet çatısı altında birleşme ve birlikte yönetme, birlikte başarma, birlikte kazanma konusunda anlaşamadı...
Bir taraf, diğer taraf üzerinde hakimiyet kurma siyasetini terk etmedi...
Bugün oldu hala aynı ırkçı zihniyet devam ediyor...
Kıbrıs Türk tarafının tüm iyi niyetine karşın; Rum tarafı müzakere masasında anlaşmak için çaba sarfetmiyor...
Sadece almak ve meseleyi uzatmakla uğraşıyor...
Bu arada kendisi tek başına devletin tüm olanaklarını kullanmaya devam ediyor...
Müzakerelerin en kritik aşamasında tek yanlı doğal gaz anlaşmaları imzalıyor...
Yunanistan ile ortak savunma politikaları geliştiriyor...
Olası bir çözüm durumunda bizlere 4’e bir vatandaşlık önerirken, kendisi bu konuda her türlü oyunu oynuyor...
Elindeki en büyük güç ise AB vatandaşlığı...
Rus, Çin ve Mısırlı zenginler başta olmak üzere, yabancılara para karşılığında AB vatandaşlığı veriyor...
Bize de “Türklerin sayısı 220 bini geçmeyecek” diyor...
Güney Kıbrıs’ta yaşayan yabancıların sayısı 280 bin olarak biliniyor...
Ama bu adanın iki sahibinden biri olan Kıbrıslı Türklerin sayısını 220 bin ile sınırlama başarısını gösteriyor...
Müzakerecilerimize bunu kabul ettirip, Birleşmiş Milletler’in kayıtlarına geçiriyor...
Nüfusu sabitledikten sonra, KKTC hükümetinin vatandaşlıklarla ilgili adım atmasını engellemiş oluyor...

Yeni kolaylıklar

Rum liderliği; açlıktan sürünen, üç kuruşa muhtaç, batmış, bitmiş, Türkiye tarafından yok edilmiş bir toplum olduğumuzu düşünerek veya öyle hayaller kurarak, bugüne kadar isteklerinin birçoğunu bizlere kabul ettirme başarısı gösterdi...
En büyük başarılarından bir tanesi de vatandaşlıklarla ilgilidir...
İki milyon Euro’luk yatırım yapana anında AB vatandaşlığı verirken, Kıbrıslı Türklere “Sakın ha vatandaşlık vermeyin, verirseniz kabul etmeyeceğim” diyor...
Bizimkiler bu konuda taahhüt altına giriyor...
Olacak şey değil...
AB vatandaşlığının büyük avantajları vardır...
KKTC vatandaşlığının bu ülkede sürekli yaşamanın dışında hiçbir avantajı yoktur...
Buna karşın değil 2 milyon, 10 milyon Euro’luk yatırım yapanlara dahi sırt çevriliyor...
“Olmaz kardeşim müzakereler devam ederken vatandaşlık veremeyiz” deniliyor...
Hele bir de iktidar değişikliği olduğunda “yeni yasa çıkacak” masalıyla hak sahibi insanların önüne kalın duvarlar çekiliyor...
Böylesi bir uygulama, bu ülkeye emek veren, yatırım yapan, yıllarca çalışarak ekonomik yaşama katkı sağlayan insanların onurunu kırdığı gibi, ekonomik yatırımların artmasına engel teşkil ediyor...
Güney Kıbrıs, daha önce 5 milyon Euro talep ederken, şimdi 2 milyon Euro yatırana vatandaşlık dağıtırken; KKTC’nin de yeni fikirler geliştirerek benzeri adımlar atması gerekmiyor mu?..
Daha çok ticaret ve daha çok kazanç için daha çok nüfusa ihtiyacımız var mıdır?..
Ekonomistler “var” diyorsa, bunun gerekleri yerine getirilmelidir...
Ada topraklarının tümü Avrupa ise, bir tarafın yaptığını, diğer tarafın da yapma hakkı vardır...
Haydi KKTC hükümeti...
Doğru yolda ileri...
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.