Tam bir yıl önce, 22 Şubat 2016’da yazdıklarım konusunda dün değerli bir arkadaştan uyarı geldi...
“Sizin bir yıl önceki bu yazınız ve diğer yazdıklarınız dikkate alınsaydı, Kıbrıs Türk halkı boşuna zaman harcamaz, umutlanmaz ve kendi toprağına sarılırdı”diyerek, “Hazır mıyız”başlıklı yazımın yeniden yayınlanmasını istedi...
İşte o yazı:
****************
Ey Kıbrıs Türk halkı...
Duyduk, duymadık demeyin...
Haziran’da çözüm var...
Şubat’ın son haftasındayız...
Mart, Nisan, Mayıs...
Haziran’da bu iş tamam...
Tam 53 yıl sonra bitiyoooor...
Bekle bizi Avrupa geliyoruz!..
Hem de nasıl geliyoruz bir bilsen...
Salmonella ve Brucella’yı tarihe gömdük!..
Mezbaha sayısını 80’den bire düşürdük...
Taş ocaklarını kapattık...
Dere yataklarındaki inşaatları yıktık...
Kamuya personel alımını yasaklayıp, mevcut sayıyı yüzde 10’a indirme kararı aldık...
Bütçenin yüzde 85’ini maaşlara ayıran bir KKTC’yi terk edip, bu miktarı yatırımlara ayıran bir devletçik yarattık...
İşte o devletçik geliyor...
Bekle bizi Avrupa...
Hesap temiz
Uyum yasaları mı dediniz?..
Hepsi tamam...
Nüfusumuz 220 bin olacağına göre; 2 bin olan dernek sayısı ilk etapta 200’e indirildi...
Çözümden sonra 20’ye inecek...
Söz veriyoruz söz...
Sabah 08.00’de karar verip, 08.30’da okullarda grev başlatma dönemi artık tarih oldu...
İki ay önceden ihbarlı grev dönemlerine geçiş için ne gerekiyorsa tümü yapıldı...
Hellim üretimindeki kalite mi derdiniz?..
Onu da hallettik...
Koyun sütü olmayınca, Avrupa’dan ithal süt tozuna döndük...
Söylesene Avrupa daha ne istersin bizden?..
Emeklilik yaşının artırılmasını mı?..
Tek derdin bu olsa...
Bizde 55, güneyde 60...
İkisinin ortasını bulsak olmaz mı?..
Ha 57, ha 58...
Orası kolay...
Yeni’likler bitmez
Şimdi söz sırası liderlerde...
Yeni haritayı açıkladıkları anda ‘yeni köy isimleri’ de hazır olacak...
Biz toplum olarak bunlara alışkınız Avrupa...
İskele’den kaçıp, Trikomo’ya yerleştiğimizde adını ‘Yeni İskele’ yaptık...
Yeni Erenköy’ümüzü unutma...
İsim bulma konusunda üstümüze yoktur...
Omorfo’yu, Güzelyurt yapan bizleriz...
Çözüm sonrası ‘Yeni Güzelyurt’ olsa kıyamet mi kopar?..
Ah o Yeşilırmak...
Çilek ve kolakas diyarı...
Yıllar öncesinde dev baraj projesine izin vermeyen köylüler; sırf çizgiler bozulmasın diye Annan Planı’na “evet” deyip, göç etmeyi kabul ettiler...
Uyumak değil uydurmak
Ey Avrupa, duy sesimizi...
Uyumuyor, uydurmaya çalışıyoruz her şeyimizi...
Rum Üniversitesi’nin ‘araştırma analizleri’ de ‘iki toplumun yakınlaştığını’ gösteriyor...
Kolay mı gelindi bu günlere?..
Denya Camisi kundaklandı diye, yan mı çizeceğiz?..
Asla olmaz...
Alt tarafı üç, beş tane serserinin işi...
Önemli olan Denya bombacıları değil, çözmektir yarım asırlık sorunu...
ELAM mı dediniz?..
Baksanıza Türkiye’nin üzerine kaç koldan geliyorlar?..
PKK’sı var, DEAŞ’ı, PYD’si, DHKP-C’si, Hizbullah’ı, El Kaide’si var...
Kıbrıs’taki ELAM’dan kim korkar...
Bunlar 100 kişilik serseri takımı!!!
Üstelik Avrupa Birliği’nin garantisinde korkulur mu ELAM’dan...
Öyleyse geriye ne kaldı?..
Referandum...
Ne zaman?..
Haziran...
Peki hazır mıyız?..
İkinci kez ‘Yes be annem!..’