Diyalog Gazetesi
2016-06-22 09:02:13

Halk bunaldı artık icraat bekliyor

Reşat AKAR

rakar@diyaloggazetesi.com 22 Haziran 2016, 09:02

Günlerdir iki konuyu gündemde tutuyoruz...
Birincisi su, diğeri süt...
İkisi de hayatın vazgeçilmezi...
Hava sıcaklığının 44 dereceye kadar ulaştığı ülkemizde ne yazık ki ‘Trajikomik’ bir oyun oynanıyor...
Bir yandan Anamur’dan gelen içilebilir kalitedeki su baraja ve oradan denize akıtılıyor...
Diğer yandan KKTC genelinde insanlar ‘dışkılı suyu’ kullanmak zorunda kalıyor...
Yapılan tahliller sonucunda kuyu sularında yüksek oranlarda Koliform bakterisi tespit edildiği halde, yetkililer bundan rahatsızlık duymuyor...
Siyasi parti başkanlarının evlerinde özel arıtma cihazları mı var?..
Kendilerini nasıl koruyorlar, bilemeyiz...
Ancak, halkın ‘dışkılı su’ kullanmalarına resmen göz yumduklarını, hatta bunu kalıcı hale getirdiklerini görebiliyoruz...
Yazık ve günah değil mi?..
Aylardır, su konusunda gerekli adımlar atılamıyor...
İki ay önce hükümette olup, Türkiye ile her konuda uzlaşıya varanlar, şimdi de kendilerine bağlı belediyelere “anlaşma yapmayın” talimatı veriyorlar...
İktidarın şimdikli ortakları ise gün boyu kabullerle vakit geçiriyor...
Hala elle tutulur bir icraatları yok...
Halkın susuzluktan kırılması karşısında dahi hiçbirşey yapmıyorlar...
Üstelik Ramazan ayındayız...
Oruçlu insanlar dışkılı sularla abdest almak zorunda kalıyor...
Küçük bebekler, gençler, yaşlılar pis kuyu sularıyla yıkanıyor:..
Sebzeler, meyveler de öyle...
Ondan sonra da ‘eğitim düzeyi yüksek’ bir toplum olmakla övünürler...
Dünyanın en pahalı otomobillerini makam aracı seçerler...
Yanlarında koruma, danışman da isterler...
Halbuki içimiz dışımız kirlenmiş, farkında değiliz...
Bazı kesimler, içine düşürüldüğümüz bu durumdan müthiş keyif alıyor...
“Bırakın sürünsünler ve Ruma teslim olsunlar” diyenler de vardır...
Rum’a teslim olduktan sonra kendileri kaçsa bile, bu topraklar üzerinde yatan şehitlerimizin, aile büyüklerimizin isyanlarını ömür boyu kulaklarını çınlatacak...
“Sizin yüzünüzden” diyecekler...
Acil önlem istiyoruz

Yaşananları büyük bir üzüntü ve endişe içinde izleyen insanlarımız ezici çoğunluktadır...
Onların beklentisi bir ‘yol göstericisinin’ çıkması ve ülkede artık temiz bir sayfanın açılmasıdır...
Musluklardan haftada bir akan kuyu suyuna teslim edilen insanımızda sabır artık en son safhasındadır...
O nedenle; Anamur suyunun dağıtılması değil bir ay, bir gün dahi geciktirilmemelidir...
Hükümetler ‘çare üretmek’ için vardır...
Bazı belediyeler, suyun dağıtımını kasıtlı bir şekilde engelliyorsa, onlara karşı da önlemler alınabileceğini hepimiz biliyoruz...
Belediyelere akan paranın musluğu hükümetin elindedir...
İstediği kadar açabildiği gibi, kapatma yetkisi de vardır...
Hiç olmazsa Ramazan ve Bayram süresince bu halka 15 gün için bedava su vermek de olasıdır...
Çoğu gereksiz amaçlar için kullanılan 4 bin Resmi Hizmet Aracından sadece 100 tanesini satmaları halinde bunu başarabilirler...
Hatta bazı lüks tüketim maddelerine ‘özel fon’ koyarak, 20 Temmuz’a kadar ‘bedava su dağıtımını’ gerçekleştirebilirler...
Bırakın insanlar, yıllardan sonra temiz su içebilsin ve şükretsin...
Kıbrıslı Türkleri, Türkiye’ye karşı kışkırtmak yerine, aradaki bağları kuvvetlendirmektir önemli olan...
Bizler et-tırnak gibiyiz...
Kim ne yaparsa yapsın ayrılamayız...
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.