Rum kesimindeki siyasi partilerin tümü 1950’den beri Enosis’in gerçekleşmesi için çalışıyor...
Zaman zaman söylemlerde değişiklik olsa bile değişmez hedef Yunanistan’la birleşmedir...
Makarios’un Aralık 1963’te başlattığı silahlı saldırıların da, 15 Temmuz 1974 faşist Cunta darbesinin de hedefi Enosis’i gerçekleştirmekti...
Okullarımızda bunlar çocuklarımıza ve gençlerimize öğretilmemiş olabilir...
Bazı siyasi partilerimiz, Kıbrıs sorununun temelinde Rumların bu hayalinin yer aldığını görmezden gelebilir...
Ancak gerçekler yalanla, saptırmalarla ve ideolojik saplantılar nedeniyle değiştirilemez...
Halk böyle iken; Yunanistan’la göbek bağını kopmaz bir şekilde güçlendirmek için her türlü mücadeleyi mübah sayan Rum lideri Anastasiadis’in, diğer yandan Kıbrıslı Türklere “Türkiye ile göbek bağını kesiniz” demesi gerçekten ayıptır...
Sayın Anastasiadis’e kendi diliyle ‘Androbi’ demek görevimizdir...
Kıbrıslı Rumlar’ın, Yunanistan ile ilişkiler açısından göbekten bağlı olması ise en doğal haklarıdır...
Onlar zaten her fırsatta “We are all Greek” diyorlar...
Hepimiz Yunanız...
Gerçek kimliklerini hiçbir zaman inkar etmiyorlar...
Zaman zaman içki masalarında saf Kıbrıslı Türk dostlarına “Hepimiz Kıbrıslıyız re Mehmet” deseler bile, yüreklerinde yazılı olan bu değildir...
Aynı şekilde Kıbrıslı Türklerin de Türkiye’ye göbekten bağlı olmaları çok doğaldır...
Çünkü; Kıbrıslı Türklerin geldiği yer de Anadolu’dur...
Hepimiz Türk ulusunun bir parçasıyız...
Türkiye ile kopmaz ve koparılamaz bağlarımız vardır...
Hiç kimse bu gerçeği inkar edemez...
Edenler çıksa bile ortaya atacakları iddialarla inandırıcı olamazlar...
İşte Kıbrıs sorununun çözümünü engelleyen en önemli neden de budur...
Kıbrıslı Türkler; Türkiye ile ilişkileri koparmadan, garantörlüğün verdiği güvenle çözümü destekliyor...
Fakat Rumlar bize “Türkiye ile göbek bağını keserek bize geliniz” diyor...
Yunanistan’la göbek bağını kesmekten söz etmiyor...
Enosis’in tarihe gömüldüğünü ilan etmiyor...
Tam tersi müzakerelerin en kritik noktasında Meclis’te Enosis kararı alıyor...
Buna karşın bizim taraf, bu kararın gölgesinde müzakerelere devam ediyor!..
Tarihte ilk defa garantilerin tartışma konusu haline getirilmesini kabul ediyor...
Bir kez daha şükredelim ki; Crans Montana Konferansı Rumların katı tutumu yüzünden çöktü ve Kıbrıs Türk halkı uçurumun kenarından dönüş yaptı...
Şükürler olsun...