22 yıl sonra ilk kez Temmuz ayında Kuzey Kıbrıs’ta bir rekoru egale etmeye çok yaklaştık. Bu bir yüksek atlama rekoru, üstelik sırıkla atlama gibi. Ama bu rekor denemesi, bir pistte veya spor salonunda değil enflasyonda oldu. 2022 Temmuz ayında HP yüzde 5,21 oldu. İstatistik Kurumunun verilerinde, bu rekora yakın enflasyon oranının, 2000 yılında gerçekleştiğini görürsünüz. Yüzde 5.50.
O zamandan bu yıla, yılların Temmuz ortalaması yüzde 1,5 dolayındadır. Üstelik döviz krizinin, pandeminin patladığı 2018- 2021 yıllarının Temmuz HP ortalaması, yüzde 2 dolayındadır. Ama 2022 Temmuzunda bu yüzde 5.21 oldu. Çünkü Temmuz ayında, meyve – sebze ve gıdada fiyatlar düşer. Ayni zamanda Turizm başta olmak üzere, hizmet sektörü bir devinim içine girer. Bu hareketlilik piyasalara rahatlık getirir. Ama bu yıl tam tersi oldu. Temmuz, hava sıcaklığı gibi enflasyonda da yaktı kavurdu.
Nedeni çok açık… Çünkü enflasyona karşı ekonomik, siyasi program ve mücadele planı yok. Aksine uygulanan politikalar, enflasyonu azdırmaya yarıyor. Siz, gıda ve diğer alanlarda, döviz krizi ve evrensel enflasyonist baskıya, katkı sağlayacak etkiyi, katmerli hale sokarsanız, bu acı sonuç doğar.
Turizmin patlayacağı zamanda elektriğe yanlış politikalarınız yüzünden aşırı zam yapmak zorunda kalırsanız, bunu kendi elinizle büyütürsünüz. Buna bir de benzinin fiyatını düşürürken, mazotun fiyatını da aynı tutmayı eklerseniz, kendi elinizle enflasyonu Temmuz ayında büyütürsünüz. Çünkü gıda üretimini; onun dağıtım, muhafaza ve stok maliyetlerini artırır ve böylece üretimden, bunun marketlerden tüketiciye ulaşma zincirini, daha da pahalı hale sokarsınız. . Elektrik ve mazot zamları yalnız üretimi pahalandırmaz. Taşıma, nakliye, ulaşım, stoklama ve marketlerin giderlerine de yansıyan bir dalgaya yol açar. Bu dalga da tüketiciyi vurur. Alım gücü düşer, iş döner dolaşır, topyekûn toplumu vurur. Bir sıradan mahalle bakkalının elektrik faturası 8-9 bin TL’ye ulaşırsa, o çanak önce tüketicinin, sonra da tüm sektörlerin başında kırılır.
Bu hükümet, beceriksiz ve öngörüsüz tavrı ile elektriğin; gerçek maliyet artışının üzerinde, borç ve faiz yükü ile uydurma, endek döndek marifetlerle bezenmiş pahalı yakıt alımlarıyla aşırı pahalı fiyatlanmasına yol açtı. Bu hal, hayatın her alanına yansıdı. Bu, petrol fiyatlandırmasında ısrarla mazotu, pahalı tutması ile birleşince; üretim ile ulaşımda aşırı maliyet artışına yol açtı. Zaten ilaç, tohum ve diğer girdilerin döviz krizi ile pahalı olmasıyla bunlar birleşince; gıdada, yüzde 126 Enflasyonla yüz yüze geldik. Asgari ücret ve kamu çalışanlarına içinde var olan adaletsizliğe karşın, verilen artışlar; gıdada, et ve süt ürünleri ile sebze ve meyve fiyatları ile tüm gıda ürünlerinde meydan gelen artışlar yüzünden, Temmuz ayında enflasyon yüzde 5, 21 oldu. Bu zamlar ve pahalılık maaş artışlarının diğer alanlarda piyasada etkili bir hareketlenmeye yol açmasını engelledi.
Benzine indirim yaparken, mazotu aynı fiyatta tutan hükümet politikası, gıda enflasyonunu azdırdı. Bu elektrik ile birleşince, bu mevsim ülkeye en önemli getiriyi sağlayacak olan turizm sektörüne ve halkın bu mevsimin bereketinden bol ve ucuz olarak yararlanma imkanını darbeledi. Yani hükümet enflasyona yürü da korkma dedi. Artık eldeki tüm olanakları en verimli ve etkili kullanarak enflasyona karşı mücadele öncelik olmalıdır.
Gıda, ulaşım ve temmuz acısı
Paylaş