Siyasal yaşamda ideolojik, siyasi tercihleriniz farklı olabilir. Ancak sahip olduğunuz düşünce kadar, ortak demokratik ve vicdani değerlerin de önemi vardır. Yakın siyasi yaşamımızda bu değerlere önem vermemenin acı örnekler var. Sayın Özersay, Toparlanıyoruz Hareketi ile bir tavır geliştirdi. Siyasi alana ve aktörlerine karşı hoşnutsuzluk üzerinden siyasette etkili bir parti oluşturdu. Sonra 4’lü koalisyonun kurucu ortağı oldu. Arkasından Türkiye’de değişen siyasi atmosferin etkisi ile yeni fırsat yakaladığını düşündü. Daha ileri noktalara ulaşmak için 4’lü koalisyonu yıktı. Sayın Tatar’ın aldatıcı tavrı ve Türkiye’deki siyasi iklimin cazibesi ile Cumhurbaşkanı adaylığı öne çıktı. Ancak 4’lü koalisyonu yıkması ile CB’lığını darbeledi. UBP ile koalisyon da, 3 milletvekilini ve seçimlerde de ciddi oy kaybını getirdi.
Sayın Hüseyin Özgürgün, Sayın Talat ile birlikte önemli bir tarihi adım attı. CTP - UBP Koalisyon hükümeti kuruldu. Ama o hükümet dönemini daha iyi işler için değil, Su Protokolü’nün tartışılmasını kendi Başbakanlığı için fırsat saydı ve CTP - UBP Koalisyonunu yıktı… Sonuçta kendi alanındaki insanların da katkısı ile skandal patlatıldı. Seçimlerden birinci parti olarak çıkmasına karşın, kimse onunla koalisyon kurmak istemedi. Partisini 1. Parti Başkanı olarak, hükümete partiyi taşıyamayacak diye Kurultayda Sayın Tatar’a kaybetti. Yurdundan, siyasi yaşamdan kopartıldı.
Peki Sayın Akıncı? Değerli bir siyaset insanı olarak toplumun karşılıklı kabul edilebilir BM Parametreleri temelinde bir çözüme duyduğu sempatiyi bilerek, her kesimden insanın desteği ile seçildi. Ancak yaklaşan seçimlerde cepheleştirme olayını fırsat gördü. Buna meyletti. Ama bu olay, onun kaybını ve bugün toplumun yaşadığı ciddi siyasi hataların kimlik üzerinden yaşanmasını besledi. Hele TDP’nin baraj altı kalmasını izah ederken, “ben TDP yetkililerine son seçimlere Sayın Mehmet Harmancı Başkanlığında girmelerini önerdim ama onlar benimsemedi” deyip seçimlerde TDP’nin baraj altında kalmasını ifade etmesi en üzücü olandı. TDP Baraj altı kalınca, demokrasi ne hale girdi?
Peki başka? Bütün bunları fırsat sayarak, UBP Kurultayında iki adayın çekilmesi ile UBP’nin başına geçen ve BB olan Sayın Ersan Saner de haksız bir komplo ile karşı karşıya kaldı. Sayın Sucuoğlu da bunun acısını yaşadı ve toplum da yaşamış oldu. Başbakan yaptırılmaması pek çok değeri yıktı. Şimdi bu fırsatları değerlendiren Sayın Üstel de bunları düşünerek davransın. Sayın Tatar da bunu şimdi acı ile yaşar. Sayın Özgürgün’ün ekarte edilmesiyle geldiği Başbakanlık sekisinin üzerinden atlayarak, CB olması fırsatını yakalaması ile daha şimdiden en geniş kitlelerin gönlünde kaybeden durumuna geldi. Konumunu polis ve yasa zorlamaları ile koruma hatasına girdi. Kısacası siyasi konjonktür nedeni ile doğan fırsatı; değerleri göz ardı ederek başarı elde etti zanneden hiçbir siyasi aktörün ve ekibin elde ettiği kısa vadede elinde dahi kalmaz. Onu tüketir.
Bu nedenle günümüzde yaşadığımız siyasi ve ekonomik kriz içinde gelişen olumsuzlukların üzerine basarak, bunun getirdiği fırsatlarla siyasi sonuç elde etme niyetini taşırsa herhangi bir muhalefet odağı; bilsin ki geçmiş örneklerin tekrarı başka türlü yaşanır. Bu nedenle muhalefet, yaşadığımız siyasi ve ekonomik krizlere değerler üzerinden yaklaşmalıdır. Yani yalnızca hükümetin meşruluğu tartışması ile değil; ama yargının bağımsızlığına, basın söz, anlatım özgürlüklerine, toplumsal hassasiyeti geliştirerek toplum ile birlikte kucaklamak hedefi olmalı. Ama yaşadığımız ekonomik yıkımdan da akıl dolu yaratıcı önermeleri, program bütünlüğü içinde, farklı toplum kesimleri ile bütünleştirme gayreti de önceliği olmalıdır. Evet, muhalefet Mecliste ve sokakta olmalıdır. Ama sokak yalnız eylem için değildir. Aynı zamanda sokak; atölyesinde ter akıtan esnaf, mandırasında, tarlasında emek harcayan çoban, çiftçi; fabrikada, inşaatta ter akıtan işçi, işveren, bakkal, marketçi, üniversitedeki öğrenci, akademisyen ile turizm emekçisi ve turizmci ile aklı akılla, gönüllerde buluşturma alanıdır.
Fırsat değil kayıp
Paylaş
Turkish power 2 Yıl Önce
Sayın akıncı ancak dunurle uzo masasında değerli olabilir
Bestami Çiçek 2 Yıl Önce
TEK KURTULUŞ YOLU BAŞKANLIK SİSTEMİNE GEÇMEKTİR.BAŞKANLIK SİSTEMİYLE CTP ÇOK RAHAT HÜKÜMET KURAR VE ÜLKEYİ YÖNETİR.ŞU ANKİ SİSTEMDE CTP ÖMÜR BOYU İKTİDARA GELEMEZ.
Turkish power 2 Yıl Önce
Kayıp olan fırsatlar değil sizin ruhlarinizdir
Turkish power 2 Yıl Önce
Siz bırakın kazancı kayibi Soros alman vakiflarindan aldiginiz mamalara bakin
Vatandaş 2 Yıl Önce
Hoşşşşttt....
Ziya 2 Yıl Önce
Hassiktir ordan pislik...
Ahmet 2 Yıl Önce
Sen de araplardan alıyorsun ya..Ne farkı var..Üstelik sen bir de arap kırmasısın...
Baban 2 Yıl Önce
Oğlum evladım bi sus bee....Çok konuşuyorsun,bir gün deşifre olacaksın annen de işinden olacak..Bi sus da konuşma çok..
AKIN CAN 2 Yıl Önce
TEK ÇÖZÜM YOLU TEK KURTULUŞ YOLU TÜRK LİRASINDAN ÇIKMAKTIR. HER GÜN DEĞER KAYBINA UĞRAYAN PARA BİRİMİNDE KALMAK MANTIK KARI DEĞİLDİR. DERHAL EURO'YA GEÇELİM.DERHAL AVRUPA BİRLİĞİNE ÜYE OLALIM.DERHAL KIBRIS CUMHURİYETİ'NİN KANATLARI ALTINA GİRELİM.ŞU AN Kİ SİSTEMDE HER GÜN FAKİRLEŞİYORUZ.YOK OLUYORUZ.RESMİ DİLİMİZ KIBRIS TÜRKÇESİ,RUMCA VE İNGİLİZCE OLSUN.