Yıllardır ‘çözüm, çözüm’ diye yanıp tutuşuyoruz...
Ve çözüm kapıya dayanmış vaziyette...
Büyük bir olasılıkla yıl sonunda veya Ocak 2017’de ikinci kez referanduma gideceğiz...
Şimdi ciddi olarak iki tarafın da “evet” dediğini düşünelim...
Peki bu çözüm olduğunda biz ne yapacağız?..
Bilen var mıdır?..
Bu konuda proje hazırlayan ve hesaplama yapan birileri var mıdır?..
Ticaret ve Sanayi Odalarının öngörüleri nedir?..
Evini, köyünü terk edecek olan insanların ‘ne iş yapacağını, nasıl geçineceğini’ bir kenara bırakalım...
Lefkoşa’da, Girne ve Gazimağusa’da dükkan işletenleri, yurt dışından ithalat yapanları konuşalım...
Askere kot pantalon, kebap, lahmacun, sandviç satarak geçinen küçük işletmeleri de konuşalım...
Hellim üreticilerinin, hayvancıların, kasapların durumlarını konuşalım...
Ticaret Odası’nın daha önce açıkladığı rakamlara göre; Rum marketlerinde kuzunun kilosu 19 TL’ye satılıyor...
Kuzeyde 40 TL...
Çözüm olduğunda ve barikatlar ortadan kalktığında, Ortaköylü Hüsnü amca eti Kamkam’dan mı alacak, Yannagi’den mi?..
Dürüst olalım...
Hepimiz bir anda Yannagi’nin marketine veya Kasap Yorgo’nun dükkanına akın edeceğiz...
Mustafa Naimoğulları o saatten itibaren “et ithalatının yasaklanmasını’ başaramayacak...
Rum marketlerinde Avustralya, Fransa, İngiltere ve Yeni Zelanda’dan gelen etler satılıyor...
Mustafa’nın kuzuları bu durumda kime satılacak?..
Herhangi bir planlama veya ön hazırlık var mıdır?..
Varsa alternatif çareleri hepimiz öğrenmek istiyoruz...
Mezbahamız bile yok
Rumlar, AB üyeliği öncesinde 180 adet mezbahanın kapısına kilit vurdular...
Şu anda tüm hayvanlar 2 tane modern mezbahada veteriner kontrolünde kesiliyor...
Bizim tarafta 60’dan fazla mezbahanın olduğu söyleniyor...
Eski belediye başkanının söylediğine göre Lefkoşa’dakine bile insan güvenemiyor...
O eski başkan “Mezbahanın halini görseniz bir daha et yemezsiniz” diyor...
Öyleyse bunca zaman halkımızın nasıl beslendiğini bir an olsun düşünelim...
Gümrük duvarları kalktığında eti doğal olarak herkes kasap Yorgo’dan alınca, Kıbrıslı Türk hayvancıların hali ne olacak?..
Eldeki hayvanları ‘alıcı bulabilirse’ Rum’a satıp, ondan sonra da Rum çiftliklerinde işçilik yapmak zorunda kalacak değil midir?..
Yoksa çok mu moral bozucu oluyoruz?..
Niyetimiz moral bozmak değildir...
Ancak gerçekleri artık çok daha ciddi bir şekilde tartışmak zorundayız...
Kıvılcımı görebiliyorsak, büyük yangın öncesinde kurtarabileceklerimizi kurtarmamız gerekiyor...
Evet, büyük patronlar...
Ticaret ve Sanayi Odaları’nın patronları...
Ünlü ekonomistlerimiz...
Kükreyen sendikacılarımız...
Dosyanızda ne tür plan ve programlarınızın olduğunu merak ediyoruz...
Olanları dökün ortaya...
Başlayalım gerçekleri tartışmaya...