Diyalog Gazetesi
2019-09-20 09:49:20

Eğitim, kültür ve cesaret

Reşat AKAR

rakar@diyaloggazetesi.com 20 Eylül 2019, 09:49

Yeni ders yılının başlaması nedeniyle okulların ihtiyaçları ve öğretmen sorunu yeniden gündemin ilk sıralarına yerleşti… Önce Eğitim Bakanı’nın, Kamu Hizmeti Komisyonu’na yönelik tepkisinden başlayalım…
Bakan; geçmiş yıllarda ‘öğretmen münhallerinin’ en fazla 33 günde sonuçlandırıldığını, fakat bu yıl 60 gün aldığını belirterek, komisyonun bu uygulamasına tepki gösterdi…
Haklı mı, haklı…
Sendikalar ise, her zamanki gibi öğretmen eksikliğini eleştirmeye ve grev kartını göstermeye başladı…
Bazı okullarda öğretmen odalarının sınıfa çevrildiğini iddia edenler de oldu…
Ortaya çıkan sonuç; KKTC’nin eğitim konusunda ciddi bir tutarsızlık ve karmaşıklık içinde olduğunu gösteriyor…
En büyük sorun da bu ülkenin ‘Tam Gün’ eğitime geçememesi ve başarı oranının sürekli aşağılara inmesidir…
Geçmiş yıllarda KKTC’nin bazı okullarını yüksek derece ile tamamlayan öğrenciler İngiltere’deki üniversitelerden kabul görüyordu…
Fakat son yıllarda bu başarılar yok oldu…
Tam gün eğitim konusu hemen tüm partilerin programlarında yer aldığı halde, sendikaların baskısı yüzünden bir türlü uygulamaya geçilmedi…
Gelmiş, geçmiş iktidarların tümü; altyapı eksikliğinin tam gün eğitime engel olduğunu iddia ederek, gençlerimizin geleceğini tehlikeye atmaktan çekinmedi…
“Altyapı eksikliği var” diyerek, okullarda yemekhane olmamasını büyük bir gerekçe olarak gösteren ve tam gün eğitimi engelleyenlerin karşısına “Bunun maliyetini biz karşılarız” diyecek bir siyasetçi veya kurum da çıkmadı…
Küçücük bir ülkede örtülü ödeneklere 3 milyondan fazla para ayırabilen, siyasi partilere yönelik mali yardımları bir çırpıda 9 milyondan 14 milyona çıkarabilen, 4 bine yakın resmi hizmet aracı kullanan, devlet kurumlarından siyasi parti organlarına milyonlar aktaran KKTC yönetimlerinin, son 20 yılda bir tane yeni okul yapmaması üzüntü vericidir…
Kısaca; eğitimde ana sorun ciddiyetsizlik ve tedbirsizliktir…
Tam gün eğitime geçilmediği sürece, başarı oranlarının daha da aşağılara düşeceği, ailelerin mecburen özel okullara yöneleceği kesindir…

Okuma alışkanlığı kaldı mı?

İkinci önemli bir sorun Kıbrıs Türk gençliğinin gerek Kıbrıs, gerekse dünyadaki gelişmelerden habersiz olmasıdır…
Ülkemizde gazete enflasyonu olmakla birlikte, gazete okuyan öğrenci yoktur…
Hatta gazete okuyan, TV izleyen, hele dünyadaki gelişmeleri takip eden siyasetçi sayısı yok denecek kadar azdır…
Kırsal kesimlerde yaşayan vatandaşlarımız ya evlerinde, ya da kahvehanelerde gazete okuyor, televizyon kanallarını takip ederek gelişmelerden haberdar olabiliyor…
Fakat; siyasilerin büyük bir çoğunluğu sadece kendilerini ilgilendiren haberleri takip ediyor ve çok ciddi sorunlarla ilgili yapıcı uyarıları dikkate almadan icraat yapıyor…
Böylesi bir anlayış içinde KKTC’nin gelişebilmesi ve kendi ayakları üzerinde durabilen sağlıklı bir yapıya kavuşması mümkün değildir…
Okullarımız gibi, hastanelerimizde ciddi sorunlar yaşanırken, İhtiyat Sandığı fonlarında biriken 200 milyonu aşkın paranın hala ‘özelde sendikalaşmayı teşvik’ amacıyla kullanılması bu ülke insanına yapılmış en büyük haksızlıklardan biridir…
Ve ülke yönetiminde en büyük sorunumuz cesaretsizliktir…
Cesaretin yoksa, değişime hazır değilsen, güzel ülkemizin her geçen gün kötüye gittiğini göremiyorsan, yapıcı eleştirilerden yararlanmasını bilmiyorsan “Siyaset senin neyine?” diye güzel bir söz vardır…
Hayırlı Cumalar…

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.