Siyasilerde ve makam bekleyenlerde yine heyecan dorukta...
CTP, kiminle koalisyon yapacak?..
Aman UBP dışta kalmasın...
DP geri çekilmesin, gerekirse 2 bakanlığa razı olsun...
Yeter ki bizimkiler gelsin, ötekiler dışta kalsın...
Hasan’ı müsteşar, Veli’yi müdür, Aysel’i danışman yapalım...
İlk günden Hüseyin’e haddini bildirelim...
Nurettin’i de Müşavirler Ordusuna gönderelim...
Ne kadar üzücü değil mi?..
Siyasilerin ve onların gölgesinde dolaşanların şu anda tek dertleri makam ve pay kapma...
Halbuki bu ülke yanıyor...
Hava sıcaklığının 40 dereceye ulaşmasından değil...
Gençlerin ölümünden...
Uyuşturucu tüccarlarının ülkede egemen güç haline gelmesinden...
Irza tecavüzlerden...
Trafik kazalarından...
Kalp ve kanser hastalıklarındaki patlamadan dolayı bu ülke kan ağlıyor...
Genç yaşta hayatını kaybedenlerin geride kalan yakınalarının ciğerleri yanıyor...
Ne var ki; onları duyan yok...
Onların acısını hisseden, paylaşan ve birşeyler yapmak için çırpınan insanlar yok...
Devlet nerede?..
Olası bir çözümde ‘ortak yapmak istediğimiz’ o KKTC devletçiği nerede?..
Bu ülkeyi yönettiğini sdananlar nerede?..
Dayanacak halimiz kalmadı
Yürekler yanıyor...
Analar, babalar, evden çıkan çocuklarının nereye gideceğini, ne yapacağını ve gecenin bir vaktinde nasıl geri döneceğini bilmiyor...
Polis, eleman yetersizliği nedeniyle yeterince denetim yapamıyor...
Oturacak masa ve sandalyesi dahi olmayan devlet memurları öğle saatlerinde tatile başlarken, bu ülkenin en önemli kurumu olan polise eleman takviyesi yapılamıyor...
Beş binden fazla kanser hastasıyla ilgilenecek sadece bir onkoloğun bulunduğu bu ülkede, sağlık sorunlarıyla ilgilenen yok...
Bir tarafa büyük paralar aktarılırken, 5 tane onkolog için 2 bin TL bulunamıyor...
Yaklaşık 3 bin Resmi Hizmet Aracı var bu ülkede...
Ama onkolog münhali açılamıyor...
Neden?..
Kaynak yetersizliği...
Trafik kazaları gittikçe artıyor...
Fakat daha sık denetim yapabilmek için polis sayısı artırılamıyor...
Sınır kapılarından Bonzai akıyor bizim tarafa...
Gençler zehirleniyor, hayatlarını kaybediyor...
Kimin umurunda...
Ali’yi bakan, Veli’yi müsteşar yapalım...
Bizden önceki Hüsnü’ye haddini bildirelim...
Değil mi ya?..
En iyisini biz yaparız
Eğitim yerlerde sürünüyor...
Lise hazırlık sınıfında okuyan her 10 öğrenciden 3’ü sınıfta kalmış...
Kimin umurunda...
Üniversite bitiren gençler İngilizce konuşamıyor...
Kimin umurunda...
Mahkemeler, alacak-verecek davalarına bakamaz hale gelmiş...
Kimin umurunda...
Gençlerimiz işsiz, çaresiz, uyuşturucu batağına sürüklenmiş...
Kimin umurunda...
Her tarafı su almış bir gemide topluca batıyoruz ey insanlar...
Uyanın artık...
Bırakın partinizin MYK’larını, meclislerini, Başkanlık konseylerini ve delegelerini...
Hiç olmazsa gemiyi karaya çıkarmak için birleşin...
Parlamento dışından oluşacak teknotrat bir kabine ile ‘ulusal hükümet’ formülünü hayata geçirin...
Sadece bir yıl için...
Oy hesabı yapmadan, Avrupa ülkelerinde geçerli olan ‘adil hizmet’ sistemini bu ülkede artık hayata geçirin...
İşte o zaman kahraman olursunuz...