Psikiyatride depresyon tedavisi yanlış bir varsayıma dayanır.
Bu varsayım, ruhsal bozukluklara beyindeki kimyasal dengesizliğin neden olduğu düşüncesidir. Sözde, bu dengesizliğe özellikle düşük serotonin düzeyi sebep olmaktadır.
Serotonin sinir hücrelerinin ürettiği sinyalleri, bir sinirden diğerine taşıyan bir maddedir. Vücut tarafından üretilir ve çoğu, beyinde değil bağırsaklarda bulunur.
Psikiyatriye göre, insanın ruh hâlinin oluşmasında serotoninin anahtar rolü vardır.
Ancak on yıllardan beri yapılan araştırmalar bunun bilimsel kanıtını bulamadı.
Depresyon teşhisi konan insanlarla sağlıklı insanların kan tahlilleri karşılaştırıldığında, serotonin açısından herhangi bir fark tespit edilemedi.
Vücutlarındaki serotonin düzeyi yapay olarak düşürülen yüzlerce sağlıklı insanın serotoninleri azalınca depresyona düşmediği de ortaya çıktı.
Buna rağmen dünyanın her yerinde psikiyatristler hastalarına kimyasal dengesizlik ve serotoninin eksikliğini depresyonun ana nedeni olarak açıklamaya devam etti ve ediyor.
Daha kötüsü bunu “seçici serotonin geri alım inhibitörleri” olarak bilinen ilaçlarla “tedavi” etmeyi sürdürüyor.
Major depresif bozukluk, anksiyete ve diğer psikolojik şikâyetlerin “tedavisinde” kullanılan ilaçların çoğu bu sınıfa girmektedir. Bu ilaçlardan bazıları şunlardır: Celexa (Citalopram), Lexapro (Escitalopram), Luvox (Fluvoxamine) Paxil (Paroxetine), Prozac (Fluoxetine),
Zoloft (Sertraline).
Dünyanın en iyi on üniversitesinden biri sayılan ve İngiltere’de araştırma konusunda ikinci olan UCL (University College London) geçenlerde bu konuda yapılmış bütün araştırmaların sonuçlarını birleştiren bir meta-analiz açıkladı.
Buna göre, düşük serotonin düzeylerinin veya beyindeki serotonin aktivitesinin depresyona yol açtığına dair bir kanıt yoktur.
Molecular Psychiatry adlı dergide yayımlanan analiz, depresyonun kimyasal dengesizliğin bir sonucu olmadığını ortaya çıkarmakta ve bu olmayan dengesizlikleri düzeltme iddiasında olan antidepreansanların ne işe yaradığını sorgulatmaktadır.
Piyasaya çıktıklarında bu ilaçların anormal derecede düşük serotonin düzeyini düzelttikleri iddia edilmişti.
Bu iddia antidepresanların kullanımında muazzam bir artış meydana getirdi. İngiltere’de reçete edilen depresyon ilaçları 1990’lardan bu yana uçtu. Hâlen her yıl, yetişkinlerin altıda birine ve ergenlerin yüzde ikisine antidepresan reçete ediliyor.
Bizde bu oranların daha yüksek olduğu kesindir.
İşte araştırmanın başkanı UCL Psikiyatri Profesörü Joanna Moncrieff’in sözleri:
“Emin olarak diyebilirim ki, birkaç on yıldan beri yapılan sayısız araştırma, depresyonun serotonin anormalliklerinden, özellikle düşük serotonin düzeyinden veya azalmış serotonin aktivitesinden kaynaklandığına dair ikna edici kanıt bulamamıştır.”
Buna rağmen “Depresyonun biyokimyasal bir nedeni olduğuna inandırılan birçok insan antidepresan alıyor. Bu yeni araştırma bu inancın bir kanıta dayanmadığını gösterdi.”
İnsan hayatında meydana gelen olumsuz gelişmelerin depresyonun oluşmasına büyük katkıda bulunması, araştırmanın önemli bulgularından bir başkasıdır.
Moncrieff ve arkadaşlarının tavsiyesi psikoterapi, egzersiz, wellness (farkındalık) gibi yöntemlerle insanların hayatlarındaki stres ve travmalarla başa çıkmalarına yardımcı olmaya yoğunlaşmaktır.
Çünkü “Keyifsizlik modu insanların hayata verdiği tepkidir ve basit bir kimyevi denkleme bağlanamaz.”
İngilizce bilenler araştırmanın tamamını şuradan okuyabilir:
https://www.nature.com/articles/s41380-022-01661-0
OKUYUCULARIMA NOT:
Tatile çıkacağım için yazılarıma bir süre ara vereceğim.
Veli Koç 2 Yıl Önce
Önce iyi tatiller sonra tatil dönüşü aşk üzerine yazılarınızla buluşmak üzere tekrar iyi tatiller
Ahmet Ö. 2 Yıl Önce
Ne zaman döneceksiniz ama? Nereye gideceksiniz acaba?
Ruh İkizi 2 Yıl Önce
Psikologlar, şekl-i suret üzerine kavga ededursunlar...Psikiyatrlar, bilimsel bulgulara ne kadar kulak asıyorlar bilinmiyor... Bilinen bir şey varsa, ilaç firmalarının keyfine diyecek yok. Yaşadığımız çağa, gerçek kabul edilebilir bir isim bulmak gerekiyor. İnsanların hiç mi rahat etme, yaşama hakları yok? İyi tatiller, sağlıklı günler dilerim, Üstat.
Turkish power 2 Yıl Önce
1)şerefli yenilgiler2)yetmez ama evet ten yenilen kazıklar hayal kirikliklari3)ehtiyarlik4)öbür tarafa abdestsiz namazsız gitme korkusu vs vs uzar gider
Turkish power 2 Yıl Önce
Serotonin seviyesi ile depresyonun arasında bir ilişki bulunamadı. Fakat ilginçtir ki bu ilaçları kullananların yine de depresyondan çıktığı gözlemleniyor (Bu arada çevremde ilaçlarını almayı unutup sorunlarını internet sitelerinde trollük yaparak çözmeye çalışanları görüyorum!). Peki bu ilaçların çalışma mekanizması serotoninle ilgili değilse neyle ilgili? Placebo etkisi mi? Bilemiyoruz. Diğer bir konu, gereksiz antidepresan kullanımı acı bir gerçektir. En fazla 2 yıl alınması gereken ilaçlar maalesef ömür boyu kullanılıyor!
Yurdakul 2 Yıl Önce
Evcil hayvanlar da iyi geliyor.
Turkish power 2 Yıl Önce
Sayın Münir zaten yetmez ama evet ten sonraki hayal kırıklıkları yetmez ama evetcilerin 15 temmuzdan sonra düştükleri durumlar sizi tatile yollamıştı zaten 7/24 çay kahve börtü böcek tatildeydiniz
Nick 2 Yıl Önce
Troll maişlerine zam yapıldı mı.
Prometheus 2 Yıl Önce
İyi tatiller sayın MM. Biz burada sizi bekliyor olacağız.
Harun Cıvıl 2 Yıl Önce
Kokteylimi yudumlarken okuduğum enfes makalelerinizin tadına doyum olmuyor. Bordeaux'dan selamlar.
Eylül Eylül 2 Yıl Önce
“Her seyahat bir tedavidir, bir sıçrama ve kendine gelmedir.” F.Kafka iyi tatiller emeğinize sağlık…
Turkish power 2 Yıl Önce
Şerefli yenilgiler de depresyona yol acabilir
Turkish power 2 Yıl Önce
İyi tatiller Sayın Münir.
Tukish Power 2 Yıl Önce
Sayin Turkish Power, herseyden once kandaki seretonin seviyesiyle depresyon arasinda bir iliski ""bulunamadi"" demek "Seretoninin depresyonla kesinliklle hicbir alakasi yoktur" anlamina gelmiyor. Belki de vardir ama simdiye dek gosterilememistir, bulunamamistir anlamindadir. Bir ornekle aciklamaya calisayim: Beyni buyuk bir sehre, onu besleyen kan damarlarini da sehre girip cikan anayollara benzetelim. Mesela Lefkosada bugun trafik var mi ? sorusunu cevaplamak icin gonyeli kavsaginda lefkosaya giden anayoldaki trafige bakarsak , cevap : "Hayir bugun lefkosaya gonyeli kavsagindan giden araclarda bir artis yok o yuzden de lefkosada trafik yok" demeye benzer. Fakat bildiginiz gibi Lefkosanin icinde dereboyu un fabrikasinin onunde kanazliszayon insaati yuzunden asiri bir trafik var bugunlerde. O zaman yukardaki tahminimiz yanlistir. Yani : Nasil ki sadece bir sehre giren ana yollara bakarak o sehrin icindeki trafik hakkinda pek guvenilir bir bilgi edinemiyorsak, ayni sekilde sadece kan dolasimindaki seretonin seviyesine bakarak da beynin icindeki farkli bircok merkezler arasindaki seretonin alis verisleri hakkinda da pek bir bilgi edinemeyiz. Yani kanda seretonin dusmemis olabilir fakat beynin belirli yerlerindeki merkezler arasinda seretonin alis verisinde bir ariza olabilir ve biz bunu kanda goremeyebiliriz. Bu sadece bir olasilik. Bunun disinda baska olasi sebepler de var mesela seretoninin direk olarak depresyona etkili degil de bizim halen bilmedigimiz baska bir mekanizmayla etkili olabilmesi de mumkun. SSRI 'ler depresyonu ortadan kaldirmadan baska mekanizmalara etkili olup depresyonun psikolojimizde yaptigi etkisini azaltabilirler, depresyonu daha "katlanabilir" hale getirebilirler. Hani abes bir ornek olacak ama , mesela eger ben icki icip dertlerimi unutabiliyorsam ille de alkol depresyona etkilidir veya depresyonun kandaki alkol seviyesiyle ille de alakasi vardir anlamina gelmedigi gibi. Yani bu arastirma sadece genel anlamda kandaki seretonin seviyesi dusuklugunu arastirmis onun disinda baska sepebler hakkinda bize bir bilgi vermiyor. Bu acidan KISITLI bir arastirmadir ve bunu yorumlarken dikkatli olmamiz gerekir bence. Ilaclar cogu zaman deneme yanilma yontemiyle uretilir, ve eger bir ilac belli bir hastaliga iyi geliyorsa, tam olarak calisma mekanizmasini bilmesek bile uretilebilir. Burada da boyle olay soz konusudur. Yani eger 1000 kisye antidepresan veriyorsaniz ve bunlarin mesela 700 u bu ilaci aldiktan sonra kendini daha iyi hisseidyorsa bu ilac depresyona etkilidir anlamina gelir. Her ne kadar bunun calisma mekanizmasini nasil oldugunu tam olarak anlamasak bile. Simdiye dek seretoninle depresyon arasinda bir bag bulunamadi demek kesinlikle boyle bir baglanti yoktur anlamina gelmiyor. Belki de vardir ama biz henuz bunu bulamadik anlamina geliyor. Bu gibi bilimsel arastirmalari degerlendiriken "TAM OLARAK" neyin arastirldigina ve ne sonuca varildigina dikkat cekmek istiyiroum. Bu arastirmacilar da bize belki "Kandaki seretonin seviyesinin dusuklugunun depresyona sebep olduguna dair delil bulamadik" diyebilir fakat beynin icindeki bircok degisik merkezler arsindaki seretonin ve diger norotransmitterler arasi feedback mekanizmalari, bunlarin seviyeleri vs konusunda bize hicbirsey gostermiyor. Buna dikkat cekmek istiyorum izninizle. Not: Placebo etkisinden bahsetmissiniz, bunu onlemek icin double-blind calismalar yapilir ve etki hala varsa placebo olmadigi da kolayca gosterilebilir.
Turkish power 2 Yıl Önce
Değerli adaşım, söylediklerinizin altına imzamı atıyorum. Sanırım kısa ve öz yazmaya çalışırken söylemeye çalıştıklarım yanlış anlaşıldı. Tabii ki yarın başka bir araştırma bu mekanizmanın tam olarak nasıl çalıştığını açıklayabilecektir. Saygılarımla, Turkish power.
Oteki Turkish Power 2 Yıl Önce
Sayin Turkish Power, ben de size KARSI degil SIZINLE BIRLILIKTE bir yorum yapmaya calistim aslinda. Yani soylediklerinize karsi degilim sadece kendimce eklemeler yaptim, ornekler vermeye calistim hani diger okuyanlar da anlaybilsin diye. Size katiliyorum, dediginiz gibi bu ilaclarin depresyon tedavisinde etkili olduklari gosterilmis. Yani nasil calsitiklarini tam olarak anlamasak bile dediginiz dogru, yine de ise yariyorlar. Saygilarimla Oteki Turkish Power :).
ismail ekin Stockholm, sverige 2 Yıl Önce
Sağlıcakla kalın Metin agabey
Turkish power 2 Yıl Önce
Üstadım neredesiniz Soros eğitim kampında mi
Lale 2 Yıl Önce
Biraz da Menemen den yazın. Bilgimiz çoğalsın değil mi?