Diyalog Gazetesi
2015-06-06 08:51:32

Dalgalar yükseliyor

Reşat AKAR

rakar@diyaloggazetesi.com 06 Haziran 2015, 08:51

KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, New York’taki temaslarının ilk gününde, önemli mesajlar verdi...
  “Yıllar değil, aylar içinde çözüm olabilir” dedi...
Aylar içinde çözüm?..
Nasıl olacak?..
KKTC buna ne kadar hazır?..
Rum tarafı, kısa sürede nasıl ikna olacak?..
Avrupa Parlamentosu Başkanı Schulz, çözüm olması halinde Kıbrıslı Türklerin otomatikman AB üyesi olacağını belirterek, Türk tarafının AB muktesebatına hazır hale getirilmesi gerektiğini söyledi...
Kıbrıs Türk tarafı ‘Aylar içinde çözüm olması halinde’ AB muktesebatına hazır olabilecek mi?..
Çok zor...
Yaklaşık 78 tane mezbahanın kapanması ve bunların yerine AB standartlarına uygun bir tanesinin yapılması yıllar içinde bitmedi...
Peki diğer hayati konular nasıl halledilecek?..
Herhalde bir bildikleri vardır!..
Eide neler yapıyor?..
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, New York’tan bu şekilde mesajlar verirken, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Eide, Brüksel’de önemli temaslar yapıyor...
Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Komisyonu başkanlarının yanı sıra, önemli birimlerin yetkilileri ile toplantılar yaptı...
Avrupa Birliği’nin, Kıbrıs’taki müzakere sürecine katılması için ‘stratejik kararlar’ alındığından söz ediyor...
Ve bunlar bizleri ürkütüyor...
AB üyeliği istemiyor muyuz?..
Elbette istiyoruz...
Fakat; AB üyeliği ile AB’nin müzakerelere dahil olması farklı konulardır...
AB’nin sürece dahil olması, Kıbrıs Cumhuriyeti temelinde bir çözüm demektir...
İki bölgeliliğin sulandırılması, herkesin mülküne dönmesi demektir...
Üzerimize doğru gelmekte olan dalganın farkında mıyız acaba?..
Yoksa boğulma pahasına yüzmek mi istiyoruz?..
 
Ürküten sesizlik
Bir başka önemli konu ise Rumların bu süreçte izlediği siyasettir...
Onlar, müzakerelerde konuşulanları, hatta Türk tarafına sunulan önerileri kendi halkına açıklıyorlar...
Anastasiadis ‘Maraş’a karşılık Ercan konusunu görüşmeyeceği’ konusunda tehdit sallıyor...
Bizim taraftan bu konularda ses veren yok...
Kapalı kapılar ardında Washington’u uyguluyoruz...
Bu kadar hayati bir meselede, izlenen siyaset gerçekten herkesi ürkütüyor...
Çözüm istediğini söyleyenler dahi, diğer yandan geleceğin ne olacağını bilememekten yakınıyor...
Merak edilen bir başka konu ise Türk tarafının kırmızı çizgileridir...
Geçmişte bunlar belliydi...
Peki şimdi o çizgiler var mıdır, yok mudur?..
Değişmiş ise, gidenlerin yerine gelenler nedir?..
Bunları bilmek hakkımızdır...
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.