Kıbrıs konusunda farklı görüşler vardır...
Kimine göre 50 yıldır devam eden bu sorun, bir 50 yıl daha çözülmez...
Kimine göre ise; çözümün artık zamanı geldi...
Neden?..
Çünkü; bölgemizde coğrafya değişiyor da ondan...
Özellikle Kıbrıs’ın ‘iki konudan dolayı’ önemi artıyor...
Birincisi, güneydeki doğal gaz yatakları...
Dünyanın önde gelen kuruluşlarının yapmış olduğu sondaj çalışmalarına göre; Kıbrıs’tan çıkacak doğal gaz, Avrupa ülkelerini Rusya’ya bağımlılıktan kurtarmış olacak...
Olası bir çözüm durumunda gazın, Türkiye üzerinden sevkiyatının ‘en akıllı seçenek’ olduğu belirtiliyor...
Dolayısıyla, Kıbrıs sorununun çözümü, Türkiye’nin sadece AB yolundaki ilerlemesine değil, aynı zamanda doğal gazın ‘transit merkezi’ olması açısından da son derece önemlidir...
Rumlar buna ‘asla’ izin vermezler mi?..
Vermezlerse kendilerinin bileceği iş...
Kuzeyde ‘su’ bolluğu olacak
Güney Kıbrıs şu anda, bizim kadar olmasa bile çok ciddi su sıkıntısı yaşıyor...
Barajların büyük bir kısmı kurumak üzere...
Denizden su arıtmaya büyük paralar ödeniyor...
Ve çiftçilere ‘yeni ekim yapmayın’ deniyor...
Yeni ekim yapılması halinde, kendilerine tarımda kullanılabilir su verilmeyeceği açık bir şekilde belirtiliyor...
Kuzey Kıbrıs ise, bilemediniz 2015’in ilk üç ayında su bolluğuna kavuşacak...
Yıllık tüketim miktarının çok daha fazlasını Türkiye’den temin edecek...
Böylesi bir gelişme; eğer planlı, programlı bir dağıtım uygulamasına geçilirse, Kuzey Kıbrıs’ı gerçekten ‘Yeşil Ada’ yapabilir...
Tarımda ve hayvancılıklta önemli gelişmeler olur...
Ve kuzeydeki ihtiyacın fazlalığı, çözüm olması halinde güneye de verilir...
İşte bu iki ekonomik olay, çözüm açısından tetikleyicidir...
Adaletli bir sistem kurulmalıdır
Çözümün, her zamankinden çok daha ciddi bir şekilde gündemde olduğu gerçeğinden hareket ederek, Kuzey Kıbrıs’ta artık ‘adaletli’ bir sistem kurulmalıdır...
Devlet yönetiminde yeni ve kabul edilebilir değişikliklere gidilmesi kaçınılmazdır...
Kamuda atamaları, özellikle üst kademe yönetimini ‘parti rozetine göre’ oluşturma alışkanlıkları son bulmalıdır...
Çalışmadan para kazanma alışkanlığı ortadan kalkmalıdır...
Çökmüş olan kamu sistemini canlandıracak önlemler alınmalıdır...
Üç tane oy kaybedilecek diye, tüm ülkeyi rahatsız eden uygulamaları sonlandırmayan devlet yöneticilerine yönelik ağır cezalar gündeme gelmelidir...
Gıda, sağlık,eğitim, yol ve trafik konularında AB kurallarının tümü adanın kuzeyinde de hayata geçirilmelidir...
Aksi halde, bir sabah uyandığımızda “Kıbrıs sorunu çözülmüştür” dediklerinde sudan çıkmış balıkların durumuna düşeriz...