DİSİ Başkanı Averof Neofitu, çözüm karşıtı Rum partilerine tepki gösterirken, önemli bir noktaya dikkat çekti...
Türkiye’nin, sadece 40 mil uzakta olduğunu ve çözüm olması halinde 80 milyonluk pazara mal satma şansının doğacağını belirtti...
Ayrıca, doğal gaz için de Türkiye üzerinden sevkiyat tek geçerli yoldur...
Akıllı olan ve bu gerçekler üzerinden politika yapanlar, mutlaka kazançlı çıkarlar...
Sadece ırkçılık üzerine siyaset yapan ve hala Kıbrıslı Türkleri küçümseyerek ENOSİS hedefinden vazgeçmeyenler ise hüsrana uğrarlar...
Kıbrıslı Rumlar hem 1974’te, hem de 3 yıl önce ağır darbeler yedi...
Mallar, mülkler, bankalardaki paralar kaybedildi...
Göçmenlik krizi yaşandı...
Çok insan üzüntüden hayatını kaybetti...
Öyleyse, önlerinde iki seçenek vardır...
Ya ırkçılığa dayalı siyaseti sürdürmek ve ikinci bir hayır’a yönelmek...
Ya da akıllı davranıp, Kıbrıslı Türklerle anlaşmaya varmak...
İkinci kez ‘hayır’ın tercih edilmesi halinde nelerin olabileceğini bizzat Rum lideri Anastasiadis söyledi...
“KKTC’nin tanınmasını bu kez önleyemeyeceğiz” sözü yabana atılmamalıdır...
Kıbrıs sorununun uzayıp, gitmesinden usanan ülkeler, ikinci bir ‘hayır’ durumunda, resmen tanıma olmasa bile KKTC’ye yönelik ambargoları kaldırmak zorunda kalacaklar...
Bu konuda sadece İngiltere değil, Amerika’nın ‘her türlü olasılığa karşı’ hazırlık yaptığını tahmin etmek zor değildir...
Yunanistan kazanıyor
Yunanistan, Kıbrıs Barış Harekâtı sonrasında Türkiye ile ilişkilerini sona erdirmişti...
Ulusal hava yollarının karşılıklı seferleri bile durdurulmuştu...
İki ülke sık sık savaşın eşiğine getiriliyordu...
Peki bundan ne kazanıldı?..
Hiçbir şey...
Türk ve Yunan halkı arasında düşmanlık duygularını körükleyenler ne kazandı?..
Yine hiçbir şey...
Kazanç yerine büyük kayıplar yaşandı...
Ve sonunda Yunanistan ağır bir ekonomik krizin eşiğine geldi...
Şu anda Yunan turizminde Türk turistler büyük önem taşıyor...
Özellikle de kumarhaneli Yunan otelleri Türk turistlerden büyük ilgi görüyor...
Ekonomik krizle boğuşan ve düzlüğe çıkabilmek için uzun yıllara ihtiyaç duyan Yunanistan’ın ihracatında ilk sırayı alan Türkiye’dir...
Ve iki ülke arasındaki ticaret, her geçen yıl Yunanistan’ın lehine gelişiyor...
Geçtiğimiz yıl Yunanistan’dan yaklaşık 6 milyar dolarlık ithalat yapan Türkiye, buna karşın bu ülkeye 1,4 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi...
Kıbrıs’a örnek olmalı
Türkiye ile Yunanistan arasındaki ekonomik ilişkiler, Rumlar açısından da örnek teşkil etmelidir...
Kıbrıs sorununun çözümü halinde, sıfır gümrük ile 80 milyonluk bir pazara girme şansları vardır...
Bu şansı doğru kararlar alarak kullanmak yerine, Türkiye düşmanlığına dayalı siyaset yapmaları çok yanlıştır...
Özellikle Rumların Meclis Başkanı, DİKO ve EDEK gibi partileri Türkiye’ye saldırmaktan başka birşey yapmıyor...
“Türkiye 1974!’te askerlerini gönderip bizleri katletti; evlerimize, bahçelerimize, otellerimize ve dini yerlerimize el koydu” diyorlar...
Diğer yandan, Türkiye’nin neden geldiğini kendi insanlarından bile saklıyorlar...
Doğruları anlatmak isteyenleri ‘kendi yöntemleriyle’ susturuyorlar...
Bu anlayışı değiştirmedikleri sürece, iki toplumun burada ‘karma’ yaşaması düşünülemez...
Özellikle; Türk düşmanlığı ile yetiştirilen küçük beyinler, herhangi bir yerde bir Kıbrıslı Türk ile karşılaştıklarında öfke, nefret ve kin duygularını ortaya koyabiliyorsa, brlikte yaşam için çok uzun yıllara ihtiyaç vardır...
İlk adım iki bölgeli bir çözüm
Gözümüzün önündeki bu gerçekler karşısında, olası bir çözümde ‘karma yaşam’ modelini tercih edemeyiz...
Önce iki toplum, iki ayrı bölgede yaşamalı ve işbirliği adımları atılmalıdır...
Rum işadamları, Türk işadamlarıyla ortak çalışmayı içlerine sindirmelidir...
Yarım asır önce, baskı altında tuttukları bir Kıbrıs Türk toplumu yoktur...
O derelerin altından çok sular geçti...
Kıbrıslı Türkler de artık üretebiliyor, satabiliyor ve daha iyi bir yaşamı hak ediyor...