Diyalog Gazetesi
2016-09-03 09:50:02

Çözüm, Avrupa ve KKTC’nin kurumları

Reşat AKAR

rakar@diyaloggazetesi.com 03 Eylül 2016, 09:50

Kıbrıslı Türk ve Rum müzakereciler daha işin başında ‘Güven Yaratıcı Önlemler’ üzerinde durmuştu...
Öncelik elektrik şebekelerinin birleştirilmesi ve GSM şirketleri arasında işbirliği yapılmasıydı...
GSM konusu güneydeki ‘bir yasa’ gerekçe gösterilerek hayata geçirilmedi...
Elektrik şebekelerinin birleştirilmesi konusunda ise Rum tarafı karşımıza öyle bir gerekçe çıkardı ki, bunun yalan olduğunu söyleyemedik...
Daha doğrusu ‘gerçek olduğunu’ kabul etmek zorundaydık...
Rum tarafı kuzeydeki şebekenin ‘kriterlere uymadığını’ açıkladı...
Halen 200 milyon TL dolayında borcu bulunan KIB-TEK yönetimindeki şebekenin ‘kriterlere uymaması’, KKTC’de en önemli kurumun dahi, Avrupa standartlarının ne kadar gerisinde olduğunu ortaya koyuyor...
Bir tarafta 200 milyon TL borç batağı...
Diğer tarafta sorunlu sistem...
Rüzgâr estiğinde, yağmur yağdığında devre dışı kalan bir şebeke...
Liderlerin sık sık tekrarladığı gibi kısa bir süre içinde çözüm olması halinde, Türklerin yoğun olarak yaşayacağı kuzey bölgesindeki elektrik sorununun nasıl çözüleceğini gerçekten çok merak ediyoruz...
Güneyde kesintisiz hizmet verilirken, kuzeydekiler yine kış günlerini mum ışığında mı geçirecek?..
KKTC hükümetinin ve parlamentosunun, ayrıca KIB-TEK Yönetimi’nin bu konuda ne tür hazırlıklar yaptığını bilmiyoruz...

Her taraf dökülüyor

AB’ye uyum açısından bir örnek de mezbahalardır...
Güneyde, AB üyeliği öncesinde 180 civarında mezbaha vardı...
AB sadece 2 tanesini iyileştirip, bıraktı; diğerlerini kapattı...
Kuzeyde halen 80 civarında mezbaha var...
Veteriner kontrolünde hizmet verenler, ya 3, ya 4’tür...
Diğerleri Allah’a emanet...
Çözüm aşamasında, belki biri kalır, diğerleri kapatılır...
Kötü mü olur?..
Kesinlikle olmaz...
Tam tersi halk daha güvenli bir şekilde et tüketir...
Ne var ki; bazı tarihi kurumlarımız da, çözüm aşamasında tehlike altındadır...
Annan Planı’nın referanduma sunulduğu günler, Birleşmiş Milletler tarafından KKTC yönetimine ciddi uyarılar yapılmıştı...
Özellikle de süt ve süt ürünleri konusunda...
Acı tedbirler gündeme gelecek...
Bunun ardından yaşanacak ciddi sıkıntılar konusunda yetkililerin herhangi bir önlem almamaları üzücü değil mi?..
Elbette üzücü...
Referandumdan bu yana 12 yıl geçti ve ilgili kurum ve kuruluşların AB standartlarına getirilmesi için hiçbir şey yapılmadı...
Öyleyse bol acılı sürece herkes hazırlıklı olmalı...
Aşağı Pirgo Muhtarı Kostas “Kıbrıslı Türk vatandaşlarımız her zaman isteyemezler, vermeleri de gerekir” demişti...
Çözümü ve Avrupa’yı istiyorsan, karşılığında istenenleri de vereceksin...
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.