Sınır ihlalinde bulunduğu gerekçesiyle bir askeri uçağın düşürülmesi sonrasında, 4 milyonluk turizm pazarı yok oldu...
Sebze-meyve, tavuk satışları sona erdi...
Uçak seferleri neredeyse durma noktasına geldi...
Peki bu kriz kısa sürede sona erer mi?..
Putin’i iyi tahlil edenlere göre; Türkiye özür dilemediği sürece kriz sona ermez...
Kuşkusuz; bu karar sadece Türkiye’ye zarar vermez...
Avrupa Birliği üyesi ülkelerin ambargo altında tuttuğu Rusya’nın da Türkiye’ye ihtiyacı vardır...
Türkiye’nin süper lüks otellerinde çok düşük fiyatlarla ve her şey dâhil uygulamasıyla konaklayan Rus turistler için daha avantajlı bir Pazar asla bulunamaz...
Bunun dışında, Güney Kıbrıs’ın dahi, AB kararları doğrultusunda ‘dost’ Rusya’ya narenciye ihracatını durdurduğunu unutmamalı...
Öyleyse; Türkiye-Rusya ilişkilerinin yeniden düzelmesi her iki ülkenin de menfaatinedir...
Silah ambargosu
Gündem çok hızlı değişiyor...
Türk-Rus ilişkilerini konuştuğumuz bir dönemde, Amerika’nın yıllardan beri Güney Kıbrıs’a uyguladığı silah ambargosunun bir anda kalkması oldukça dikkat çekicidir...
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile adanın silahsızlanmasını görüşen ve çözüm için birkaç aylık süreden söz eden Rum tarafı, ambargonun kalkmasını neden istedi?..
Başkan Obama, Rumlara silah satışını neden serbest bıraktı?..
Elbette ‘çok kapsamlı’ plan ve projeler var...
Rum ordusunun ve Yunanistan’ın Rusya’dan milyarlarca dolarlık silah, tank ve zırhlı araç aldığını bilenler, bu yeni gelişme hakkında daha kapsamlı değerlendirme yapabilirler...
Ancak, ABD’nin almış olduğu kararın Kıbrıslı Türklere ve Türkiye’ye çok daha anlamlı mesajlar vermesi gerekiyor...
Müzakere masasında adanın silahsızlanmasından söz eden Rum tarafının, diğer yandan silah ambargosunun kaldırılması için Yunan Lobisini kullanarak ABD’yi ikna etmesi, Rum Hükümet Sözcüsü Hristodulidis’in itiraf ettiği gibi ‘çok önemli’ bir gelişmedir...
Bu gelişme karşısında bizler hala Türkiye’nin garantörlüğünü tartışma konusu mu yapacağız?..
Yoksa onlara çok daha açık bir mesaj mı vereceğiz?..
Önemli olan bizim ne istediğimizdir...
Kıbrıs’ta kalıcı bir barış olsa bile Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğünden asla vazgeçmemeliyiz...
Vazgeçmek, intihar etmektir...