Diyalog Gazetesi
2016-08-10 08:55:22

Bu nasıl bir mantık?

Reşat AKAR

rakar@diyaloggazetesi.com 10 Ağustos 2016, 08:55

Meclis Başkanı Sibel Siber; ülkemizin tanınan ve sevilen bir doktorudur...
Dahiliye konusundaki uzmanlığını herkes biliyor...
Yoğun girişimler sonucunda siyasete girerek kısa süreli Başbakanlık sonrasında Meclis Başkanı oldu...
Dr. Siber, iki gün önce Diyalog’ta yayımlanan özel demecinde, olası bir çözüm durumunda Kıbrıslı Türkler için güvenliği önemine dikkat çekti...
Son 10 yıldan bu yana güneye geçen Kıbrıslı Türklere yönelik ırkçı saldırıların arttığını ve bu gelişme karşısında Rum Yönetimi’nin tepkisiz kaldığını vurguladı...
Bunlar yalan mı?..
Larnaka’daki Rainbow Festivali’nde Kıbrıslı Türk müzisyen Sertunç Akdoğu’yu bıçaklayarak yol ortasında bırakan ELAM mensuplarının daha sonra İkinci Cunmhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’a sopalarla saldırdığını unuttuk mu?..
Yine bu terör örgütü mensuplarının zaman zaman güneye geçen insanlarımızın araçlarına verdiği zararkarı, sopalı saldırılarını unuttuk mu?..
AKEL Lideri Andros Kiprianu’nun, ELAM mensuplarının Rum askeri kamplarında silahlı eğitim gördüklerine ilişkin raporu hiç mi dikkatimizi çekmedi?..
Kıbrıslı Türklere ‘son 42 yılın hesabını sormak için sabırsızlandıklarını’ söyleyen bu teroristlerin siyasallaşmasına ve 13 bin oy alarak parlamentoya girmelerine izin verimesi hiç mi rahatsızlık vermedi?..
İki toplumdan öğrencilerin eğitim gördüğü İngiliz okuluna demir çubuklarla gerçekleştirilen saldırılar ne çabuk unutuldu?..
Bu okulda iki toplumun gençlerini yakınlaştırmak istediği için Kıbrıslı Rum olduğu halde fanatiklerin talebi üzerine görevden alınan Müdür Muavini’ne, Rum lideri Anstasiadis’in dahi sahip çıkmaması ‘kafalarımızda’ bazı soru işaretleri yaratmıyor mu?..
 
Psikolojik baskılar bitti mi?

Meclis Başkanı Dr.Sibel Siber, sınır kapılarının açılması sonrasında iki toplumlu etkinliklere önem veren bir aydındır...
İyi bir eğitimin yanı sıra, yakınlaşmaya katkıda bulunmak amacıyla kızını güneydeki İngiliz okuluna gönderen velilerden biridir...
Karma sınıflarda çoğunluğu oluşturan Rum öğrencilerin, ders saatlerinde, Türk çocuklarına masa altından Yunan bayrakları uzatarak, psikolojik baskı yaptıklarından haberdar olmalı...
Böylesi ortamlarda bulunmayan veya yaşananları dikkate almayan, hatta basite indirgeyenler olabilir...
“Bizde de bu türden insanlar var” mantığını anlamak gerçekten zordur...
Çünkü bizde böylesi ırkçı kafalar yoktur...
Rum çocuklarına masa altından Türk bayrağı uzatan olmadı...
Kuzeye geçen Rumlara sopalarla, demir çubuklarla saldıran da olmadı...
Güneyde sağ ve sol partilerin tümünün ‘Türk garantilerinin sonlandırılması’ konusunda tek yumruk halinde hareket etmesi bizdeki bazı kişi ve partilerin dikkatini çekmemiş olabilir...
Ne var ki; bir toplumun geleceği, can ve mal güvenliği, ada üzerindeki hakları söz konusu olduğu zaman Rumlar gibi tek ses, tek nefes olmasını da öğrenmelidirler...
Maaş ve diğer haklar söz konusu olduğunda Türkiye’nin yardımlarını kabul eden; geleceğimizin garanti altında tutulması konusunda ise “Türkiye çeksin gitsin, herkes başına geleni çeksin” zihniyetinde olanlar, Meclis Başkanı Siber’in ‘güvenlik endişesini’ elbette anlayamazlar...
Çünkü o azınlık kesimin gözleri, acı gerçekleri göremez durumdadır...
Onlar için, Türkiye’siz bir çözüm de mümkündür...
Ama; Türkiyesiz bir çözümün Kıbrıslı Türkler için intihar olacağını düşünen insan sayımız çok fazladır...
Nüfusun yüzde 90’a yakını Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin olmayacağı bir çözüme razı değildir...
Öyleyse Sayın Siber’in uyarıları yerindedir...
Kıbrıslı Rumlara düşen görev ise; endişelerimizi dikkate almaları, ELAM terör örgütünü dağıtmaları, ENOSİS’in tarihe gömüldüğünü taahhüt etmeleridir...
Neticede çözüm olacaksa, adanın herhangi bir ülke ile birleşmeyeceği, buna kalkışanların en ağır suçu işlemiş olacakları anlaşma metninde yer almalıdır...
Garantilerin devamı değişmez koşulumuzdur...
Bunu herkes anlamalı ve saygı göstermelidir...

Yorumlar (5)

Emel Murat 9 Yıl Önce

Kalemine sağlık

Mustafa zor 9 Yıl Önce

Ey KKTC halkı, ey görüşmeciler, aklınızı başınıza alın, uyanın,1955 den 1974 kadar adada rüya görmüyordunuz.Her şey gerçekti,ispatı da şehitlerimizdir. Kıbrıs Türk'ü kendi davasına ,Rumlar tarafından yok edilmesine karşı direnmiş ve şehitler vermiştir.rumlar tarafından insanlık dışı ,yaptırımlar,çektirdikleri acılar ve sıkıntılar 1974 barış harekatı ıle son bulmuş ve Kıbrıs Türkleri kuzeyde kendi devletlerini kurmuşlar ,Türkiye'nin maddi ve manevi yardımları ve adada Türk askerinin varlığı sayesinde sulh ve sükun içinde bağımsız bir toplum olarak yaşamaktadır.yapılan görüşmelerde gerek sayın Akıncı ve ekıbi nin akıl almaz tavizler vermek istemesi. Türk çocuklarını Rum okullarında eğitmek,Rumlarla bitişmek Sevda'sı. Ve KKTC yi ortada. Kaldırmak zıhniyeti , ve rumla tekrar bitışmek istemleri. Kıbrıs Türk'ünü 1974 öncesine götürecektir.Aklımızı başımıza alalım, KKTC yi en iyi bir şekılde yönetelim Aksi fikir taşıyanları ,ajanları, satılmışları vatanımız selameti için etkısiz kılalım.bu gidişata bir son verelım.Barış, Bariş, bıtişme, bitişme isteklerine de bir son verelim ve masadan derhal çekilelım.başımıza bırşey gelecek olursa bilin ki 1974 öncesi kadar kötü olmayacaktır.kıbrıs Türk'ü artık silkin ve uyan , sen adada Kıbrıslı değilsin.sen Kıbrıslı Türksün.

V. Acun 9 Yıl Önce

Teşekkürler Sabahattin İsmail bey, çok değerli bir yazı paylaşmışsınız. En duyarsız ve umursamaz insanı bile uyandıracak bir yazı.. Ellerinize sağlık..

Yusuf Sah Senola 9 Yıl Önce

Allah agzina Saglik kalemine kuvet versin

H.Binatlı 9 Yıl Önce

KKTC'siz ve Anavatan TÜRKİYESİZ yaşamak istemeyenler Rum veya Yunanlılarla yaşamalarına kimsenin itirazı yoktur.Hatta memnun olanlar çoktur.Zorla KKTC'DE onları tutan yoktur.Gitsinler yaşasınlar Burada Köstek ve zararları olmasın.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.