Diyalog Gazetesi
2020-02-28 09:02:29

Bir seçim daha mı?

Reşat AKAR

rakar@diyaloggazetesi.com 28 Şubat 2020, 09:02

 Her yıl seçim yapmada ve hükümet değiştirmede bir numarayız… Dünyanın hiçbir ülkesi bizimle bu konuda yarışamaz…
Kırk yılda tam 41 kez hükümet değişikliği yapmak kimin haddine?..
Böylesi bir rekoru bizden başkaları kıramaz…
Rum gazeteleri bile UBP-HP koalisyonunun kurulması sonrasında “41 kere maşallah” başlığını kullanmıştı…
Bu ne demek oluyor?..
Resmen alay konusu…
Hemen tüm Rumlar bizimle ilgili düşüncelerini şu sözlerle özetliyor:
“Evlerimizi, çalışır vaziyetteki sanayi tesislerimizi, lokantalarımızı, otellerimizi, mağazalarımızı, narenciye ve patates tarlalarımızı onlara bıraktık. Ama onlar bunların tümünü batırdılar. Onlar siyaset kavgasıyla kendi insanlarını da batırdılar.”
Gerçek durum aynen böyledir…
Şahsen bir Kıbrıslı Türk olarak, Rumların bu sözleri karşısında utanıyorum…
Yüzüm kızarıyor…
Söyleyecek söz bulamıyorum...
Seçmen sayısının 190 bin olduğu küçücük bir ülkede sık sık seçim ve hükümet değişikliği yapılmasının savunulacak hiçbir yanı yoktur…
Her yıl bir seçim…
Seçim sonrasında bakanların, müdür ve müsteşarların değişmesi…
Hükümetin rengine göre bakanlıklarda çalışanlara ‘ayar’
yapılması… Böylece kırgınlıkların, devlete olan güvensizliğin artması…
Sevgi, hoşgörü, dayanışma yerine; kavga ve rekabet hırsıyla ‘hesaplaşmaların’
ön plana çıkması… Devlet kasasının boşalması…
Ekonomik önlemlerin ertelenmesi…
Yatırımların ihmal edilmesi…
Ve daha bir sürü olumsuzluk…

Memleket çöplük oldu

 İşin ilginç yanı 26 Nisan’da Cumhurbaşkanlığı seçimi vardır…
Tüm kamuoyu araştırmaları seçimin ilk turda sonuçlanmayacağını ortaya koyuyor…
Öyleyse 3 Mayıs’ta ikinci tur seçime gideceğiz…
Ortaya çıkacak duruma göre; hükümet ortakları ‘yeni değerlendirme’ yapmak zorunda kalacak…
Anlaşmazlık durumunda erken genel seçime gidilecek…
Yani bu yıl içinde bir seçim daha olacak…
Her konuda sıkıntı yaşayan küçücük bir yerde seçim üstüne seçim yapılırken, ileriye dönük sağlıklı kararlar alınamıyor…
Çevre konusunda bile adım atılamıyor…
Köyler, kentler, dere yatakları, sahiller, tarihi binaların çevresi; hemen her yer çöplere teslim olmuş durumda…
Duyarsız insanlar kirletiyor, belediyeler temizleyemiyor…
Çevre Dairesi var ama; araç ve personel eksikliği gerekçesiyle iş yapamıyor…
Kurum ve kuruluşlarımız iş yapamaz, çözüm üretemez haldedir…
Bu saatten sonra “Ne yapalım 40 yılın sorunlarını bir yılda çözemeyiz” gibi mazeretlerle aynı düzeni devam ettirme şansımız yoktur…
Bazı kişileri ve kurumları üzme pahasına ciddi önlemler alınmalı ve kararlılıkla uygulanmalıdır…
Kirletenlerin yanacağı bir ceza yöntemi uygulamaya konmalıdır…
Bir vatandaş olarak kimin bakan olacağı, kimin üst kademeye atanacağı bizleri hiç ilgilendirmiyor…
Artık hizmet istiyoruz…

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.