Diyalog Gazetesi
2015-05-27 09:45:49

Artık tatil zamanı

Reşat AKAR

rakar@diyaloggazetesi.com 27 Mayıs 2015, 09:45

KKTC tarafı, her zamanki gibi ‘sessiz gemi’...
Müzakereciler, hayati konuları konuşuyor ama KKTC’de hiç kimsenin bundan haberi olmuyor...
Rum tarafı ise, müzakere masasında konuşulanları kendi halkı ile paylaşıyor...
Helal olsun adamlara...
Anastasiadis; açılması düşünülen sınır bölgelerinin muhtarlarını saraya davet ederek görüşlerini alıyor...
Gerekli hazırlıklar konusunda tartışmalar yapıyor ve güçlü bir strateji belirleniyor...
Bizim taraf ise ‘sessiz gemi...”
Anastasiadis, müzakerecilerin ele aldığı konuları ve şikayetlerini Rum basını ile paylaşıyor...
Türk tarafının, 3 sınır kapısı konusunda ‘birinci derecede askeri bölge’ diyerek, olumlu bir yaklaşım sergilemediğini belirterek, tehdit edici açıklamalarda bulunuyor...
“Eğer Perşembe günü (yani yarın), istediğimiz kapıların tümünün açılmasını kabul etmezlerse, o zaman bir tanesinin dahi açılmasına izin vermeyeceğiz” diyor...
Helal olsun adama...
Akıncı ile ‘çın... çın...’ yaparak zivaniya içti diye, Rum-Yunan davasından geri adım atacak değil ya...
Tribünlerde seyirciyiz
Kıbrıs Türk tarafı, şu an itibarıyla sahanın içinde yok...
Onlar oynuyor, biz seyrediyoruz...
Tek kale ile maçı istedikleri gibi sonuçlandırmak için, sahada istedikleri gibi çalım atıyorlar...
Soldan bir pas, sağdan goool...
Ortala Andreas, vur kaleye Nikos...
Ne müthiş bir gol...
Nerede kalmıştık...
Garantiler meselesinde...
Yunanistan Dışişleri Bakanı Kocas’tan sonra, Rum tarafında tüm siyasi partiler koro halinde “Çağdışı garanti sistemi kaldırılmalıdır” diyor...
Neden çağdışı?..
Kıbrıslı Türkleri koruyor diye...
Bunu istemiyorlar...
Ve yüzümüze bakarak “Sizi dövsek de, öldürsek de, işsiz, parasız, pulsuz bıraksak da bu bizim iç meselemiz olacak... Hiç kimse sizi kurtarmak için buraya müdahale edemeyecek” diyorlar...
Aman Allahım...
Şakası bile ter döktürüyor...
Konuş ana konuş
İlginç bir dönemden geçiyoruz...
Kıbrıs sorununun bu yıl içinde çözüleceğini ve Türkiye’nin, AB ile müzakere sürecinde 14 başlığın açılacağını söyleyenler var...
Ana’dan böylesi ‘güçlü’ mesajlar geliyor...
Tamamda bir güçlü mesaj da ‘Garantiler’ konusunda gelsin...
“Asla vazgeçmeyiz...” desin birileri...
Taşkent katliamında babasını kaybeden kadın, dün kısa süreliğine Kıbrıs’a gelen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun söyleyeceklerini dinleyebilmek için televizyonun karşısına geçmişti...
Hem bir Türk gazeteci, hem de Rum gazeteci, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’na ‘Garantiler’ meselesinde Türkiye’nin duruşunu sordu...
Çavuşoğlu, bu konuları şimdi tartışmanın zamanı olmadığını söyledi...
Eskiden de böyle miydi?..
Daha soru sorulmadan “Garantilerden asla vazgeçilemez” denirdi...
Demek ki; siyasetin şeklinde veya uygulama metotlarında değişimler oldu...
Eski siyaset gerilerde kaldı...
Çözümsüzlük, çözümdür politikaları artık terk edildi...
Çözüm için ileri!!!
Hayırlısı olsun diyelim...
Ey Meclis neredesin, napıyorsun?..
KKTC tarafının, maçın seyirci kısmında bulunduğunu söylemek bile doğru değil...
Öyleyse bizler neredeyiz?..
Nerede olacak, havalar ısındığına göre denizde...
Hafta sonu piknikte...
Şeftaliler, şişler, pastırmalar, ciğerler...
Rakılar ‘çın çın’...
Vatandaşın hakkı değil mi?..
Elbette hakkı...
Peki Meclis’tekiler ne yapıyor?..
Onlar da mı çın çın?..
Bunu Çakıcı’ya soralım:
“Meclis’te görüşülecek yasa önerisi de kalmadı” diyor...
Aman Allahım...
Şimdi buna ‘çın çın’ yapılmaz mı?..
Meclis’in yapacak işi kalmadı demek istiyor Çakıcı...
Ne müthiş bir manzara!!!
Kıbrıs meselesinde saha dışındalar...
Küçük bir köyün su borularını 5 ayda değişemiyorlar...
“İşe yaramaz yasaları düzeltin” diyen yargıçların sesini duymuyorlar...
Ve bunca sorunun yaşandığı ülkede, Meclis’in görüşebileceği bir tasarı hazırlayamıyorlar...
Öyleyse herkes tatile...
Sahil kenarında ‘çın...çın’... 
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.