Kıbrıs Türk Hava Yolları; tanıtım faaliyetlerinde yetersiz ve beceriksiz olan KKTC’nin bayrağını taşıdığı için önemli bir kurumdu...
Türkiye dışında İngiltere’nin en az 3 havaalanına tarifeli seferler düzenliyordu...
Uzun yıllar Türkiye’nin maddi ve manevi yardımlarıyla yaşatılan bu kurum, daha sonra KKTC’nin yanlış politikaları ve anlamsız talepleri sonucunda yok edildi...
Bir yandan aşırı istihdamlar, diğer yandan partizanca yönetici atamaları...
Ve hepsinden önemlisi THY ile ortaklığa son verme yanlışlığı...
O dönemde Türk hükümetine adeta yalvaranlar oldu...
“Bırakın biz çalıştıralım, göreceksiniz başaracağız” denildi...
Türkiye de en sonunda “alın hayrını görün” diyerek, ortaklık hisselerini bizlere devretti...
THY’den kopmak, yedek lastiği olmayan bir araba ile ralliye katılmak demektir...
Sadece bir veya 2 uçağın sahibi olmakla taşımacılık yapmaya kalktığınızda hem rekabet gücünüz zayıf olur, hem de teknik arızalar karşısında çaresiz kalırsınız...
Ayrıca işi bilmeyen, havacılıktan ve ekonomiden hiç anlamayan insanları yönetime getirirseniz; bilerek veya bilmeyerek büyük yanlışlar yapar, hem kurumu, hem de finansörü konumundaki devleti iflasa sürüklersiniz...
Nitekim öyle oldu...
KTHY kısa sürede iflasa sürüklendi...
Hem şirket iflas etti; hem de KKTC devletinin ‘emriyle’ karşılıksız kredi veren bankalar ciddi risk altına girdi...
Bir kamu bankası bugün oldu KTHY’den alacaklı olduğu milyonlarca doları tahsil edemedi...
Aynı şekilde serbest çalışan 80 bini aşkın insandan kesilen primleri karlı bir şekilde muhafaza etmekle yükümlü olan İhtiyat Sandığı’ndan alınan milyonlarca liralık kredi ödenmedi...
Ne giden hükümetler, ne de gelenler bu konuda çözüm formülü üretmedi...
Şimdi birinci soruya geçebiliriz:
Mudilerden topladığı paraların önemli bir kısmını ‘Bakanlar Kurulu emriyle’ KTHY’ye veren bankaların paralarını kim, ne zaman ödeyecek?..
Singapur-Fransa macerası
Cumhuriyet Meclisi tarafından Aralık 2015’te KTHY’nin iflas nedenlerini araştırmak üzere görevlendirilen 5 kişilik komite nihayet çalışmalarını tamamladı...
Komitenin CTP’li 2 üyesi ‘hazırlanan rapora’ imza koymadı...
Fakat 3 imza ile rapor onaylanmış kabul edilerek Meclis Başkanlığına sunuldu...
Kuşkusuz bu raporda birçok eksikler var...
Bundan sonraki süreçte savcılığın ve polisin ileri düzeyde araştırma yapması ve kısa sürede eksikleri tamamlayarak konuyu yargıya taşıması, bu ülkede artık temiz bir sayfanın açılması için şarttır...
Araştırma Komitesi’nin raporunda KTHY’nin 125 milyon dolar zararlı ve borçlu olduğu belirtiliyor...
KKTC gibi küçük bir ülke açısından çok büyük bir rakamdan söz ediyoruz...
Sözkonusu zararın 10 milyon doları, arızalı bir uçak motorunun ‘Singapur’a götürülmesinden kaynaklanıyor...
KTHY’nin yöneticileri; Türkiye ve Avrupa ülkeleri dururken, motoru neden Singapur’a götürdü?..
Sonrasında arıza giderilmediği gerekçesiyle motorun Fransa’ya götürülmesi emri verildi ve toplam harcama 10 milyon dolara ulaştı...
Şimdi ikinci soruya geçelim:
Ortaya çıkan 10 milyon dolarlık zarar faturasının altında kimlerin imzası var?.. Bu kabul edilemez harcamanın emrini kim veya kimler verdi?..
Sorular yanıtsız bırakılmamalı...
Meclis Araştırma Komitesi’nin bir yılı aşkın süre harcayarak hazırladığı rapor arşivlerde bekletilmemeli...
Ülkemiz için...
Halkımızın geleceği için...
Yargı süreci başlatılmalıdır...