Yunanistan’ın genç Başbakanı Aleksis Çipras’ın ‘kravatsız’ protokol uygulamasını kimse yadırgayamaz...
Bu onun tercihidir...
Ama ağzından çıkan her söz; hem kendisini, hem de ülkesini bağlar...
Rum lideri Anastasiadis dahi, adayı ziyareti sırasında Aleksis’in ne söyleyeceğinin korkusu içindeydi...
Acaba; değişmez ‘ulusal politikanın dışına çıkarak’ Türklere bir koz verir miydi?..
Neticede korkusu boşa çıktı...
Aleksis Çipras; Kıbrıs konusunda bilinen Yunan tezlerini tekrarladı...
Ayrıca Kıbrıslı Türklere de mesaj gönderdi...
İşte burası çok ilginç...
Eyyyy Kıbrıslı Türkler...
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ve Kıbrıs halkının ayrılmaz bir parçası olduğunuzu unutmayın...
Öyle mi?..
Parçamız nerede gören var mı Aleksis?..
12’nci parselde mi, nerede?..
Bakanlıkların, müdürlüklerin kaçı bizde?..
Neyse bunu yaşına verelim...
1963 saldırıları başladığında Aleksis Çipras hayatta değildi...
15 Temmuz 1974’te henüz doğmamıştı...
28 Temmuz 1974’te dünyaya geldiği için sadece kendisine söylenenleri biliyor...
Türkiye’ye karşı çıkın
Aleksis Çipras, gerçekten çok akıllı bir Başbakan!..
Yunanistan’ı düzlüğe çıkaracağına kesinlikle inanıyoruz!!!
Kıbrıs meselesini de bitirebilir...
Nasıl mı?..
Kıbrıslı Türkleri yanına alarak!..
Adayı ziyareti sırasında üç-beş kişiyi yanına alarak ne söylediklerini dikkatle okuyalım:
“Türkiye’nin, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Münhasır Ekonomik Bölgesi’ndeki kışkırtıcı politikalarını desteklemeyin...”
Peki ne yapalım?..
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yanında yer alın...
Ama o devleti 1963’te silah zoruyla yıktılar...
Sen de ilk iş olarak o devleti yıkan EOKA’cıların mezarlarını ziyaret ettin...
Öyleyse; bize masal mı okuyorsun?..
Kıbrıslı Türkleri, 1963 yılından beri destekleyen tek ülke Türkiye...
Kıbrıslı Türklerin ‘mecburiyetten’ kurdukları devleti tanıyan tek ülke yine Türkiye...
Kıbrıslı Türklere yılda bir milyar dolar akıtan ...
Kıbrıslı Türklerin yollarını, barajlarını yapan, hasta hayvanların aşısını dahi gönderen...
EOKA ve sonrasında faaliyete geçen ELAM’ın ırkçı saldırılarına karşı Kıbrıslı Türkleri koruyan da Türkiye...
Üstelik adanın üç garantöründen biri...
Ve bana “Sen Türkiye’ye karşı çık” diyorsun...
Emrin olur Aleksis...
Senin kadar hakkı var
Kıbrıslı Rumların, uluslararası tanınmışlık adı altında petrol arama hakkı var ise; Kıbrıslı Türklerin de var...
Kıbrıslı Rumların, Yunanistan, Mısır, İsrail, hatta Lübnan ile ‘Stratejik anlaşma’ veya ortak tatbikat yapma hakkı var ise, Kıbrıslı Türklerin de Türkiye ile benzeri anlaşmalar yapma hakkı var...
Öyleyse; Kıbrıslı Türkleri kışkırtmaya yönelik bu çağrının amacı ne?..
Ayrıca bu tür çağrıları 52 yıldan beri dinliyoruz...
Değişen birşey olmuyor...
Kıbrıslı Rumlar; nasıl ki Anavatanları Yunanistan ile ‘et-tırnak’ ise...
Kıbrıslı Türkler de, anavatanları Türkiye ile et-tırnak gibi ayrılmazdır...
Bu tarihi gerçekleri hiç kimse değiştiremez...
Bizler; iki toplumun da haklarına ve anavatanları ile olan ilişkilerine saygılıyız...
Kıbrıs sorununa kalıcı bir çözüm bulununcaya kadar, Kıbrıslı Türklerin, Türkiye ile ilişkilerini geliştirerek sürdürmesinden başka bir yol yoktur...
Yaşanan bunca kanlı olaydan sonra hiç kimse Kıbrıslı Türkleri yeni bir maceraya sürükleyemez...
Çözümün değişmez koşulları bellidir:
Siyasi eşitliğe dayalı, iki bölgeli, iki toplumlu federasyon...
İki bölgeliliği sulandırmayacak toprak paylaşımı...
Geriye kalan mülklerin takas ve tazminat yoluyla çözümü...
Garanti sisteminin devamı...
Olursa olur...
Olmazsa herkes kendi yoluna devam eder...
okur 10 Yıl Önce
ağzına sağlık sn akar. ama artık şu mesele belli olsa anlaşma olmayacaksa herkez kendi yoluna gitsin usandık ve bıktık.