Diyalog Gazetesi
2014-12-23 08:47:54

Adam yerine konmak

Reşat AKAR

rakar@diyaloggazetesi.com 23 Aralık 2014, 08:47

İnsan yaşamında düzgünlük, dürüstlük, verimlilik, seviye ve kalite önemlidir...
Daha çok kazanmak veya daha çok menfaat sağlamak uğruna seviyesini düşürenler, bir süre sonra inandırıcılıklarını ve itibarlarını yitirirler...
Hayatta bir insan için onurlu yaşamaktan daha önemli bir zenginliğin olabileceğini düşünenler bu görüşlerimize karşı çıkabilirler...
Onlara söyleyecek sözümüz yok...
Kişiler ne yaparlarsa kendilerinden sorumludurlar...
Ancak bir ülkenin saygınlığı ve halkına sunacağı güvenli yaşamın sorumluluğu, o ülkeyi yönetenlere aittir...
Yasama, Yargı ve Yürütmenin ağır sorumlulukları vardır...
İçte her türlü yolsuzluk ve yasadışılığa karşı mücadele etmek, devlet hizmetlerinin kesintisiz ve kaliteli olmasını sağlamak, asayişi korumak, insan yaşamını kolaylaştırmak, hizmetleri geliştirmek, sağlıkta ve eğitimde çağdaşlığı yakalamak çok önemlidir...
Özellikle eğitim ve sağlık alanlarında başarılı olan ülkelerde, hayat standardı da yüksek olur...
Rumların bakış açısı
Ne yazık ki; Kıbrıs Türk medyasını ve kuzeydeki gelişmeleri yakından takip eden Kıbrıslı Rumlar,
idarenin yetersizliğini ve sistemin berbatlığını görebiliyorlar...
Türkiye’nin bir ay para göndermemesi halinde, tüm ülkenin çökeceğini, insanların aç kalacağını da biliyorlar...
Ve politikalarını buna göre yönlendiriyorlar...
“Biz onları niye kendi yönetimimize alalım?.. Niye Cumhurbaşkanlığı yetkisi verelim?.. Niye tüm olanakları paylaşalım” diyerek, bizlere diğer tüm azınlıklar gibi muamele yapıyorlar...
Bu çok kötü ve çok üzücü bir durumdur...
Kullandığımız arabalar, villalar ve eğlenceye harcanan paralarla orantılı bir görünüm değildir...
Onların düşüncesi de bu yöndedir...
Ceketi çıkardığımız zaman vücudun çıplak olduğunu düşünüyorlar...
Yağmurda, rüzgarda elektriğimiz kesiliyor...
Yollar çukurlardan geçilmiyor...
Birçok kentimizde kaldırım bulunmuyor...
Yeşillik yok, park yok, kaliteli alış-veriş merkezleri yok...
Yiyeceklerimiz sorunlu...
Fiyatlar pahalı...
Gümrükler, vergiler yüksek...
Hizmet kalitesi sıfır...
Tersi olmalıydı
Halbuki; 1974 sonrasında elde edilen olanaklarla bunun tam tersi olmalıydı...
Dıştan bakanlar, kuzeyi bir cennet bahçesi olarak görmeliydi...
Yediden, yetmişe herkesin mutlu olduğu bir düzen kurulmalıydı...
Haberleşmede, enerjide, kamu hizmetlerinde örnek olabileceğimiz bir düzen kurulmalıydı...
Peki biz ne yaptık?..
Daha çok siyasi parti...
Daha çok bakan...
Daha çok milletvekili...
Daha çok belediye başkanı...
Daha çok sendika...
Daha çok dernek...
Daha çok istihdam...
Daha çok savurganlık...
Ve sonunda iflas...
Adam bu manzaraya bakarak sana şu teklifi yapıyor:
“Kıbrıs Cumhuriyetini tanıyın ve devletin kurallarına uyun...”
İki ayrı devletmiş, iki bölgelilikmiş, dönüşümlü başkanlıkmış, senatoda eşitlik, caydırıcı garantörlükmüş...
Bunları asla kabul etmiyorlar...
Çünkü ceketin altından gömlek, ya da pantalon giydiğimizi göremiyorlar...
Çıplak olduğumuzu düşünerek tavır belirliyorlar...
Ne kadar üzücü...
Ne kadar onur kırıcı...
Üzülmemek elde değil...
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.