Adı Sokratis Hasikos...
Güney Kıbrıs’ın İçişleri Bakanı...
Güneye sığınan mültecilerle ilgili görüşlerini açıklarken “Sadece Hristiyan olanları alabiliriz” dedi...
İnsan hakları şampiyonu Avrupa Birliği’ne üye ülkenin İçişleri Bakanı’dır bu adam...
Ne var ki; kimseden en ufak bir tepki yok...
Ne AB Komisyonu Başkanı konuşuyor, ne de Avrupa Parlamentosu Başkanı...
Ne Almanya Başbakanı ağzını açıyor, ne de Fransa Cumhurbaşkanı...
Bu nasıl bir insanlık?..
Bu nasıl bir Avrupa?..
Bu nasıl bir siyaset?..
Tamamen ırkçı, faşist bir anlayışın ürünü değil mi?..
Avrupa’dan vazgeçtim...
KKTC’nin İçişleri ve Dışişleri bakanlarının söyleyecek hiçbir şeyleri yok mu?..
“Bizi ilgilendirmez” noktasında mı sayın bakanlar?..
Bugün, mülteciler için ortaya konan bu ırkçı tavırların, yarın Kıbrıslı Türkler söz konusu olduğunda değişeceğini mi sanıyorlar?..
Acınacak haldeyiz
Hasikos, daha önce de Avrupa Parlamentosu seçimleri nedeniyle oy kullanmak isteyen ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ vatandaşı ve kimlik kartı sahibi Kıbrıslı Türklere engeller çıkarmıştı...
Seçmen kütüklerinde adres bulunmadığı için, oy kullanmak isteyen Kıbrıslı Türklerin büyük bir çoğunluğunu engellemişti...
Lokmacı Sınır Kapısı’nda eylem yapan 3-5 tane Kıbrıslı Türk’ün tepkisini dahi içine sindirememişti...
Eylemcilerden biri, çözüm bayrağı elde koşan bir kadındı...
Hasikos’un yanına yaklaşarak, kendilerine uygulanan bu durumdan şikâyet etmeye başlamıştı...
Şikâyetini tekrarladığı zaman Hasikos şu ağır sözle karşılık vermişti:
‘Housa nafgalis’...
Yani haspa çıkar...
İnanın KKTC’de herhangi bir yetkili bu sözü değil bir kadına, bir çocuğa söyleseydi yer yerinden oynardı...
Ama Hasikos’a tepki gösteren, onun bu tavrını, o insan hakları şampiyonlarına şikâyet eden olmadı...
Zaten olsaydı hiçbir şey değişmezdi...
ELAM’ın, İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’a sopalı saldırısına ceza veren oldu mu?..
Olmadı...
O ırkçı saldırıya sessiz kalan Hasikos veya diğerlerinin, Türklere yönelik hakaretlere ceza verebilecek herhangi bir cesur Rum yetkili var mıdır?..
Yoktur...
Olamaz da...
Başını kaldırana kılıçla karşılık verirler...
Ve hemen hergün gözümüzün içine soktukları bu ırkçı yaklaşımlarını ve AB’nin bu yaklaşımlar kaşısındaki tepkisizliğini hala göremiyorsak...
Yazıklar olsun bizlere...