Hava sıcaklığı gün içinde 8, akşam saatlerinde sıfır dereceye kadar düşeceği için çoğu insan evde oturmak zorunda kalacak...
Evde oturmanın da maliyeti var elbette...
Eğer kesinti olmazsa, sobaların yanması, yüklü miktarda elektrik faturası demektir...
Ne yapalım, katlanacağız...
Sobası olmayanlara veya elektrik faturasından korkup, battaniyeye sarılmayı tercih edenlere bir tavsiyem olacak...
Hiç durmadan kahkaha atsınlar...
O zaman soğuktan da acıdan da etkilenmezler...
Oxford Üniversitesi’nin yapmış olduğu bir araştırmanın sonuçlarına göre; kahkaha sadece Endorfin salgılanmasına yol açmıyor...
Aynı zamanda vücutta tüm ağrıları azaltıyor...
O nedenle durmadan kahka atınız...
Soğuktan ve acıdan kurtulmak için kahkaha atmanız yeterli...
Rumlar bunu yapıyor
Kıbrıslı Rumlar bu yöntem sayesinde yaşadıkları ağır ekonomik krizin acılarını azaltabiliyorlar...
Bunun için KKTC komedisini izlemeleri yeterli...
Bak şu Türklere...
Denizin altından borularla suyu getirdiler...
Ama kullanamıyorlar...
Sen mi yöneten, ben mi?..
Sen mi söz sahibi, ben mi?..
Sen mi ülkenin efendisi, ben mi?..
Bundan daha komik bir film mi arıyorsunuz?..
Evin efendisi olmak isteyen, hava karardığında “Para ver, daha çok ver...” diye bağırıyor...
Maaşlar ödenemedi ver para...
Elektrikler de kesildi...
Git Makarios’un ayağına...
Akıncı da Davos’a gitti
Elektrik Kurumu heyeti Makarios’un ayağına gitti...
Tam da yılbaşı akşamı...
Kanlı Noel’in 52’nci yılı...
“Arızamız var bize elektrik verin” dedi...
Makarios; bu duruma pek şaşmadı...
“Bre Mustafalar, Hasanlar siz 52 yılda hala adam olamadınız mı?” diyecek oldu, sonra vazgeçti...
Bre, trilyonları yok ettiniz...
Kendi kendinizi yöneteceksiniz diye; pınarları kuruttunuz, dereleri ve ormanları yok ettiniz...
İnsanlarınız kanserden ölüyor, siz hala onlara kuyu suyu veriyorsunuz...
Bre size silahlarla saldırdığımız yıllarda bile çeşmelerinizden içilebilir su akıyordu...
Nasıl becerdiniz de her şeyi mahvettiniz...
Bre, köylüyü, kentliyi memur yaparak intihar ettiniz...
Üretimi sıfırladınız...
Bre, Türkiye’yi inek gibi sağdınız, hala sağıyorsunuz...
Milyarlarca lira harcanarak gelen suyu denize akıtıyorsunuz...
Sonra da Akıncı’yı Davos’a gönderip uluslararası toplumdan çözüm için para istiyorsunuz...
Mezarda bayram yapıyor
İnanın Başpiskopos Makarios dahi mezarından bugünkü halimize baktıkça gülmekten kırılıyordur...
Akıncı ‘Dönüşümlü Başkanlık’ istiyor...
Tüm Kıbrıs’ı yönetme talebinde bulunuyor...
Siz suyu yönetemiyorsunuz, Avrupa üyesi Kıbrıs’ı nasıl yöneteceksiniz?..
Adam bunları düşündükçe gülmekten kırılıyordur...
Öyleyse; ağlanacak halimize bizler de gülebiliriz...
Böylesi soğuk bir günde gülmekten başka çaremiz de yoktur...
Gülelim ve ısınalım...